Eski Türk Tabipleri Birliği Başkanı Prof. Dr. Sinan Adıyaman, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın dün akşamki basın toplantısındaki, "Her vaka hasta değildir, testi pozitif olup semptom göstermeyen var. Bunlar çoğunluğu oluşturuyor. Günlük verilen, daha doğrusu hasta sayısı sadece hastaneye yatan hasta sayısı değildir. Hasta olarak semptomu olan kişilerden bahsediyoruz. Semptomu olan, hastanede yatmayan ve yatan kişileri günlük hasta sayısı olarak vermiş oluyoruz" açıklamasına ilişkin olarak, “Eğer 110 bin test yapılıyorsa pozitif olanların hepsi gösterilmiyor demektir. Sadece hastalığı artan veya semptomu olanların kayda girildiği anlamına geliyor.” açıklamasına ilişkin olarak, ""Her vaka bir Covid-19 hastasıdır. Bakan, salgını değil sayıları kontrol altına aldı" dedi.
Adıyaman, "Türkiye bunu hak etmiyor. Biz 6 aydır bunları söylüyoruz; ‘Verileri saklarsanız salgını kontrol edemezsiniz, asemptomatik vakalar ölüme sebep olabiliyor’ diyoruz. Kaç sağlık çalışanı, kaç vatandaş kaybedildi. Ama durum hafif gösterildi. Sağlık Bakanı’nın bu açıklamasına inanamıyorum. Her gün 60-70 can kaybı sıradanlaştırıldı. Vakaların doğru bir şekilde açıklanmaması ile toplumda bir rahatlama oldu. Aylardır toplumun gözüne baka baka verileri manipüle ettiler." diye konuştu.
Sözcü gazetesinden Eser Akgül'ün haberine göre, Adıyaman, "Bazı insanlar ‘vaka sayıları önemli değil, korunun’ diyor. Pandeminin başından beri biz hekimler olarak kendimizi koruyoruz ama normal sandığımız insanlar biz hekimler ve toplum için bir bulaş kaynağı olmuş oldu. Verilerin şeffaf açıklanmaması salgının yayılmasına sebep oldu. Bakanlığın yurttaşların hayatını kaybetmesinden bir sorumluluğu var. Bilim Kurulu’nun da var. Bakan siyasi bir kişidir ama Bilim Kurulu bunun böyle olduğunu biliyor muydu? Bu açıklamayı yapmaları lazım. Üstelik Bakan Koca’nın dün yaptığı açıklamayı daha önce Prof. Dr. Kayıhan Pala yapmıştı ve ona bu açıklamasından dolayı soruşturma açılmıştı." ifadesini kullandı.
Sağlık Bakanı Koca’nın bu açıklaması ile uluslararası verilere de yanlış bilgiler girildiğini vurgulayan Prof. Dr. Adıyaman sözlerine şöyle devam etti:
"Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) bu durumdan haberdar olduğunu sanmıyorum. Nisan ayının başında kod tartışmasını gündeme getirmiştik; ‘Covid-19 için önerilen uluslararası kodlar kullanılmıyor, ölüm sayıları düşük gösteriliyor’ demiştik. O zaman bu tartışmada biz ‘Bakanlık 2. kodu kullanmıyor, bu vakalar doğal ölüm ya da bulaşıcı hastalık olarak kayıtlara geçiyor’ demiştik. Bakan Koca ise buna karşılık olarak DSÖ’nün şüpheli kodunu PCR testi yapamayan ülkeler için önerdiğini, Türkiye için ise doğrulanmış vaka olarak kullanıldığını söylemişti. Ama DSÖ aynı zamanda U07.2 kodunu da öneriyor. Netice olarak Bakan Koca, Nisan ayında yaptığı bir toplantıda “Biz PCR testi pozitif olan vakaları açıklıyoruz” demişti. Dün yaptığı açıklama ile Koca kendisini yalanlamış oldu. Biz de elbette bu durumu DSÖ ile görüşeceğiz.
Semptomu olmayan insanlara da test yapılmalı. Ne kadar çok test yapılırsa o kadar çok vaka olur. Bir kişi semptom gösterse de göstermese de o kişi hastadır. Her vaka bir hastadır. Bu kadar çok ölümün, hasta sayısının olduğu tabloda başarı ya da başarısızlık öyküsü yaratılamaz. Amacımız bu olmamalı. Mühim olan salgınla hep birlikte mücadele etmektir. Ama Bakan salgını kontrol altına alacağına sayıları kontrol altına aldı."