Eski AKP milletvekili ve Karar gazetesi yazarı Mehmet Ocaktan, yeni tip Koronavirüs (Kovid-19) salgınının totaliter rejimi tetikleyebileceğini dile getirdi.
Ocaktan, "Koronavirüs tehdidi yüzünden ülkeler sınırlarını kapatıyor, doğal olarak içeride güvenlik tedbirlerini arttırıyor, sokağa çıkma yasağı ilan ediyor ve salgına karşı olağanüstü bir mücadele yürütüyor." ifadesini kullandı.
Ocaktan, "Elbette böyle bir tehlike var, ayrıca koronanın “öldüren cazibesi”yle karşılaşmamış olsaydık bile dünyanın her zaman totaliter bir belaya maruz kalma ihtimali hep vardı. Bu çerçeveden bakıldığında, Koronavirüs'ün böyle bir tehlikeyi tetikleme ihtimalini de göz ardı etmemek gerekiyor. Ancak her şeye rağmen, geçmişte dünyanın başına bela olan dinsel, faşist ya da komünist diktatörlerin kanlı tecrübelerine sahip insanlık hafızası yeniden totaliter rejimlere dönüşe asla izin vermeyecektir." düşüncesini dile getirdi.
Ocaktan yazısında şunları kaydetti:
Evet kapitalizmin küresel ölçekte eşitsizlikler yarattığını biliyoruz. Dahası, burnu büyük liberal iktidar elitlerinin toplumların alt katlarındaki sessiz yığınlara duyarsızlaşması ve insanlığın utanç fotoğrafı haline dönüşen “ötekileştirici” politikalara bel bağlamaları yüzünden demokratik değerlerin kan kaybettiği de bir gerçek. Ama bütün bu karamsar tabloya rağmen, demokrasi hala özgürlükleri el üstünde tutan bir hukuk geleneğine sahip tek sistem. Dolayısıyla demokrasi otokratlara feda edilemeyecek kadar değerli ve de önemli...
Elbette böyle bir tehlike var, ayrıca koronanın “öldüren cazibesi”yle karşılaşmamış olsaydık bile dünyanın her zaman totaliter bir belaya maruz kalma ihtimali hep vardı. Bu çerçeveden bakıldığında, koronavirüsün böyle bir tehlikeyi tetikleme ihtimalini de göz ardı etmemek gerekiyor.
Ancak her şeye rağmen, geçmişte dünyanın başına bela olan dinsel, faşist ya da komünist diktatörlerin kanlı tecrübelerine sahip insanlık hafızası yeniden totaliter rejimlere dönüşe asla izin vermeyecektir.
Evet kapitalizmin küresel ölçekte eşitsizlikler yarattığını biliyoruz. Dahası, burnu büyük liberal iktidar elitlerinin toplumların alt katlarındaki sessiz yığınlara duyarsızlaşması ve insanlığın utanç fotoğrafı haline dönüşen “ötekileştirici” politikalara bel bağlamaları yüzünden demokratik değerlerin kan kaybettiği de bir gerçek. Ama bütün bu karamsar tabloya rağmen, demokrasi hala özgürlükleri el üstünde tutan bir hukuk geleneğine sahip tek sistem. Dolayısıyla demokrasi otokratlara feda edilemeyecek kadar değerli ve de önemli...
Yazının devamı için tıklayın