Banyas'ta yaşanan katliamı değerlendiren Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın B planını anlattı. Kaygılarını dile getiren Davutoğlu, "Banyas olayında bizi kaygılandıran husus şu; artık ülkenin tümünü kontrol altına almak mümkün değilse belli bir bölgeyi etnik temizliğe tabi tutup o bölgede etkin olma stratejisine geçmiş olması."
Hürriyet'ten Cansu Çamlıbel'in soruların yanıtlayan Davutoğlu şunları söyledi:
'5. aşamaya geçti'
Kerry’ye de anlattım; Banyas’ta yapılan büyük kıyım rejimin saldırılarında yeni bir aşama. Şimdiye kadar rejim dört aşama takip etti. Birinci aşama keskin nişancılarla barışçıl gösteri yapan halkın üzerine ateş açılmasıydı. Bu 2011 Mart’ından Temmuz’una kadar sürdü. İkinci aşama top ve tank atışlarıyla şehri topluca cezalandırma süreciydi. Hama, Humus, Bab-ı Amr olaylarında olduğu gibi bu sefer halkta direniş başladı. Şehirler, mahalleler direnmeye başlayınca 2012 Mart’ında üçüncü aşamaya geçti; hava bombardımanı yapmaya başladı. Direniş kırsal alana kaydı. Dördüncü aşamaya geçti ve Scud füzesi atmaya başladı. Bütün bu tırmanma ülkenin tümünü kontrol altına almak içindi. Banyas olayında bizi kaygılandıran husus şu; artık ülkenin tümünü kontrol altına almak mümkün değilse belli bir bölgeyi etnik temizliğe tabi tutup o bölgede etkin olma stratejisine geçmiş olması. Hani B planı diye gündeme gelen mezhep çatışmasına bağlı, belli bir mezhebe alan ve koridor açmak üzerine kurulu strateji.
'Bu çok tehlikeli bir oyun'
O bölgenin kritik bir konumu var. Lübnan’daki gelişmeler de gözetilirse Banyas’ın bu koridorun kritik bir yerinde olduğu görülür. El Beyda, tam o Humus ile sahil şeridi arasındaki bölge. Zaten Kuseyir’i temizledi. Şimdi El Beyda üzerinde Suriye dışından gelen milisler, Şebbihalar, Humus ile Lübnan arasında faaliyette. Bu çok tehlikeli bir oyun. Bu bir etnik kıyım. Yapılan insanları korkutup kaçırmak. Zaten Lübnan’a kaçan 1 milyon mültecinin çoğu bu bölgelerden kaçan Sünniler. Belli bir bölgeyi arındırılmış bölge haline getirme çabası var. Bu Lübnan’ın içini de karıştırır. Bu sefer Sünniler açısından bir rövanş kültürüne de neden olabilir.”
Bosna'yı hatırlatıyor
Kerry’ye şu örneği de verdim. Aynen Srebrenitsa ve Doğu Bosna’da etnik kıyımla Boşnaklardan arındırılmış bir Sırp bölgesi kurma çalışma gibi bir çalışma. Bunun sonunda Suriye birbirinden arınmış etnik bölgelere dönüşürse bunun vebali uluslararası toplumun üzerindedir.