Erzurum'da, Ermeni çeteleri tarafından katledilen Müslüman-Türklerin bulunduğu toplu mezarda 15 Haziran'da bilimsel kazı çalışması yapılacağı belirtildi.
Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi ve Erzurum Müze Müdürlüğü'nce yapılacak kazı çalışmasında, katliamın izleri gün yüzüne çıkarılacak. Kazı yapılacak yerde, yaklaşık 70 kişinin katledildiği bildirildi.
Atatürk Üniversitesi (AÜ) Türk-Ermeni İlişkileri Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Erol Kürkçüoğlu, Tepeköy'de 15 Haziranda yapılacak bilimsel kazı çalışmalarıyla gerçeklerin bir kez daha gün yüzüne çıkarılacağını bildirdi.
Kürkçüoğlu, Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi ve Erzurum Müze Müdürlüğünce Tepeköy'de kazı çalışması yapılacak toplu mezarın olduğu alanda yaptığı açıklamada, kazı çalışması yapılacak Tepeköy'ün, kent merkezinin 8 kilometre güneybatısında bulunduğunu, 1918 yılında köy içinde yapılan katliamın kadınlar-çocuklar ile erkekler olarak 2 ayrı yerde gerçekleştirildiğini ifade etti.
Durak Bingöl'ün evinin kuzeyinde bulunan ve otlak olarak kullanılan binada katledilen kadınların 1970'li yıllarda vatandaşlarca binadan çıkarılarak köy mezarlığının güneydoğusundaki şehitlik alanına defnedildiğini anlatan Kürkçüoğlu, Kültür ve Turizm Bakanlığının izniyle 15 Haziranda yapılacak kazının ise erkeklerin katledildiği İbrahim Safa'nın evinin arkasındaki üzeri otlarla kaplı alanda gerçekleştirileceğini belirtti.
Kürkçüoğlu, ''Görüldüğü gibi alana hiç dokunulmadı ve kazı bilimsel olarak yapılacak. Başta Erzurum olmak üzere, Doğu Anadolu'da asıl katliama uğrayanların bölgenin gerçek sahipleri olan Müslüman-Türk ahalisi olduğu gerçeğini bilimsel verilerle dünyaya duyuracağız'' dedi.
Doç. Dr. Erol Kürkçüoğlu, katliam yapılan Tepeköy'ün, dönemin Erzurum Kale 2. Topçu Alay Komutanı Rus Yarbay Tverdohlebof'un hatıralarında yer aldığını anımsatarak, Tverdohlebof'un hatıralarında Müslüman-Türk katliamından, ''Ermeni Generali Atranik'in Erzurum'da komutan olarak göreve başladığı 2 Mart 1918 günü, komuta ettiğim bölge içinde yer alan Tepeköy'de bütün ahalinin kadın, erkek, çocuk, yaşlı ayrımı yapılmadan Ermeniler tarafından katledildiğini, o belgedeki subayım vasıtasıyla haber aldım...'' şeklinde söz ediyor.
Kürkçüoğlu, Ermeni çeteleri tarafından işlenen katliamlar hakkında ise şu bilgileri verdi:
''1915-1919 yılları arasında 1. Dünya Savaşı içinde olan Rus orduları ile ittifak yapan Taşnak, Hınçak ve Ramgavar adlı Ermeni çeteleri Doğu Anadolu Bölgesi'nde; Erzincan'ın Tercan, Erzurum'un merkez Yanıkdere, Karskapı, Ezirmikli Osman Ağa ve Mürsel Paşa konakları, Firdevsoğlu Kışlası, köyleri Cinis (Ortabahçe) Alaca'da, Tepeköy, Dutçu, Yeşilyayla, Hasankale Tımar, Köprüköy, Horasan'da, Kars Derecik ve Subatan'da, Van Zeve'de, Ağrı'da, Bitlis'te, Iğdır Oba, Hakahmet ve Gedikli'de, Ardahan yanık Cami, Göle, Esenboğaz Köyü, Nahcivan'da, Zengezur'da ve Azerbaycan'da tam bir Müslüman-Türk Soykırımı gerçekleştirmiş ve 520 bin Müslüman Türk'ü katletmişlerdir. Katledilenler savaşla hiç ilgisi olmayan masum insanlardır.''
Erzurum Müze Müdürü Mustafa Erkmen de kazının bilimsel ama tarihi önemi ve niteliği açısından farklı olduğunu belirterek, ''Bilimsel kazı, hiçbir müdahale yapılmaksızın bir gün içerisinde basının, dolayısıyla dünya kamuoyunun gözü önünde yapılacaktır. Dolayısıyla herkes o anda görebilecek'' diye konuştu.
KÖY MUHTARI
Tepeköy Muhtarı Kamil Şekeroğlu da kazı yapılacak yerin dedelerine ait olduğunu ve olayları babasından dinlediğini ifade ederek, şunları anlattı:
''Dedelerim 13 kardeşmiş. Biri askere gitmiş, burada kalanlar Ermeniler tarafından katledilmiş. Kadınları Durak Bingöl'ün evinde, erkekleri de, (size yardım dağıtacağız) diye buraya toplayıp katletmişler. Rahmetli Hurrem Dede anlatırdı. Bana derdi ki; (senin bir deden Halis Şekeroğlu 16 yaşındaydı. Yardım dağıtacağız diye toplamaya çalışırken o anlamıştı durumu. Orada öldürdüler. Diğerlerini toplayıp götürdüler. Biz kaçtık, köyü terk ettik. 15-20 gün sonra döndüğümde, bahar, yani yeni buzlar çözülüyordu. Dedenin cenazesi orada. Kanlar akıyordu. Benim dedelerim, ailem, bunlar da katledilmiş.''