Türkiye basın tarihinin yalanlar sayfasında yeni bir başlık açıldı bugün. Yeni Akit, sekiz yıldır taşıdıkları “Kabataş yalanı”nı, Elif Çakır’ın başörtüsünü çıkarmasını vesile kılıp sırtından attı:
“Gezi kalkışması sırasında ‘Kabataş'ta başörtülü genç kadına 70 üzeri çıplak magandanın saldırdığını hatta üzerine bevlettiğini’ iddia ederek provokasyona girişen Karar yazarı Elif Çakır’ın haber sitesindeki yeni hali dikkat çekti. Kabataş olayının ardından Çakır’ın başörtüsünün de yalan olduğu ortaya çıktı.”
Ama Yeni Akit, “Kabataş Yalanı”nın bütün sorumluluğunu bugün artık iktidara eleştirel bir çizgide yayın Karar gazetesinde yazan Elif Çakır’a yüklüyor; kendisi hiçbir sorumluluk üstlenmiyordu.
Yeni Akit’in haberine eklenen görüntüde de Sabah yazarı ve TRT Yönetim Kurulu üyesi Hilal Kaplan’ın bu konudaki analizine yer verilmişti. Hilal Kaplan’ın olayı hatırlattıktan sonra şu değerlendirmeyi yapıyordu:
“...O kamera kayıtlarında yarım dakikalık kısımda kadının başına ne gelidğini göremiyoruz ama bunun üzerinden ‘Kabaaş yalanı’ diye tutturdular gidiyorlar. Dediğim gibi ortada bir yalan varsa önce hesabını onu yayan ve bugün istisnasız hepsi Ak Parti karşıtı cephede duran gazetecilere soracaksınız. Bize değil.”
Oysa Yeni Akit’in yazdığı gibi, bu yalanı üreten ve sonra sürdüren tek kişi Elif Çakır değildi. Hilal Kaplan’ın söyledikleri de gerçeği yansıtmıyor; sekiz yıl önce bu yalanı ortaya atan ve savunan yazarların büyük çoğunluğu da halen AKP cephesinde…
Önce Erdoğan dile getirdi
Hatırlatayım, Gezi eylemcilerinin Kabataş’ta başörtülü bir kadını taciz ettiği meselesi, o dönem Başbakan olan Tayyip Erdoğan’ın 7 Haziran 2013’teki grup konuşmasındaki “Çok önemli bir yakınımın gelinini yerlerde sürüklediler” diye başlayan sözleriyle gündeme girdi.
Ardından Kabataş’ta, Gezi eylemcilerinin bebek arabasıyla yürürken taciz ettikleri söylenen türbanlı kadın kim, bu olay nedir diye aranmaya başlandı. Bu sırada Hürriyet yazarı İsmet Berkan, Twitter’da 12 Haziran 2013 günü, “Çok ama çok acı bir öykü. Maalesef gerçek” diye yazdı; ardından da “Mobese görüntüleri dahil pek çok şey var, savunulur tarafı olmayan bir olay” tweeti attı. “Siz izlediniz mi?” sorusuna da yine Twitter’da “evet” yanıtını verdi.
Hemen ertesi gün de Star gazetesinin manşetindeydi bu iddialar. 13 Haziran 2013 tarihli Star’da “Kadınlar küfrediyor, erkekler vuruyordu” manşetinin üzerinde “Başörtüsü nedeniyle gezi protestocularının saldırısına uğrayan genç kadın yaşadığı korku dolu anları Elif Çakır’a anlattı’ anonsu yer alıyordu. Adı sadece Z.D. olarak verilen kadın, Elif Çakır’ın yazısında “Üzerleri çıplak, elleri deri eldivenli, başlarında tuhaf bantlı 70-100 kadar adamın saldırısına uğradığını, tartaklandığını ve üzerine işendiğini” anlatıyordu.
Daha sonra Türkiye gazetesinden Balçiçek İlter de Zehra Develioğlu adlı bu genç kadınla konuştu. İddiaları o da yazdı.
15 yazar aynı gün savundu
Ama bir süre sonra Zehra Develioğlu’nun “üzerleri çıplak, deri eldivenli, bandanalı 70-100 Gezi eylemcisi” fantazisinin doğru olmadığı ortaya çıktı.
Kanal D’de yayımlanan görüntülerde Kabataş’ta yürüyen genç kadına yönelik hiçbir hareket olmadığı anlaşılıyordu. Tacizle ilgili hiçbir kanıt bulunamadığı için de kimseye dava da açılmadı; yalan olduğu anlaşıldı.
Olayın üzerinin kapatılmasını engelleyen medyadaki tartışmalar, yazılar oldu. Bu konuyu yazan gazetecilere yönelik suçlamalar artınca farklı gazetelerden iktidara yakın 15 köşe yazarı, aynı gün “Diliniz kaba, vicdanınız taş” başlıklı ortak bir tavır sergilediler.
Sadece o dönem Yeni Şafak Ankara Temsilcisi olan Abdülkadir Selvi tek kelimelik bir değişiklikle “Diliniz kaba, yüreğiniz taş” başlığını atmıştı yazısına. 5 Mart 2015 tarihinde “Diliniz kaba, vicdanınız taş” başlığı altında yalanı savunmaya devam eden yazarlar ve gazeteleri şunlardı:
“Ahmet Kekeç (Star), Ardan Zentürk (Star), Halime Kökçe (Star), Murat Çiçek (Star), Saadet Oruç (Star), Ersoy Dede (Yeni Akit), Kenan Alpay (Yeni Akit), Fuat Uğur (Türkiye), Mahmut Övür (Sabah), Kemal Öztürk (Yeni Şafak), Merve Şebnem Oruç (Yeni Şafak), Yasin Aktay (Yeni Şafak), Abdülkadir Selvi (Yeni Şafak), Cemile Bayraktar (Yeni Şafak), Abdülhamit Güler (A Haber).”
Sabah yazarı Mahmut Övür, 15 yazarın böyle bir ortak tavır geliştirmesini Anadolu Ajansı’na değerlendirirken “Kabataş'ta başka yerlerde de onlarca haksızlık yaratıldı. Ama onun üzerinden başka bir bir algı operasyonu yürütülerek hem gazeteciler yıpratılmak isteniyor hem de o olayın üzeri kapatılmaya çalışılıyor. Bunları da tekzip eden bir ortak tavır geliştirelim' diye düşündük” dedi.
Fakat aradan geçen yıllar içinde Kabataş’ta bu yazarların savunduğu gibi bir taciz ve saldırı olmadığı, anlatılanların tamamen yalan olduğu kanaati, bilgisi pekişti. Buna rağmen “Diliniz kaba, vicdanınız taş” diye yazan yazarlar, ortaya çıkıp o gün yazdıklarını düzeltme gereği duymadılar. Bu yazılar ve haberlerin yayımlandığı gazetelerde de bir düzeltme yayımlanmadı.
Bildiğim kadarıyla bu fantastik taciz öyküsünü ortaya atanlardan ilk özür dileyen Balçiçek İlter oldu. Sonra İsmet Berkan da hatalı olduğunu kabul etti ve Hürriyet gazetesindeki yazısında özür diledi. O da şimdi Karar gazetesinde yazıyor.
Elif Çakır, kendisine yönelik suçlamaların sürmesi üzerine 25 Kasım 2015’te sosyal medyada “Kurgu olduğunu iddia eden o kurguyu ispat etmekle sorumludur. Kim kurguladıysa bunu bilmek hepimizin ama en çok benim hakkımdır” paylaşımında bulundu. O da özür dilemedi.
Yeni Akit de bugün artık Kabataş’taki taciz vakasının yalan olduğunu itiraf ettiğine göre, şimdi sıra “Diliniz kaba, vicdanınız taş” diye yazan 15 yazar ile bu yazıları ve haberleri yayımlayan Sabah, Yeni Şafak, Star, Türkiye gazetelerinde.
Düzeltme yayımlamalarının ve özür dilemelerinin vakti gelmiş olsa gerek. “Dilleri kaba, vicdanları taş” değilse özür dilerler…
*Bu yazı farukbildirici.com'da yayımlanmıştır