Eğitim

Fikret Bila: Din ağırlıklı eğitim modeli Türkiye'yi ileriye değil, geriye götürecektir

"Din dersinin zorunlu, belirli bir sınıftan sonra matematik dersinin seçmeli olması iktidarın eğitim anlayışını ortaya koyuyor"

18 Eylül 2024 08:33

Halk TV yazarı Fikret Bila, Millî Eğitim Bakanlığı tarafından uygulamaya konulan "Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli" adlı yeni eğitim-öğretim programını sert bir dille eleştirdi. Bila, bugünkü köşesinde, yeni modelin bilimden uzaklaşıp dini değerlere dayalı bir eğitim sistemine yöneldiğini söyledi.

Bila, Osmanlı döneminden kalma "maarif" sözcüğünün tercih edilmesinin, iktidarın ileriye değil geriye baktığının bir göstergesi olduğunu belirtti. Eğitim uzmanlarının ortak eleştirilerine değinen Bila, programın bilim yerine dini değerlere ağırlık verdiğini vurguladı.

"Okullar açıldı.

Milli Eğitim Bakanlığı’nın “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” adını verdiği yeni eğitim-öğretim programı uygulamaya girdi.

Bakanlığın adı “eğitim” olmasına karşın Osmanlı’dan kalma “maarif” sözcüğünün seçilmesi iktidarın ileriye değil geriye baktığının işaretlerinden biri.

Eğitim uzmanlarının “Maarif Modeli’ne yaptıkları eleştirilerin ortak noktası, programın bilimden çok dini değerlere dayalı olması."

Din dersi zorunlu, matematik seçmeli

"Değerler eğitimi" adı altında tarikat ve cemaat mensubu imamların ilkokul öğrencilerine ders verdiği bir sistemin oluşturulduğunu ifade eden Bila, din dersinin zorunlu hale getirilip belirli bir sınıftan sonra matematik dersinin seçmeli olmasının, iktidarın eğitim anlayışını ortaya koyduğunu söyledi.

TIKLAYIN - İddia: "Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli"nin mimarları imam hatip mezunu çıktı

Atatürk'ün manevi mirasına uzak

Bila, yeni eğitim modelinin Mustafa Kemal Atatürk'ün "ilim ve akıl" olarak tanımladığı manevi mirasından uzaklaştığını belirtti. Atatürk'ün sözlerine yer veren Bila, akıl ve bilimi rehber edinen bir eğitim anlayışının yerine dini esaslara dayalı bir yaklaşımın benimsendiğini ifade etti.

"“Değerler eğitimi” adı altında tarikat ve cemaat mensubu olanlar dahil imamların ilkokul çocuklarına dışarıdan gelip ders verdikleri bir sistem söz konusu.

Din dersinin zorunlu, belirli bir sınıftan sonra matematik dersinin seçmeli olması iktidarın eğitim anlayışını ortaya koyuyor.

Bu model Atatürk’ün manevi mirasına da çok uzak.

Atatürk manevi mirasını şöyle tanımlamıştı:

“Benim manevî mirasım ilim ve akıldır. Benden sonrakiler, bizim aşmak zorunda olduğumuz çetin ve köklü müşkülât önünde, belki gâyelere tamamen eremediğimizi, fakat asla taviz vermediğimizi, akıl ve ilmi rehber edindiğimizi tasdik edeceklerdir…

Benim, Türk milleti için yapmak istediklerim ve başarmaya çalıştıklarım ortadadır. Benden sonra, beni benimsemek isteyenler, bu temel mihver üzerinde akıl ve ilmin rehberliğini kabul ederlerse, manevî mirasçılarım olurlar.”"

"Bilimden Uzaklaşan Eğitim" başlıklı yazının tamamını okumak için tıklayın.


Şans Eseri: Üvey kızı ile evlenen Woody Allen’ın filmlerini sanatçıdan bağımsız izleyebilir miyiz?