'FETÖ' soruşturmaları kapsamında tutuklanan eski Kanada Büyükelçisi Tuncay Babalı ifadesinde, dönemin Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun ile darbe girişiminin planlayıcısı olduğu ileri sürülen Fethullah Gülen'le görüşmesinde rol oynadığı iddia edilen eski büyükelçi Gürcan Balık'a neden para verdiğini açıkladı. Babalı, "Gürcan Balık’tan kısa süreli borç istemiştim. Kendisi de bana parayı gönderdi. Hatırladığım kadarıyla 90 bin liraydı. Bunu da kendisine gönderdim. Gürcan hangi hesabı vermişse o bankaya gönderdim. 30 bin liranın Asya Katılım Bankası’na gönderildiğini sizden öğrendim" dedi.
Babalı ifadesinde kendisine ait banka hesabını babasının kullandığını öne sürerek “Babam Edirne’de çiftçidir. Edirne Yağ Sanayi babamın ayçiçeği sattığı şirkettir. Hesap numarası olarak benim hesap numaramı vermiştir. Bu paraları babam çeker. Kendisine vekalet vermiştim” dedi.
Milliyet'ten Tolga Şardan'ın haberine göre, Babalı, Dışişleri Bakanlığı’ndaki sınavlarla ilgili olarak, soruların "dışarıda hazırlatıldığını" ve müsteşar tarafından belirlendiğini ifade etti. Babalı ile birlikte gözaltına alınan Gürcan Balık da ifadesinde Bank Asya’daki hesabını annesi istediği için açtığını söylemişti.
"Balık’tan borç aldım"
Babalı, 15 Temmuz’daki darbe girişimi sonrasında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca başlatılan 'FETÖ' soruşturmaları çerçevesinde gözaltına alındı. Kendisi gibi büyükelçi olan Gürcan Balık’la birlikte gözaltına alınan ve tutuklanan Babalı’nın ifadesinde Dışişleri Bakanlığı bünyesinde 'FETÖ' yapılanmasıyla ilgili sorulara “tanımıyorum”, “bilmiyorum” diye yanıtladı. Babalı, savcılıkça alınan ifadesinde özetle şunları söyledi:
Banka hesabı (Hakkındaki MASAK raporunun sorulması üzerine): "Akif Babalı babamdır. Biçerdöveri var. Biçerdöverle ilgili bir işlem için şirket kurması zarureti oldu. Şirket kurdu, ortağı olarak beni gösterdi. Babam Edirne’de çiftçidir. Ayçiçeği ve buğday üretir. Edirne Yağ Sanayi babamın ayçiçeği sattığı şirkettir. Hesap numarası olarak benim hesap numaramı vermiştir. Bu paraları babam kendisi çeker. Hesap kartım ondadır. Hesaplarımdan para çekeceğine dair kendisine vekalet vermiştim."
Gürcan Balık’a ödeme: "Benim taşınmazlarım vardır. Kooperatif hisseleri ile ilgili ödemelerim vardı. Bu amaçla Gürcan Balık’tan kısa süreli borç istemiştim. Kendisi de bana parayı gönderdi. Hatırladığım kadarıyla 90 bin liraydı. Bunu da kendisine gönderdim. Gürcan hangi hesabı vermişse o bankaya gönderdim. 30 bin liranın Asya Katılım Bankası’na gönderildiğini sizden öğrendim."
Meslek memurluğu sınavı: "Meslek memuru alımında test sınavı getirildi. Ancak bu test sınavı bizden önceki idare tarafından getirildi. Uygulanmasını bizden istediler. Ben, ‘spekülasyon çıkar, ÖSYM gibi bağımsız kuruluş yapsın’ dedim. Ancak kabul edilmedi. Sorular, hatırladığım kadarıyla müsteşar idari işler yardımcılığınca dışarıya hazırlatıldı. Soru havuzu oluştu. Son gece sadece bilgisayar bulunan, internet olmayan telefon olmayan, sadece kartla girilen, kapısında kamera olan kişiye özel kartla girilen bir odada müsteşar tarafından yüze indirildi. Müsteşarın seçtiği sorular güvenlik eşliğinde kapalı mühürlü zarf içinde Bakanlık matbaasına gider. Görevliler iletişim imkanı olmayan matbaada soruları basar. Matbaa kameralıdır. Test sınavı bitene kadar görevliler kesinlikle çıkamaz."
Görevde yükseliş: "O dönem bakanlıkta bürokratların gençleştirilmesi ve halka açılmasına yönelik bir çalışma yapıldı. Yani master yapmak kaydıyla Sosyal Bilimler’den mezun olanlar bizim gibi meslek memuru olabilecekti. Dönemin Personel Daire Başkanvekili olarak göreve başladım. 2010 Aralık’ta Anlaşmalar Genel Müdür yardımcılığı/elçi sıfatını aldım. Ancak genel müdür yardımcısı görevdeydi. Ben onun yerine geçmiştim. O atanmadığından benim daire başkanı vekilliğim fiiliyatta devam etti. 2011 Nisan’da diğer genel müdür yardımcısı Japonya’ya büyükelçi olarak atanınca ben de resmen İnsan Kaynakları Müstakil Daire Başkanı oldum."
"Mümkün değildir"
Vatan sevgisi: "Bulgaristan’dan Türkiye’ye göç eden bir ailenin 2. nesliyim. Yetişmiş olduğum çevre ve göçmenliğin verdiği sosyo-ekonomik yapı nedeniyle böyle dinci bir örgütle irtibatım olması mümkün değildir. Göçmen olduğumuz için ailem tarafından vatan ve devlet sevgisi çok üst seviyede öğretilmiştir. Bu bilinçle bugüne kadar görev yaptım."
Kanada’ya atanma: "2012 Ağustos’ta Sayın Bakanın teklifi ve Sayın Başbakan ile Sayın Cumhurbaşkanı’nın onayları ile Kanada’ya büyükelçi olarak atanacağım tebliğ edildi. Bakanlar Kurulu kararnamesinin tamamlanmasından sonra 15 Kasım 2012’de Kanada’da büyükelçi olarak göreve başladım. 15 Eylül 2014’te görev sürem bitmedi. Ancak atamamızı yapan idare bizi istediği zaman takdir hakkıyla görevden alır.
"ByLock kullanmadım"
İletişim programları: WhatsApp, Viber, Telegram gibi programları kullanırım. Bunları da bakanlığın güvenli oldukları teşvikiyle kullandım. Bunun dışında ByLock ve Tango programlarını kullanmadım.
Akın İpek: "Hamdi Akın İpek’i tanımam. Hiçbir iletişimim yoktur. 2013 Mart ya da Nisan ayında Erkek Voleybol Milli Takımı Kanada’ya dostluk maçları için geldi. Burak Sertcan da (İpek Koza Grubu’na ait otelin yöneticisi) voleybol federasyonunda yöneticiydi. Bu vesileyle tanıştım. Ziyaret öncesi beni aradı. Geçen yıl 4 gün süreyle Gürcan Balık ile birlikte parası, hatırladığım kadarıyla peşin olarak benim tarafımdan ödenerek otelde kaldım. Beni otele davet eden Gürcan Balık’tır. Burak Sertcan’ın otel ile ilgisini ve otelin adını orada öğrendim.