Yaşam

Fitre 6 YTL olarak belirlendi

Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu, ''Ramazan süresince müftüsü ve vaizi bulunmayan il ve ilçelerde istihdam edilmek üzere 138 personel görevlendirildi'' dedi.

29 Ağustos 2008 03:00
Bardakoğlu yaptığı yazılı açıklamada, 31 Ağustos Pazar akşamı ilk teravih namazı kılınacağını, dini ve sosyal hayatımızda ayrı bir önemi olan ramazan ayının idrak edileceğini belirtti.

Ali Bardakoğlu, ramazanın, ''iradeleri merhametle eğiten ve özgürleştiren oruç ibadetinin yerine getirildiği, evrensel mesajını anlamak ve içselleştirmek üzere Kur'an-ı Kerim'in daha çok okunduğu, insani ve ahlaki erdemlerin daha güçlü şekilde yaşanan hayata yansıdığı,
sosyal yardımlaşmanın, sevgi ve nimet paylaşımının arttığı müstesna bir zaman dilimi'' olduğunu vurguladı.

Başkanlığın yurt içinde ve yurt dışında yaşayan vatandaşların ramazan ayını en iyi şekilde değerlendirebilmesine yardımcı olmak amacıyla gerekli tedbirleri aldığını bildiren Bardakoğlu, şunları kaydetti: ''Kavuşumu esas alan bazı İslam ülkelerindeki Müslümanlar 31 Ağustos
Pazar günü, Hz. Muhammed'in uygulamasını esas alıp Ru'yeti, yani hilalin görülmesini takip eden günü Kameri aybaşı kabul eden Türkiye gibi diğer İslam ülkelerindeki Müslümanlar ise 1 Eylül Pazartesi günü oruç tutmaya başlayacak. Başkanlığımızın Ru'yeti Hilal Konferansı Kararları'na uygun olan Kameri ay başlangıcının tespiti ve uygulaması hakkında,
vatandaşlarımızın hiçbir tereddütü olmamalıdır.''

Ramazan süresince müftüsü ve vaizi bulunmayan il ve ilçelerde istihdam edilmek üzere 138 personel görevlendirildiğini, camilerin görevlisiz bırakılmaması için imkanlar ölçüsünde gerekli tedbirlerin alındığını belirten Bardakoğlu, yurt dışında yaşayan vatandaş ve soydaşlarımıza din
hizmeti sunmak için daimi görevlilere ilaveten 117'si erkek olmak üzere toplam 141 din görevlisinin görevlendirildiğini ifade etti.

Vaaz ve hutbelerde, İslam ile ilgili konular işlenirken inancın sosyal, dindarlığın ibadet boyutu yanında ahlak boyutunun öne çıkarılacağını, birlik ve beraberliği pekiştirici üslup kullanılacağını, yanlış anlamalara sebep olabilecek ifade ve yorumlardan kaçınılacağını,
şahsiyet ve siyaset yapılmayacağını belirten Bardakoğlu, ses cihazlarının fazla açılmayacağını, bayanların da rahatlıkla ibadet edebilmeleri için camilerde özel imkanlar sağlanacağını bildirdi.

Telefon ve internet aracılığı ile cevap

Din İşleri Yüksek Kurulu uzmanlarının ramazan boyunca ''295 76 59, 295 76 60, 295 76 61 ve 295 76 62'' nolu telefonlarla kendilerine ulaştırılan soruları, tatil günleri de dahil olmak üzere 09.00-23.00 saatleri arasında cevaplayacağını ifade eden Bardakoğlu, ayrıca internet
aracılığıyla ''dinisorular@diyanet.gov.tr'' adresine elektronik posta ile gönderilen dini sorulara da cevap verileceğini belirtti.

Başkanlığın TRT başta olmak üzere, ulusal ve yerel televizyon kanallarında yayımlanacak iftar ve sahur programlarının içeriğine katkıda bulunduğunu da bildiren Bardakoğlu, şunları kaydetti:
''Canlı iftar ve paket sahur programları hazırlamakta ve hazırlanan bu programlar talepte bulunan televizyon kanallarına ücretsiz olarak verilmektedir. Bu çerçevede, 20 civarında yerel televizyona dini sohbet programları ile paket iftar ve sahur programları verilmiştir. Ayrıca
Müftülüklerimizce, yerel televizyonlar tarafından hazırlanacak ramazan programlarına talep geldiği takdirde yetkin personelin katılması hususunda yardımcı olunacaktır.''


Fitre, 6 YTL olarak belirlendi

Bardakoğlu, Din İşleri Yüksek Kurulu'nca bu yıl için Sadaka-ı Fıtr miktarının, asgari ücret, geçim standardı, gıda fiyatları, bir kişinin bir günlük asgari gıda ihtiyacı göz önünde bulundurularak 6 YTL olarak belirlendiğini bildirdi.

Ramazanın, Allah'a olan kulluk şuurunun derinden hissedildiği, milli birlik ve beraberliğin pekiştiği bir ay olduğunu vurgulayan Bardakoğlu, şunları kaydetti: ''Maddi ve manevi sayısız güzelliklerin yaşandığı ve mükafatlarının sınırsız olarak verildiği bu manevi mevsimi, geçmişimizi muhasebe ederek, kendimizi kötülüklerden ve haramlardan uzak tutarak, hayra ve
kalıcı mutluluğa yönelerek çok iyi değerlendirelim. Yapacağımız hayır ve ibadetlerle Allah'ın rızasını kazanmaya, iyi ve güzel davranışları artırarak, geçici ve kötü şeyleri de terk ederek üzerimizdeki manevi kirlerden arınmaya çalışalım. Oruçlarımızı her türlü haramdan, kötü söz
ve davranışlardan bizleri koruyucu bir kalkan kılalım.''