Esat Edin, üç çocuğuyla birlikte Kaz Dağları’nda yapacakları son kamp öncesi hatalarını, üzüntülerini ve son arzusunu Referans Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Eyüp Can’a anlattı.
“Nereden bilebilirdim sabahın o erken saatinde Esat Edin'in evinde çocuklarıyla birlikte yaptığımız sohbetin ardından onu ve üç çocuğunu son yolculuğuna uğurladığımı” diyerek bu görüşmeyi kaleme alan Can, şöyle devam ediyor:
“Nereden bilebilirdim ‘Off the record’ bir sohbetin, ‘şansını ikinci defa denemek isteyen vizyoner bir iş adamının 'ölmeden önceki son arzusu' olacağını...”
Edin ailesi son yolculuklarına uğurlanıyor
Annelerinin yanına gömülecekler
Kamptaki ölümün yakın tanığı bakıcı konuştu
İşte Can’ın ‘Esat Edin’in ölmeden önceki son arzusu’ başlıklı yazısı:
Yazılmamak kaydıyla konuşmuştuk.
Nereden bilebilirdim sabahın o erken saatinde evinde çocuklarıyla birlikte yaptığımız sohbetin ardından onu ve üç çocuğunu son yolculuğuna uğurladığımı.
"Off the record" bir sohbetin "şansını ikinci defa denemek isteyen" vizyoner bir işadamının "ölmeden önceki son arzusu" olacağını.
Oysa daha 6 ay önce eşi Mehpare Edin'i kanserden kaybetmişti.
Yetmezmiş gibi 20 yıl önce tırnaklarıyla kazıyarak yarattığı hayal proje Kemer Country'i 55 milyon dolarlık borcu yüzünden borçları karşılığı 1 dolara devretmek zorunda kalmıştı.
4 Nisan'da Referans'ta "Esat Edin'in parlak ve hüzünlü hikâyesi" başlıklı bir yazı yazmıştım.
Aylar sonra aradı "o yazın beni çok etkiledi, bir sabah kahvesi içip konuşabilir miyiz?" dedi.
Köy meydanında buluştuk.
"Ne olur şu aşamada yazma. Sana yaptığım yanlışlar dâhil herşeyi anlatacağım. Çocuk kulübündeki masalara bile haciz gelmesi içimi acıtıyor. 1 dolara herşeyi devredip gitmeyi düşünüyordum. Hatta bir ara öylesine dibe vurdum ki inan kibriti çakıp herşeyi kendimle beraber yakmak bile istedim. Fakat tüm yaşananlardan sonra bu şekilde bırakıp gidemeyeceğimi anladım. Yeni bir planım var. Dinle, ikna olmazsan dilediğini yaz" dedi.
Önce çok samimi bir özeleştiri yaptı. Sonra uzun uzun Kemer Country'i borç batağından kurtarmak için kafasından geçen projeleri anlatı.
Aileden sadece Murat kaldı
Tıpkı 1980'lerin başında Yale Üniversitesi İşletme bölümünden mezun olup hayallerinin peşinde çok sevdiği İstanbul'a döndüğünde sahip olduğu heyecanla konuşuyordu.
Tek farkla.
"Kemer Country hayali beni heykeli dikilecek adam da yaptı yerin dibine sokulacak adam da" diyebilecek kadar feleğin çemberinden geçmiş bir adamdı karşımdaki.
Kemer Country'nin yaratıcısı Esat Edin, 7 yaşındaki kızı Aliye, 10 yaşındaki Serra ve 12 yaşındaki oğlu Cem, Kaz Dağları'nda dere kıyısına kurdukları çadırda cuma gecesi sele kapılarak öldü.
Edin ailesinden geriye bir tek eğitimini Londra'da devam ettiren 14 yaşındaki Murat kaldı.
Bu trajik aile hikâyesini ve Edin'in ölmeden önceki son arzusunu herkesten önce Murat için yazmam farz oldu.
Sevgili Murat,
Baban en zor anlarında her şeyi yakıp gitmek yerine, her şeye yeniden başlamayı en çok da sana geride gurur duyabileceğin bir isim ve miras bırakmak için istedi.
"Ailemden başlayarak herşeye yeniden başlamak istiyorum" demişti ilk buluşmamızda. Belki sen şimdi "ne yeniden başlaması, kardeşlerimle birlikte beni bir başıma bırakıp gitti" diyeceksin ama inan bu hazin gidişi bile yeni bir başlangıç oldu.
Ve ne tuhaf bunu sana ve kamuoyuna aktarma görevini hayatta 3 kez karşılaştığı bir gazeteci olarak bana verdi.
Açıkçası daha ilk buluşmamızda annene ve sizlere ilişkin duygularını hiç çekinmeden benimle paylaşmasını anlayamamıştım.
Tıpkı yazılmamak kaydıyla Kemer Country'i kurtarma planını detaylı bir biçimde anlatmasını tam olarak kavrayamadığım gibi.
Malesef şimdi anlayabiliyorum. Son buluştuğumuzda evde kardeşlerinle birlikte Kaz Dağları'nda içinde ölüm uykusuna dalacakları çadırı hazırlıyorlardı.
Yazarken bile gözlerim doluyor...
Ama inan onlar sanki anneni ziyaret edecekmiş gibi sevinç ve heyecan doluydular.
Ne de olsa Kaz Dağları'nda kamp kurma fikri annenin vasiyetiydi.
Kamp malzemeleri hazır evden hep birlikte çıktık.
Dönebilseydi babanla bu hafta bir kez daha buluşacaktık. Beni söz verdiği ilk adımı attıktan sonra arayacaktı. Ama olmadı.
Şimdi o söz ve babanın son arzusu senin, dostlarının ve Kemer Yönetim'in omuzlarında.
Nerde yanlış yaptı
Esat Edin en büyük hatasının milyar dolarlık bir hayal projesi yaratırken işin finans kısmını iyi yönetememekten kaynaklandığını ısrarla vurguladı. 1994 ama özellikle de 2001 krizi nakit yönetimi ve maliyetler konusunda Edin'i çok zor bir kararla başbaşa bırakmış. Satın alacakları ev için dolar üzerinden ödeme yapan alıcılar 2001 krizi ertesinde ev almaktan vazgeçip paralarını geri çekmek istemiş. Edin "hiç bir cezai yaptırım uygulamadan o zor dönemde isteyen herkese dolar üzerinden parasını geri ödedik" dedi.
"Neden?" soruma şu çok ironik cevabı verdi.
"Elimizde o dönemde yeterli kaynak vardı. Atacağımız adım ekonomik olmasa da itibarımız açısından çok önemliydi. Bir çok arkadaş itiraz etti. Bense ‘iş hayatında itibar herşeyden önemli' diyerek son noktayı koydum. Nerden bilebilirdim itibarımızı korumak için attığımız bu ilk adımın uzun vadede ekonomik anlamda itibarımızı zora sokacak süreci başlatacağını!"
İkinci büyük yanlışı maliyet yönetiminde yapmış Edin : "Fiyatlar öyle bir arttı ki evleri zararına satar hale geldik. Ama yine verdiğimiz sözden dönmedik ve zarar etme pahasına projeyi bitirdik."
Üçüncü büyük yanlış yönetim zaafiyetinden kaynaklanmış. "Kimseyi suçlamak istemem ama özellikle kriz döneminde yanlış insanlarla çalışmışım" dedi.
Ha bir de Orman Evleri projesi var dördüncü büyük finansal yanlış. Herkes ordan milyon dolarları cebine attığını zannediyor oysa en büyük finansal darbeyi Orman Evleri projesinden yemiş.
En çok da "Yurtdışında yüz milyonlarca dolar parası var. Neden getirip borçlarını ödemiyor?" suçlamasına gülüyordu sohbetimizde.
"Haklılar" dedi bir ara. "Ben de dışardan baksam böyle bir projeyi yapan adam en az 400-500 milyon doları bir kenara koymuştur diye düşünürüm, ama işin aslı öyle değil. Keşke öyle olsaydı. Hatalarımın bedelini bu kadar şiddetli çekiyor olur muydum?"
Beşinci büyük yanlış .
"Ben başından itibaren Kemer Country'e profesyonel bir işadamı gibi yaklaşmadım. Bir hayalin peşine öylesine tutkuyla düştüm ki sonunda o hayalin içinde kendimi kaybettim. Yoksa kendi yarattığım bir projenin içine eşimi ve ailemi sokmazdım. Gelip burada herkesin gözü önünde sakınmasız yaşamazdım. Ama buraya öylesine inançla bağlandık ki bırakıp gidemedik. Ne köyün ağası gibi davrandık, ne de köydeki herhangi biri gibi olabildik."
Ve nihayet en vahim yanlış. Altmışa yakın ev sahibi tam milyon dolarlık evlerinin ödemelerini bitirip tapuya gittiklerinde bir de ne görsünler. Tapular ipotekli. Kemer Yönetim yaşadığı finansal zorluklardan sıyrılabilmek için ödemesi devam eden tapuları sahiplerinin onayı olmadan ipotek ettirmiş. Edin, "Bunu bu şekilde yapan ben değilim ama her halükarda en büyük ayıbımız bu" dedi ve bana kurtarma planının ilk adımı olarak bu ayıbı düzelteceği sözünü verdi.
Evinde son buluşmamızda çıkarıp yeni yaptığı çizimleri masanın üzerine koydu.
Elindekileri değerlendirecekti
Kafasındaki Kemer Country'i kurtarma planını şu şekilde anlattı.
Borçlar yaklaşık 60-70 milyon dolar arası. Eldeki varlıklar ise golf, klüp, otel projesi, at klübü ve spor klübü.
Kemer Country'nin ilk fazındaki golf alanını olduğu gibi orman tarafına taşımayı planlıyordu. "Böylece golf alanı daha bütünlüklü bir biçimde esas olması gereken yere transfer edilmiş olacak" dedi. 1. fazda evlerin arasındaki golf alanlarını ise evi golfe bakan mal sahiplerine bahçelerini genişletmek maksadıyla uygun bir fiyattan satmayı planlıyordu. Projeden tek tek her eve ne kadar alan düşeceğini belirlemiş ve ilk görüşmeleri yapmış. Ev sahiplerinin çoğu tereddütsüz önlerindeki yeşil alanı korumak için "evet" demiş. "Buradan gelecek para yaklaşık 20 milyon dolar" dedi ve hemen ekledi, "Bu para ile tapusu ipotekli olan 60 ev sahibine tapularını vereceğim ve bana hiç yakışmayan bu ayıptan kurtulacağım."
Eğer ölmese bu hafta bu işi bitirecek ve böylece ilk sözünü gerçekleştirmiş olacaktı.
Hemen arkasından yaptığı yanlışlardan ders çıkarmanın verdiği tecrübeyle elindeki asetleri en iyi biçimde işletecek kişilere devredeceğini anlattı.
Golf Klübünün işletmesini golfe tutkusuyla tanınan Mustafa Koç'a devredeceğini söyledi. Otel projesi için "Hamdi Akın ile görüştüm bu işi en iyi o yapar" dedi. At Klübünü ise Sevil Sabancı'ya devretmek istiyordu. Spor Klübü ile kendisi de Kemer Country'de yaşayan Sadettin Saran'ın ilgilendiğini belirtti.
İlk buluşmamızda bütün bunlar fikir aşamasındaydı. Bu yüzden yazmamı istememişti. İkinci buluşmamızda ilk görüşmeleri yaptığını ve olumlu sonuçlar aldığını aktardı. Hedefi tüm bu projeleri resmileştirdikten sonra bana bir söyleşi vermekti. Ama olmadı.
Şimdi anlıyorum ki çocuklarıyla Kaz Dağları'na doğru yola çıkarken bana son arzusunu yazma görevini vermiş.
Yakın dostu Mustafa Koç'a Golf Klübüne sahip çıkma, Hamdi Akın'a otel projesi, Sevil Sabancı'ya at çiftliği, Sadettin Saran'a spor klübü...
Tabii son arzusunun yerine gelmesi herkesten ve herşeyden önce oğlu Murat'a ve Kemer Yönetime esas sorumluluğu yüklüyor.
Esat Edin hayalini gerçeğe çevirmiş, vizyon sahibi ender işadamlarımızdan biriydi. Avrupa'da yaşasa hiç kuşkunuz olmasın heykeli dikilirdi.
Elbette hataları da oldu. Ama o hiç bir zaman geride yanlış bir şey kalsın istemedi.
Şimdi onu sevenlere düşen son bir görev var. Son arzusunun gereğini yerine getirmek.