Trakya’nın atık havuzuna dönüşen Ergene Nehri'ne kendi debisinin iki katı kadar atık su akıyor. Ergene’yi kurtarma projesi ise müsilajın pençesindeki Marmara için büyük tehdit. Derin deşarj sistemi tamamen devreye girerse, saniyede 5 metreküp atık su Marmara’ya akacak. Uzmanlara göre bu, can çekişen bir hastanın oksijenini kesmek demekb
Haftalık yayınlanan Gazete Oksijen'den Çağatay Bayraktar'ın haberine göre; Marmara Denizi müsilaj ile boğuşurken hemen üstünde Trakya Bölgesi’nde ise bambaşka bir çevre felaketi yaşanıyor. Felaketin adı ise Ergene. Yıldız Dağları’ndan doğan, Kırklareli, Çorlu ve Çerkezköy yerleşimlerinden geçen ve Saroz Körfezi’nde Ege ile buluşan 283 kilometrelik Ergene Nehri, Trakya’nın can damarı konumunda.
Bundan 40 yıl önce Ergene’de balık tutuluyor, yüzülüyor ve hatta suyu içiliyordu bile… Ama zaman içinde çevresindeki yerleşim yerleri büyüdü, göç arttı, sanayi kuruluşları ve organize sanayi bölgeleri kuruldu. Ergene neredeyse bu tesislerin kanalizasyonu olarak kullanılır oldu. Bu kadar gaddarlığa ise nehir dayanamadı, kaynağından çıktıktan çok değil sadece 10 kilometre sonra simsiyah akmaya başladı.
"Bu duruma hangi nehir dayanabilir ki?"
Ergene Nehri’nde yaşanan çevre felaketini Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Çorlu Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Lokman Hakan Tecer şu sözlerle anlattı: "Kirlenme 1990’lı yıllardan itibaren çok net şekilde artmaya başladı. Bunun nedeni başta sanayi tesislerinin nehrin yakın bölgelerine yapılması ve plansız kentleşme.
Durumu ortaya koyan en net veri herhalde şu olur: Ergene’nin günlük debisi 260 bin metreküp. Günlük olarak Ergene’ye toplam 440 bin metreküp de endüstriyel atık su bırakılıyor. Bunların bırakılmasıyla Ergene’nin debisi neredeyse 3 kat artarak 700 bin metreküpe ulaşıyor. Bu duruma hangi nehir dayanabilir?"
Ergene’yi kurtarmak için hazırlanan projeye "Marmara Denizi’ni öldürür" diyerek karşı çıkan bilim insanları da var. Bunlardan biri de Su Politikaları Uzmanı, DSİ eski yöneticisi Dursun Yıldız.
Eski DSİ yöneticisi Dursun Yıldız: Proje tekrar gözden geçirilmeli
Eski DSİ yöneticisi Yıldız, projenin devreye girmesiyle arıtılan atıkların tarımsal alanda kullanmaya uygun olmayan üçüncü sınıf kalitede su olarak Marmara Denizi'ne bırakılacağını söyledi.
Dursun Yıldız şunları söyledi: "Tamamına yakını Ergene Havzası’nda yer alan Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesi, Çorlu Deri Organize Sanayi Bölgesi ve Ergene1, Ergene 2, Velimeşe, Türkgücü, Yalı Karaağaç, Veliköy Organize Sanayi Bölgesi’nin atık sularının ileri biyolojik arıtma uygulandıktan sonra derin deşarj boru hattı ile Marmara Denizi’ne verilmesi düşünülüyor.
Marmara Denizi’ni Koruma Eylem Planı kapsamında Ergene Nehri’ni korumak için yapılan bu plan tekrar gözden geçirilmeli. Çünkü Ergene Nehri çevresindeki sanayi tesisleri ve nüfus ilerleyen yıllarda artacak. Bundan dolayı buradaki atık suların Marmara Denizi’ne ileri biyolojik atık su arıtma tesisleriyle verilmesi projesi tekrar gözden geçirilmeli. Suyun Marmara’ya verilmek yerine uygun yerlerde tekrar kullanımı da bir alternatif olarak ele alınmalı."
Haberin tamamı için tıklayın...
Ergene Nehri kıyısında 2 bin 600 sanayi tesisi bulunuyor. Bunların 2 bin 132’si Tekirdağ’da, 260’ı Kırklareli’nde, 208’i Edirne’de. Hazırlanan proje ile Tekirdağ’da Çerkezköy, Çorlu, Ergene ilçeleri ile Büyükkarıştıran beldelerindeki sanayi atık suları ileri biyolojik arıtma tesisleri ile Marmara Denizi’ne deşarj edilecek. 2022’de tam kapasite ile faaliyete geçmesi planlanan proje için 6 ileri biyolojik atık su arıtma tesisi kuruldu. Tesis tam kapasite ile çalışmaya başladığında günlük 400 bin metreküp atık suyu arıtabilecek.
‘Mevcut tesislerin çalıştırılmama sebebi ekonomik’
Projenin Marmara Denizi’ne olumsuz etkisi olacağını söyleyen bilim insanlarından biri de Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Fakültesi öğretim görevlisi Prof. Dr. Muhammet Türkoğlu. Ağırlıklı olarak deri, tekstil ve ağır metal fabrikaların atık sularının arıtılıp Marmara Denizi’ne verilmesinin tehlikeli bir durum olduğunu vurgulayan Türkoğlu, şöyle devam ediyor: “Atık su, ileri biyolojik yöntemlerle arıtılsa bile sonuçta kirlilik yükü barındıracak. Müsilaj ve kirlilik yüzünden Marmara Denizi can çekişirken Marmara Denizi’ne kirlilik yükü bırakmak, can çekişen bir hastanın oksijenini kesmek anlamına gelir. Bu proje Marmara Denizi’nin Özel Koruma Alanı olarak ilan edilmesiyle de çelişiyor. Şu anda mevcut atık su arıtma tesisleri ekonomik kaygılardan dolayı çalıştırılmıyor. Denetimler yapılacağı sırada, denetimi geçmek amacıyla çalıştırıyorlar. Marmara Denizi’ne zaten Karadeniz üzerinden Tuna Nehri’nin kirliliği geliyor deniyor. Tuna Nehri kıyısındaki Orta Avrupa ülkeleri, Avrupa Birliği’ne üye oldukları için ileri biyolojik arıtma tesisleri kurdular ve arıttıkları atık suları yeşil alan sulamasında kullanıyorlar. Ve 20 sene öncesine göre Karadeniz’den Marmara Denizi’ne yüzde 40 daha az kirlilik geliyor. Bu anlamda suçu başka yerlerde aramak yanlış olur.”
‘Ergene’ye verilse kuraklık olur’
Ergene için hazırlanan projeyi Derin Deşarj A.Ş. yürütüyor. Yürütücü firmanın çevre mühendisi İbrahim İnci ise proje hakkında bilgi verirken Marmara Denizi’ne getireceği ağır yük konusundaki iddiaları da cevaplandırdı: “Burada deşarj edilecek arıtılmış atık su, Marmara Denizi’ndeki ekosistemi değiştirecek oranda değil. Arıtılan suların Ergene Nehri’ne bırakılmama sebebi de, atık suların tatlı su için fazla oranda olan tuzlu yapısı. Eğer Marmara Denizi’ne tünellerle deşarj işlemi yapılmasa ve arıtılan sular Ergene Nehri’ne deşarj edilmeye devam etseydi, tarım topraklarındaki tuzluluk oranını artırıp kuraklığa sebep olurdu. Marmara Denizi’ne verilen suyun tuzluluk oranı ise sadece denizdeki tuzlu suyun beşte biri oranında. Bu da Marmara Denizi’ne olumsuz etkisi olmayacak bir oran. Tüm tesislerin çalışmaya başlamasıyla günlük yaklaşık 400 bin metreküp arıtılmış suyun Marmara Denizi’ne deşarj edilmesi planlanıyor. 2030 hedef debisi olarak 580 bin metreküp/gün olacağı hesaplandı. Bu miktarda bir suyun deşarj edilmesi yerine geri kazanılması mümkün fakat günümüz teknolojisi ile pahalı bir işlem. Plan, Ergene Nehri’nin acil bir şekilde kurtarılmasını amaçlıyor. Bundan dolayı ileri dönemde arıtılan ve bir araya getirilen atık suların sanayi tesislerinde tekrar kullanımı için tesislerin yapılması, proje kapsamında bulunan organize sanayi tesislerinin alacağı karara bağlı.”