İngiltere'nin başkenti Londra'da yalnız başına yaşayan emekli Patsy Pope geçen kış soğuk havayı bacaklarında, sırtında hissederken, bir yandan da ısınmaya çalışıyordu. Yaşadığı sosyal konut dairesinin penceresi, kenarlarından içeri soğuk hava alıyordu. O Aralık ayında hava sıcaklığı sıfır dereceye kadar düşmüştü. Ama Rusya’nın Ukrayna’yı işgaliyle birlikte de ısınma masrafları da tavan yapmıştı.
Pope elinden geldiğince sarınmaya çalışmış ancak yine de soğuktan kaçamamıştı. Bu sebeple de yetkilileri aramış. Yetkililer de dairede bulunan altı kalorifer peteğinin arkasına saracak, içeri hava girmesini engelleyecek folyolarla eve gelmiş. Bu folyoların amacı, içerideki ısının duvardan dışarıya kaçması yerine, içeride tutulmasını sağlamak.
İçerideki sıcaklığın tam olarak ne kadar değiştiğinden emin olmayan ama aradaki farkı hissedebilen Pope, “Burası sahiden de çok sıcaktı. İçeri giren soğuğu hissetmiyordunuz. Sanki ısı içeride tutuluyor gibiydi” diyor.
Onun bu konuda elde ettiği tecrübe, bazı basit çözümlerle aslında evin içindeki sıcaklığı nasıl da artırılabileceğini gösteriyor. Sosyal medyada da böyle ipuçlarını gösteren onlarca video var.
Ancak, “insanlar hangi yöntemi niye tercih etsin?” noktasında nispeten az bilimsel veri mevcut. Ayrıca, sıkça bahsedilen bazı fikirler, örneğin bir odayı mumlarla ısıtmak da tehlikeli olabilir. Elbette ki soğuk iklimlerde kışın ısıtma sistemine sahip olmamak tavsiye edilmez. Ancak söz konusu sistemin performansını biraz artırmak mümkün.
İngilte de dahil birçok ülkede enerji yoksulluğu da giderek büyüyen bir sorun. Enerji yoksulluğu ile mücadele eden End Fuel Poverty Coalition isimli kuruluşun aktardığına göre, geçen sene İngiltere’de soğuk evlerin neden olduğu yaklaşık 5 bin ölüm gerçekleştiği tahmin ediliyor. Bu veri, bir önceki kışa göre yaklaşık yüzde 50’lik bir artışı simgeliyor. ABD’de Enerji Enformasyon Dairesi, hanelerin yüzde 27'sinin enerji güvensizliği yaşadığını ve bunun da yaklaşık 34 milyon haneye tekabül ettiğini belirtiyor.
Ekonomik ısınma yöntemleri hakkında bilmeniz gerekenleri, tasarruf yöntemlerini listeledik.
İngiltere’de küresel inovasyonu destekleyen bir vakıf olan Nesta'nın sürdürülebilir gelecekten sorumlu direktör yardımcısı Katy King, “Bu ucuz ya da ücretsiz yöntemlerin bazıları hakkında yeterince bilgi yoktu” diyor. Geçen sene Nesta, insanların peteklerin arkasına folyo uygulamak veya pencerelerine cam filmi eklemek gibi yöntemlerle elde edebilecekleri tahmini tasarrufları kilovat saat cinsinden yayımladı.
Tipik bir İngiliz evinin enerji tüketiminde beklenen değişikliğe dayanan bu veriler, bir kombinin peteklere gönderdiği suyun sıcaklığını 60C'ye düşürmenin yılda 43 sterlin (55 dolar) tasarruf sağlayacağını gösteriyor. King, kombi su sıcaklığını daha da düşürülmesi durumunda bu tasarrufun artacağını söylüyor.
Cam filmler de çoğu evde yaklaşık 40 sterlin (51 pound) tasarruf sağlayabilir. Bu veriler 2023 sonbaharında İngiltere’deki enerji maliyetini yansıtıyor. Ancak ABD Enerji Bakanlığı pencerelerden geçen ısının binaları ısıtmak ve soğutmak için kullanılan enerjinin yaklaşık yüzde 25-30'unu oluşturduğunu tahmin ediyor.
Ancak Nesta araştırmasına göre, peteklerde kullanılan folyo desteğinin o kadar de büyük bir tasarruf sağlamadığını söylüyor. Bu sadece gaz veya yakıt bazlı ısıtma sistemlerinin olduğu evlerde dıştan yalıtımlı duvarlarda işe yarıyor. Bununla birlikte, içeri sızan havayı azaltmak oldukça etkili olabilir.
Termostatınızı 20C'den 19C'ye indirebilmenin 100 sterlinden (127 dolar) fazla tasarruf sağlayacağı da düşünülüyor. Kalın giyinmek de yıl boyunca maliyetleri düşürebilir. Araştırma, ücretsiz ve düşük maliyetli önlemlerle yıl boyunca birkaç yüz sterlinlik tasarruf sağlanabileceğini söylüyor.
Başka birçok tasarruf yöntemi de var. Örneğin, peteklerin havasını almak da ısınmayı iyileştirmenin iyi bir yolu.
Sürdürülebilir Enerji Merkezi'nde yakıt yoksulluğu danışmanı Elliot Clark, duşta ne kadar zaman geçirdiğinizi de düşünmeniz gerektiğini söylüyor. Özellikle de suyun elektrikle ısıtıldığı bir duşunuz varsa. İngiltere'deki mevcut ortalama elektrik fiyatlarıyla, 10 dakikalık sıcak bir duş yaklaşık 50 peni (64 sent) tutabiliyor.
Bu tek başına büyük bir miktar değil. Ancak örneğin üç kişi yaşıyorsanız ve yılın 365 günü ile çarpıldığında yaklaşık 550 sterlin (700 dolar) tutuyor. Clark, duşu dört dakikaya düşürerek bu maliyeti yarıdan fazla azaltabileceğinizi söylüyor.
İngiltere’de bağımsız danışmanlık hizmeti veren The Heating Hub'dan Jo Alsop, içeri sızan havayı azaltmanın ne kadar önemli olduğunu vurguluyor. Kendi oturma odasındaki açık şömineyi kaldırtan ve harika sonuçlar elde eden Alsop, "Bu oturma odamı değiştirdi. Evin tüm sıcak havasını emiyordu" diyor.
Clark, dış duvalardaki boruların etrafındaki deliklerin iyi kapatılmasını öneriyor. Ancak aspiratör çıkışlarını tıkamamak önemli. Kalın perdeler ve kapı altı süngeleri de bir hayli önem arz ediyor.
Kâr amacı gütmeyen kuruluş Energy Systems Catapult'tan Rose Chard, sıcaklıktaki küçük bir artışın bile hayatları değiştirebileceğini söylüyor:
“Sadece bir ya da iki derece ile solunum problemlerinde ya da ruh sağlığı sorunlarında azalma görebilirsiniz. Bunun küçümsenmemesi gerektiğini düşünüyorum."
İnsanlar sık sık, “odayı değil, kişiyi ısıtın” sözünü kullanabilir. Maliyetleri düşürmek için termal kıyafetler, elektrikli battaniyeler de önerilebiliyor. Ama Chard, bu durumda soğuk havayı solumaya devam edeceğinizi, bunun da potansiyel olarak zararlı olduğunu söylüyor: “Bunun solunum semptomları üzerinde bir etkisi olabilir."
Ayrıca, soğuk duvarlar ve camlar yoğuşma, dolayısıyla da küf için mıknatıs görevi görür. Siyah küf de oldukça zararlı. Bir evde bir kez çıktığında da ortadan kaldırılması zor.
İngiltere'deki Sheffield Hallam Üniversitesi'nden Aimee Ambrose, "İnsanları ısıtma sistemlerini kullanabilecekleri bir duruma getirmek istiyoruz. Isınmanın yerini tutacak bir şey olmamalı" diyor.
Ambrose, bazen TV ve sinema filmlerinde görülen bazı yöntemlerin de tehlike olduğunun altını çiziyor. Örneğin, ısınmak için mum yakılmasının yangınlara sebebiyet verebileceği konusunda uyarılarda bulunuyor.
Konut ve enerji maliyetlerinin, insanların gelirlere kıyasla daha yüksek olduğu ülkelerde, soğuk evler çok daha fazla insan için sorun olabilir. O vakit ısıtma sisteminizin performansını artırmaya yönelik düşük maliyetli önlemler de daha az uygulanabilir hale gelmeye başlıyor.
Antoine Rassasse Londra'da ev arkadaşlarının olduğu bir evde yaşıyor. Şu anda iş arıyor. "Kimse işsiz kalmak istemez" diyor. Yardım ödenekleri her ay yalnızca faturalarını karşılıyor. Bankadaki eksi hesabıyla da geçinmeye çalışıyor. Ancak dairesi soğuk. Yatak odasında tek cam var. O ve ev arkadaşları ısıtmayı her gün sadece birkaç saatliğine açabiliyor. Ev sıcak olsun diye panjurları kapalı tutuyor, kat kat termal giysiler giyiyorlar.
“Evde sıcak hissetmeyi geçtim, sanki dışarıdaymışım gibi hissediyorum" diyor.
Hem Rassasse hem hem de Pope, Dads House adlı hayır kurumu tarafından işletilen bir gıda bankasına gidiyor. Rassasse, “Eğer gıda bankaları olmasaydı ne yapardım bilmiyorum” diye konuşuyor.
Rassasse, geçen yıl BBC'de ekonomik ısıtma yöntemlerinin tartışıldığı bir program izlediğini hatırlıyor. Ancak kiraladığı evde çok fazla değişiklik yapmaktan çekindiğini belirtiyor. Ayrıca, cam film gibi şeylere harcayacak çok az parası var:
"Param olsaydı tabii ki daha fazla yatırım yapardım.”
Dolayısıyla bu tip önlemler, makul ölçülerde de olsa ısıtma sistemlerini kullanabilen insanlar için maliyetleri düşürmeye yardımcı oluyor.
Enerji faturalarını karşılamak için emekli maaşına güvenen Pope için ısınma masrafları göz korkutucu olmaya devam ediyor. Bu onun için alışılmadık bir şey. Çalışırken hiç böyle zorluklarla karşılaşmamış. Belediyenin yardımı için minnettar. Fakat Pope, daha büyük bir müdahalenin gerekli olduğunu söylüyor. Isınmanın bir insan hakkı olduğunu savunuyor.
Pope, “Savunmasız insanlar için, emekliler için daha fazlası yapılmalı. Engelli insanlar. Küçük çocuklar" diyor.