15 Temmuz Darbe Girişimi

Firari tuğgeneral, Davutoğlu ve Kurtulmuş'un gözaltına alınması talimatını vermiş

"Kandırıldığımızı sıkıyönetim yazısında tuğgeneral imzası görünce anladım"

11 Ağustos 2016 13:04

Darbeci Kurmay Yüzbaşı Özkan Özgenç, firari Tuğgeneral Mehmet Nail Yiğit’in, eski Başbakan Ahmet Davutoğlu ile Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş’un da aralarında bulunduğu siyasilerin gözaltına alınması talimatını verdiğini itiraf etti. Yiğit, "Darbeteşebbüsünü FETÖ üyelerinin yaptığını görünce kendi rızamla 27 Temmuz tarihinde kışlaya gittim, teslim oldum" dedi. 2013 yılındaki kurmaylık sınavından 2 gün önce Rıfat diye birisinin kendisine sınav sorularını getirdiğini de itiraf eden Özgenç, doğru cevap sıkları koyu harflerle belirtilmişti. Daha sonra Kuran-ı Kerim üzerine el bastırıp ‘Kimseye söyleme’ dediler. 300 üzerinden 248 aldım. İstanbul 66. Mekanize” dedi. İfadesine göre, darbe girişiminin ilerleyen safhalarında tugay komutanı bu kez "Ben istihareye yattım. Rüyamda tırnaklarım çekiliyordu. Eylem başarısız olacak" demiş.

Darbe girişimi kapsamıntutuklanan da Kurmay Yüzbaşı Özkan Özgenç’in ifadesi ortaya çıktı. 66. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı’nda görev yapan Yüzbaşı Özgenç, 15 Temmuz’da Kolordu Komutanlığı’ndan IŞİD’in 15-16-17 Temmuz’da eylem yapma ihtimalinin bulunduğu ve tedbir alınmasının emredildiğini söyledi.

Habertürk'ün haberine göre 15 Temmuz günü saat 18.00’de Tugay Komutanı Tuğgeneral Mehmet Nail Yiğit’in toplantı yaptığını anlatan Özgenç, Yiğit’in ‘bu gece sıkıyönetim ilan edileceğini; Genelkurmay’dan emir geleceğini, emir-komuta silsilesi içerisinde Silahlı Kuvvetler’in yönetime gece saat 03.00 sularında emirle el koyacağını’ söylediğini aktardı. Tuğgeneral Yiğit’in “Bu durumu kimseyle paylaşmayın” diye emir verdiğini söyleyen Özgenç, “IŞİD saldırısı ihtimali olduğunu belirten mesaj sebebiyle biz tedbirlerimizi almıştık. 1/3 oranında personelin mesaiyi terk etmemesini söylemiştik. Ancak tugay komutanı bizi akşam topladığında ve sıkıyönetim kararı alınıp Türk Silahlı Kuvvetleri’nin yönetime el koyacağını söyleyince gerçeği öğrenmiş olduk. Hepimiz şoke olduk” dedi. Özgenç, hava kararmak üzereyken gelen emir üzerine de askerlerin toplandığını, birliklerin bir kısmının tank ve zırhlı araçlarla nizamiyeden çıkarıldığını kaydetti.

Darbe girişimin başladığı sırada, 27 Temmuz’da ihraç edilen ve halen firari olan 9 general ile amiral arasında bulunan 66. Mekanize Piyade Tugay Komutanı Tuğgeneral Mehmet Nail Yiğit’in kendisine bir kâğıt verdiğini söyleyen Özkan Özgenç, ifadesinde şu bilgileri verdi:

“Kâğıtta isimler ve adresler yazıyordu. ‘Bu isim ve adreste yazılan kişileri gözaltına alacaksın’ dedi. Ben isimlere baktığımda eski Başbakanlarımızdan Ahmet Davutoğlu, Başbakan Yardımcısı Numan Kurtuluş, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Müezzinoğlu ve Fatih Saraç’ın isimleri ile adresleri yazılıydı. Ben bu isimleri görünce şok oldum. Kendisine o an bir şey söyleyemedim. Ancak bu emri yerine getirmemeye karar verdim. Tuğgeneral benden şüphelenmesin diye mecburen 3 askeri araçla kışla dışına çıkıp yaklaşık 25 dakika içerisinde tugaya geri döndüm. Bu sırada saat 22.00 sularıydı. Ben tugaya döndüğümde Başbakan’ımız açıklama yapıyordu. Paralel devlet yapılanmasına mensup bir kısım asker kişilerin kalkışma yaptığından bahsediyordu. Ben de tugay komutanımın yanına giderek listeyi kendisine iade ettim. Bu emri yerine getiremeyeceğimi ve darbeye teşebbüs faaliyeti içerisinde bulunamayacağımı söyledim.”

 

Tugay komutanı istihareye yatmış

 

Özgenç, tugay komutanının kendisine “Bir gece önce istihareye yattığını ve rüyasında tırnaklarının çekildiğini ve yapılacak eylemin başarısız olacağını gördüğünü” anlatarak, “Benim otistik bir çocuğum var, sinir rahatsızlığı olan bir eşim var. Harekât Merkezi’ne söyle, birlikler geri çekilsin, daha fazla kardeş kanı dökülmesin’ diye emir verdiğini söyledi. Emri Harekât Merkezi’ndeki Bayram Yarbay’a ilettiğini dile getiren Özgenç, “Ben Harekât Merkezi’ne gittiğimde Genelkurmay Başkanlığı’ndan gelen ‘sıkıyönetim ve sonrasındaki atama’ yazılarını da görmüştüm. Esas kandırıldığımızı sıkıyönetim yazısında tuğgeneral imzası görünce anladım. Pişmanlığımız iki kat daha fazla arttı ve şoke oldum. Tugaydan ayrılmam gerektiğine kanaat getirip sivil kıyafetlerimi giyerek ayrıldım” dedi.

 

"Hain olmak istemiyorum"

 

Tutuklanması istemiyle sevk edildiğin nöbetçi sulh ceza hâkimliğindeki sorgusunda, yaşananları olduğu gibi anlattığını, darbe teşebbüsüne katılmadığını ve kendisine verilen emirleri yerine getirmediğini ifade eden Özgenç, “Darbe teşebbüsünü FETÖ üyelerinin yaptığını görünce kendi rızamla 27 Temmuz tarihinde kışlaya gittim. Kışlada polise ‘Bildiklerimi savcıya anlatmak istiyorum’ deyip teslim oldum. Ben yüzbaşı olabilirim ancak ben de dini duygularım istismar edilerek bu örgüt tarafından kandırıldım. Ben hain olmak istemiyorum” ifadesini kullandı. İstanbul Nöbetçi Sulh Ceza Hâkimliği, Yüzbaşı Özkan Özgenç’in, “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ni ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme” suçundan tutuklanmasına karar verdi.

 

Kuran'a el bastırmışlar 

 

Örgüte lise döneminde öğrenci evlerinde kalarak girdiğini anlatan Kurmay Yüzbaşı Özkan Özgenç, örgütteki sürecini “Fatih isimli kişi benimle ilgileniyordu. Kara Harp Okulu’na geçtiğim dönemde de ilgilenmeye devam etti. Görüştüğümüz zamanlarda Fethullah Gülen’in kasetlerini dinletirdi” diye anlattı. 2013 yılındaki kurmaylık sınavından 2 gün önce Rıfat diye birisinin kendisine sınav sorularını getirdiğini de itiraf eden Özgenç, doğru cevap sıkları koyu harflerle belirtilmişti. Daha sonra Kuran-ı Kerim üzerine el bastırıp ‘Kimseye söyleme’ dediler. 300 üzerinden 248 aldım. İstanbul 66. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı’na atandım. Lojistik Şube Müdürü’ydüm” dedi.