T24 - Radikal gazetesi yazarı Eyüp Can İnsan Hakları Derneği Diyarbakır Şubesi'nin hazırladığı haritayı paylaştı. Can, "Bu harita, 'terörle etkin mücadelede' adı altında nasıl bölündüğümüzü, Kürt sorununun bugüne kadar neden çözülemediğini gösteriyor" dedi.
Can'ın, Radikal'de "İşte Kürt meselesini çözebilecek harita" başlığıyla yayımlanan (26 Ocak 2012) yazısı şöyle:
İnsan Hakları Derneği Diyarbakır Şubesi bir harita hazırlamış.
Lütfen tembellik etmeyin…
İnternette http://www.ihddiyarbakir.org/Map.aspx adresinden haritanın bulunduğu sayfaya girin.
Bu bir ‘oyun haritası’ değil, ‘ölüm haritası’.
Tam adı şu: İnsan Hakları Derneği Toplu Mezar Haritası.
Durun, hemen kasmayın kendinizi…
Tek yönlü işlemiyor bu harita, hayli interaktif.
Hem Türkiye’de Kürt meselesinin nedenini gösteriyor hem de çözümünü.
***
Şehirlerin üzerindeki butonlar üç renkten oluşuyor…
Sarı, ‘açılmış toplu mezarlar’ı gösteriyor.
Yeşil, açılmamışları…
Kırmızı ise henüz kazı yapılmamış ‘toplu mezar iddiaları’nı.
İstanbul, Ankara ve Konya’nın üzerinde sarı buton var.
Tıklayınca bu üç ilde Hizbullah’ın mezarevleri ile ilgili bilgiler çıkıyor.
Mesela İstanbul’da değişik semtlerde Hizbullah’ın mezarevlerinden 19 kişinin cesedi çıkmış.
Peki ya diğer iller?
Neredeyse hepsi kırmızı/yeşil yani açılmamış ve hepsi Güneydoğu’dan…
Dahası toplu mezarların yarısı üç ilde yoğunlaşmış; Diyarbakır, Siirt ve Bitlis.
Sonra Van, Batman, Şırnak, Bingöl, Hakkâri ve Mardin geliyor.
Toplu mezarların bu bölgede yoğunlaşması acaba bizlere ne söylüyor?
1990’larda ‘terörle etkin mücadele’ adı altında yürütülen ‘kirli savaş’ın bilançosu bu harita.
O bölgeyi ve insanını Türkiye’den ‘terörle etkin mücadele’ adıyla nasıl böldüğümüzü gösteriyor. PKK, Kürt sorununun vahşi ve kabul edilemez sonucu, bu harita ise bu sorunun bugüne kadar çözülememesinin esas sebebi.
***
CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün, ‘Toplu Mezarlar ve Hakikatle Yüzleşme Zorunluluğu’ başlığıyla Meclis’e 8 sayfalık bir rapor sundu.
Bugüne kadar bilinen toplu mezar sayısı 113’müş.
Bu mezarlarda gömülü olduğu zannedilen insanların sayısı ise 1538.
Toplu mezarlar ilk Kasaplar Deresi’yle gündeme geldi. Kimi PKK’lı, kimi sivil 98 kişinin yargısız infazla bir cenaze merasimi bile yapılmadan o bölgeye gömüldüğü zannediliyor. İnsan Hakları Derneği’nin ısrarı sonucu yıllar sonra bir kazı yapıldı ve ilk aşamada 8 kişinin cesedi bulundu.
Fakat asıl garabet Diyarbakır’da yaşanıyor.
İçkale’de, surların hemen kenarında, JİTEM’in kullandığı bilinen bölgede tamamen tesadüf eseri cesetler çıkmaya başladı. Ne adli ne de idari bir soruşturma.
Surların restorasyonu ile ilgili çalışma sırasında yerin bir metre altından cesetler çıkmaya başladı; 1, 5, 15, 25…
1990’lı yıllarda Diyarbakır’da yaşayan herkes o bölgede beyaz Toros arabalarla topladığı sivilleri JİTEM’in o bölgede infaz ettiğini biliyordu…
Dolayısıyla bölge halkı için çıkan cesetler sır değil. Onlar bir gece ansızın kaybolan çocuklarının yasını bile tam olarak tutamamaktan mustarip…
Bu haberler ve toplu mezar haritası asıl ülkenin batısında yaşayan bizler için sarsıcı ve uyandırıcı olmalı. Bölgede yaşananları ve adına Kürt meselesi dediğim çok katmanlı problemi gerçekten anlamak için…
Bu sorunun tek bir çözümü var…
Türkler, Kürtleri ve yaşadıkları vahşeti tüm boyutlarıyla yüreğinde hissedecek…
Kürtler de vatandaşı oldukları devlete yeniden güvenmeyi öğrenecek.
İşte bu toplu mezar haritası bu yüzden çok önemli.
Çünkü bu sorunun hem sebebi hem de çözümü.
Haritayı hazırlayan Serdar Altan diyor ki: “Bu iddiaların hepsi araştırılıp toplu mezar kazıları yapılmadan bölgedeki insanların ruh halinin normalleşmesi mümkün olmayacak. Yani bir bakıma ben bu haritanın sararmasını istiyorum ki barış yeşerebilsin…”
Bu cevap bile tek başına yeterli değil mi bölge insanının ruh halini anlamak için?
“Ölüm tarlasından umut yeşerir mi?” demeyin, her gün o haritayı güncelleyen Serdar’a kulak verin…
Çünkü o barışın ancak ve ancak toplu mezarlar tamamen açıldıktan sonra gelebileceğine inanıyor.
Her şeyden önce devlet o haritayı baştan sona büyük bir ciddiyetle sarartacak, sadece Kürtler için değil şehit aileleri adına her ilde ayrı bir bölüm açılacak, böylece birlikte yaşama umudu tekrar yeşerecek.
Tekrar bakın haritaya, siz de görüyor musunuz Serdar Altan’ın gördüğünü?..