Medya Ombudsmanı Faruk Bildirici, "Habercilerin, Oytun Erbaş’ın, 'Bu hükümet olmasaydı öğretim üyesi olma şansımız yoktu' sözüne haklılık kazandırmak için söylediği 'Babam pazarcıydı' yanlışını (ya da kimilerine göre yalanını) ortaya çıkarıp babasının bankacı olduğunu yazması doğru gazetecilikti. Ama ondan sonrası tam anlamıyla yanlışlar serisiydi; olayı yakından izleyenler için bile bir kördüğüme döndü." değerlendirmesini yaptı.
Bildirici, farukbildirici.com'da yayımlanan yazısında, "Maalesef internet medyasında haberi okutma kaygısı, zaman zaman gerçeği yalın biçimde aktarma işlevinin önüne geçiyor. Daha da kötüsü, dijital mecralardaki habercilik, sosyal medyadaki çarpıtılmış paylaşımlardan fazlasıyla etkileniyor. Bir televizyonda sarf edilen yanlış bir cümlenin ardından ortalığı kaplayan toz duman ve yazılan çizilen onca haber, bize medyanın haliyle ilgili de fikir veriyor. İçi boş, bilgi vermeyen ama çok okunan, merak uyandıran ama topluma yararlı bir bilgi de vermeyen haberleri seviyor internet medyası." ifadesini kullandı.
Bildirici şunları kaydettti:
"Sonuç olarak medya Oytun Erbaş’ın bir yanlışına bir doğru iki yanlışla yanıt vermiş oldu. Bu süreçte sosyal medyadaki paylaşımlarda böyle iddialar ortaya atılsa da incelenmeden, doğru düzgün araştırmadan kopyalama haberciliği yapılmamalıydı.
Ayrıca başlığın haberi doğru yansıtması, içeriğiyle çelişmemesi, okuru yanıltmaması gerekir. Oysa bu konudaki son haberlere konulan “Pazarcı' demişti 'veteriner' çıktığı iddia edildi: Oytun Erbaş yine açıklama yaptı, 'Babam değil dedem pazarcıydı' diyen Oytun Erbaş'ın dedesi veteriner mi?”, “Oytun Erbaş, ‘Dedesi veteriner çıktı’ iddiasına cevap verdi”, "Oytun Erbaş'ın pazarcı akraba arayışı sürüyor" gibi başlıklar, haberin içeriğini tam yansıtmıyor, okura doğru bilgi vermiyordu.
Böyle haberler, topluma yanlış bilgi aktarılmasına yol açtığı gibi, gazeteciliğin güvenilirliğine de zarar veriyor..."