Ceren Çıplak*
Gündelik hayatın küçük dertleri üzerinden sivri diliyle büyük göndermeler yapan Ferhan Şensoy, tutuklu Cumhuriyet emekçilerine de sahneden selam gönderdi.
Ferhan Şensoy, ‘Ferhangi Şeyler’de ‘Alolardan bir demet’ diyerek açtığı telefon sohbetlerinde gündelik hayatın büyük gündemine dair dikenli bir demet sunuyor bize. Şensoy, referandumla ilgili olarak da “Hayır deyin kapansın padişahlık konusu” diyor.
Perde beklemez! Saat 20.00’de Ses Tiyatrosu’nda Ortaoyuncular’ın “Ferhangi Şeyler” oyununu izleyeceğim yine, yeniden... 1987 yılından bu yana sergilenen oyuna bu kez gazeteden arkadaşlarla gidiyoruz. Tek kişilik oyun başlamak üzere ve Ferhan Şensoy’un kendi sesiyle sunulan telefon anonsu ise artık ezberimde: “Cep telefonları, kayıt aletleri, küçül küçül de gözüme gir boyut minik kameralar oyunun akış güvenliğini olumsuz yönde etkilemekte, oyuncuların sinirini dingirdetmektedir. Japon icat etti diye elindeki cep telefonuna oyun kaydetme hakkı olduğunu sanan izleyiciye sahneden inerek iki tokat atmak aşkıyla yanıp tutuşmaktadır oyuncu.” Bu anons değişmese de oyun her yıl günlük hayatın gündemine göre yeniden şekilleniyor.
Değişmeyen tek şey ise Ferhan Şensoy’un sivri dili. Son derece ciddi, hafif huysuz, gerçekkurgu karışımı bir Ferhan Şensoy var sahnede ve oyun boyunca izleyiciyle doğaçlamalar da yapıyor. Bir ayağında yeşil, diğer ayağında kırmızı çorabıyla ilk perdede karşımızda Şensoy. O “Alolardan bir demet” diyerek telefonu açıyor ve ev sahibi olduğu için hayatına müdahale etme hakkını kendinde gören Orkinos Hanım’la başlayan mücadele gündelik hayatın birçok sahasına sıçrıyor. Onlarca kez söylemesine rağmen ekmeği paspasın üzerine bırakan ve her defasında zili çalan bakkalın çıraklarıyla, avukat Tayfun’la devam ediyor bu mücadele. Bu mücadeleler gündelik hayatın küçük ama onun hayatının büyük dertleri! Gündelik hayatın “küçül küçül de gözüme gir” dertleriyle aslında hayatın bütün sahalarından geçen büyük bir gönderme yapıyor. Sözün özü, Ferhan Şensoy, alolar arasından gündelik hayatın büyük gündemine dair dikenli bir demet sunuyor bize. Sigarayı bırakmasını isteyen doktorunu “Oyun gereği birinci sahnede mutlaka sigara içmem lazım” diyerek ikna eden Ferhan Şensoy, “gördüğünüz gibi bu sahnesinin sigarayla hiçbir alakası yok” diyerek çakmak istiyor izleyiciden. Çakmağı uzatmak için “orta sıralardan bir kaleci gibi sahneye uzanan” bir seyirci “rolünü büyütme” cevabını alıyor Ferhan Şensoy’dan.
‘Tayyipsel yöntem’
Politikacılar ve din cambazları da bu sivri dilden nasibini alıyor oyun boyunca. 3 aylık kirasını peşin isteyen ev sahibi Orkinos Hanım ile tartışmasında “Tayyipsel bir yöntemim yok” cevabını veriyor cümle arasında. Günlük gazeteleri kapının önüne, ekmeği de yine paspasın üzerine bırakan bakkalın çırağı kapının zilini çalıyor ve başlıyor ikinci perde. Kırmızı çizgili pijamalarıyla uyanan Ferhan Şensoy ne yapsın şimdi!
'Hayır deyin kapansın padişahlık konusu'
Ferhan Şensoy, oyunun bir bölümünde günlük gazetelerden haberleri okuyarak yorumladı seyirciye. Cumhuriyet gazetesiyle başladı. Gazetenin “152 gündür özgürlüklerinden yoksunlar” anonsunu okuduktan sonra “İddianame yok, suç bulamıyorlar. Tek suçları Cumhuriyet emekçileri olmaları” dedi. Şensoy, “Tayyip Erdoğan’dan sonra ne olacak?’ diyorlar. Ne olacak demokrasiye geçilecek, ama bunu beklememize gerek yok. Referandumda hayır deyin kapansın padişahlık konusu” dedikten sonra seyirciden büyük bir alkış aldı.