Yaşam

Ertuğrul Özkök: Önümüzdeki seçimde ereksiyon sorunu olan bir cumhurbaşkanı seçilebilir mi?

"Kocasını kazandırırsa ülkesine kaybettirecek"

09 Ekim 2022 11:16

Ertuğrul Özkök, "Pazar Mektubu" başlığı altında, yazdığı ve "newsletter" olarak paylaştığı yazısında bugün, Brezilya seçimlerinde yeniden yarışan Brezilya’nın aşırı sağcı lideri Jair Bolsonaro ve eşi Michelle Bolsonaro'ya değindi. Jair Bolsonaro'nun ereksiyon sorunu olduğunu yazan Özkök, "Bu ereksiyon sorunu o 'baiseur' karizmasını biraz çizmiş." düşüncesini dile getirdi. Özkök, Michelle Bolsonaro'nun profiline yer verdiği yazısında, "Böyle saray rejimlerinde 'Tapılan lady' olmakla 'Korkunç yenge' olmak arasındaki sınır çok incedir… Yani o sınırı geçtiğinizin farkında olmayabilirsiniz… Onu da ancak sandıklar kapandığında anlayabilirsiniz…"  yorumunu yaptı. 

Özkök'ün "Önümüzdeki seçimde ereksiyon sorunu olan bir cumhurbaşkanı seçilebilir mi?" başlıklı yazısı şöyle: 

Önümüzdeki seçimde ereksiyon sorunu olan bir cumhurbaşkanı seçilebilir mi?

Biraz geriye dönelim.

Geçen Temmuz ayının 24’ü…

Seçime daha epey var ama adaylardan biri şehrin  en büyük futbol sahasında kampanyasını başlatıyor.

Kürsüdeki başkan adayı tam bir “maço erkek…”

Trump bile onun yanında dünyanın en janti erkeği kalır.

Pele'nin kramponlarının izinde bir "Cumhurun kaptanı"

Ona oy verenlerin gözündeki adı “Cumhurun kaptanı..”

Seçim kampanyasını başlattığı yer, İzmir’de çocukluk yıllarımda benim için futbolun en efsane bir yeri.

Rio de Janerio’nun La Maracana Stadı.

Pele’lerin, Garrincha’ların, Didi’lerin kramponlarını bastığı zemin yani..

Seçim kampanyasını başlatan siyasetçi ise Brezilya’nın şu anki Cumhurbaşkanı Jair Bolsonaro…

Şu an dünyanın en popülist liderlerinden biri.

Amerika kıtasında Trump bir numara ise o 2 bile değil…

Bir buçuk numara…

İktidarda tek adam ama o gün sahada ikinci adam

Keyfi yönetimi, akraba yönetimini, yolsuzluğu, aklına ve ağzına geleni söylemeyi, muhaliflerini hapislere atmayı, kendine Tanrı tarafından verilmiş yetkiler olarak gören bir kafa…

21. yüzyıl “tek adam” modelinin müstesna bir örneği yani.

Şimdi seçime gidiyor ve kampanyayı işte o gün başlatıyor.

İktidarda tek adam…

Ama o gün o statta tek adam değil.

Hatta “ikinci insan…”

Çünkü gelenlerin gözü onda değil yanındaki kadında…

Brezilya’nın popülist ve çok tartışılan başkanı Jair Bolsonaro o.

Kocası, sadece kendisi çalışırsa,  muhtemelen bu seçimi kaybedecek.

Ama kazanırsa, herkes biliyor ki, o değil yanındaki kadın kazandıracak. 

İşte size bugün Latin Amerika'nın, belki de  tarihinin en kritik seçimlerinden birin yapacak olan bu en büyük ülkesinde, bütün dünyanın gözünü üzerine diktiği bu kadını anlatacağım.

Kocasını kazandırırsa ülkesine kaybettirecek

Adı Michelle Bolsonaro…

Kocası seçimin ilk turunda ikinci sırada kaldı. O oyların yüzde 43’ünü alırken solcu rakibi yüzde 48.5’ini aldı.

Önümüzdeki 30 Ekim günü seçimin ikinci turu yapılacak.

Yani bugünden itibaren 20 gün var.

Ve muhtemelen kocasının ve ülkesinin kaderini bu kadın belirleyecek.

Ve herkes biliyor ki, kocasını kazandırırsa, ülkesine kaybettirecek.

Şimdi gelin o güne, La Maracana Stadı'na dönelim ve ülkesinde bazılarının “Latin Amerika’nın ikinci Eva Peron’u” bile dediği bu “güçlü Teklady’i” adım adım tanıyalım…

Bu adam size Tanrı'nın büyük bir lütfudur

24 Temmuz günü orada kürsüye geliyor ve kocasının elini kaldırarak, onun “cumhuruna  sesleniyor:

“Kocam Tanrı'nın size büyük bir lütfudur. Çok temiz bir kalbi vardır ve üstelik güzel adamdır…”

Dünyanın geri kalan kısmı bunların tam aksini düşünüyor ama demek ki eşinin gözünde böyle görünüyormuş.

Nitekim  seçimin geçen hafta yapılan ilk turuna göre o cumhurun daha büyük bir kısmı onu Tanrı'nın lütfu değil, Tanrı'nın cezası olarak görüyor.

 

 

Tropiklerin pembe samur kürklü Grace Kelly'si

Yaşı 40.

Kocasından 27 yaş küçük.

Kısa kesilmiş saçları ile güzel ve alımlı bir kadın. Büyük markalardan giyinmeyi seviyor.

Özellikle  rob giymeyi tercih ediyor.

Bir tercihi de omuzları çıplak bırakan pembe samur kürk…

Günümüz hayvanseverlerini delirtecek bir provokasyon yani…

Kızmayın… Sadece “muktedir karısı geleneğini” sürdürüyor.

Güçlü liderlerin, tek adamların, diktatörlerin, despotların karıları kürk severler…

Estetikçisi hafta sonu saraya mangala gelen bir arkadaş

Şimdiye kadar yaptırdığı bilinen estetik müdaheleler şunlar:

Bir meme operasyonu geçirmiş.

Ayrıca hamilelikten sonra karnında kalan bir deformasyonu da düzelttirmiş.

Bunları yapan estetikçi ise iyi arkadaşı.

Hafta sonları saraya mangala geliyor.

Tabii onlar “barbekü” diyorlar…

Cumhurbaşkanımız bir Viagracı değil Cialis'ci

Halk ona “Başkanın Kraliçesi” değil, “ Sarayın Prensesi” diyor.

Çünkü eşinden 27 yaş küçük.

Brezilya’da sokakta kime sorsanız, onun için “Trump’tan bile maço” der.

Maçoluk bir karakterdir, ama bedenin kanunları maçoları tanımaz.

Onu maço olarak bilen cumhuru, bir sırrını daha çok iyi bilir. Saraydaki cumhurbaşkanlarının çok ciddi bir ereksiyon sorunu var.

Bunu sadece onlar değil, mesela Fransız Le Monde gazetesi de biliyor ve yazıyor.

Herkesin bildiği bir sır da bu sorununa karşı “Cialis” kullandığı.Yine de iyi. Adı “Viagracıya” da çıkabilirdi.

Cumhurbaşkanının ereksiyon sorunu cumhuru ilgilendirir mi?

Kendisinin ve Teklady’nin sorunu, bizi ilgilendirmez, cumhuru da ilgilendirmez.

Nitekim  ona oy verenler o gün Maracana Stadı'nda ikisini el ele görünce şu tezahüratı yapmaya başladılar:

“Vaz.geee…çiiil…meeez”…”Vaz..geee..çiil..meeez…”

Doğru…

İktidar koltuğu vazgeçilmez hale gelince, ereksiyon sorunu var diye bir kocadan vazgeçilebilir mi?

Siyasi iktidar kafidir…

 

Pamuk Prenses kıyafetiyle kocasına boyun eğen prenses

Kılıktan kılığa girmeyi seven bir kadın.

Çocukların bayramlarında Pamuk Prenses kıyafeti giyiyor.

Kraliçe Elizabeth’in cenazesinde Kate Middleton’unkiyle yarışan siyah bir elbise giydi.

Ama hangi kıyafeti giyerse giysin verdiği mesaj şu:

“Bir eş kocasının hizmetinedir…”

Kocasının emrinde bir kadın imajı onu asla rahatsız etmiyor.

Çünkü sarayın duvarları arasında kimin kime boyun eğdiğini çok iyi biliyor.

Psikologlar ereksiyon sorunlu canlıların asabi olduğunu söyleseler de, bu asabiyet en azından sarayın duvarları arasında törpüleniyor.

İşaret diliyle kocasını işitme engellilere anlatıyor

İşitme engellilerinin kullandığı işaret dilini biliyor.

Bunu işitme engelli amcasından öğrenmiş.

Kocasının siyasi mitinglerinde yanında durup onun konuşmasını işaret diline çeviriyor.

Aslında popülist liderlerin, tek adam rejimlerinin, konuşan kafa televizyonlarının egemen olduğu ülkelerde her vatandaşın bundan alacağı bir ders var. İşaret dilini öğrenmesinde yarar var.

Bence her gün televizyonlara çıkıp her dakika konuşan tek adamlara ve konuşan kafalara karşı en etkili yol, televizyonların sesini kapatıp sadece el kol hareketlerini izlemek olabilir.

Böylece onların söylediklerine değil, elleri kollarıyla ne anlattıklarına bakarsınız.

Bu da belki daha sağlıklı oy vermenize yardımcı olur.

 

Sarayı Oscar Niemeyer imzalı cam eserlerle donattı

Kamuoyu önünde kocasına boyun eğen, onun hizmetinde bir kadın görüntüsü verirken, Başkanlık Sarayı'nda ipler tamamen onun elinde.

Burada da herkesçe bilinen sırlar var.

Mesela bütün sarayı Brezilya’nın 2012 yılında ölen ünlü mimarı Oscar Niemeyer imzalı cam eserlerle donattı.

Sarayın birinci katındaki özel dairelere ancak çok yakın çevreden insanlar girebiliyor.

Mesela estetikçisi…

Ve bir de din adamları…

Kocası seçimi kazanınca sarayda ilk işi şeytan temizliği olmuş

Böylece geliyoruz onun en güçlü yanına…

Çok dindar bir protestan.

Kocası ve seçmenin çoğunluğu Evangelist ama din konusunda onun borusu ötüyor.

Kendi deyişi ile saraya gelince ilk işi şeytan temizliği yapmak olmuş.

“Bizden önceki başkan Afrika kökenli inançlara sahipti. Bütün sarayı büyüler ve şeytanlar işgal etmişti. Biz sarayı yeniden Hazreti İsa’nın ve meleklerinin emrine soktuk” diyor.

Bugünkü kampanyada da kocasının önünde görünen sol aday Lula’nın karısının bir  “macumbacı”, yani karabüyücü olduğunu anlatıyor.

Şeytan temizliği yaptığı papazı Anayasa Mahkemesi Üyesi yaptırdı

Tabii ki saraydaki şeytan ve cin temizliğini yakından tanıdığı, arkadaş olduğu papazlarla yapmış.

Hatta bunlardan Andre Mendonça isimli bir papazı Anayasa Mahkemesi üyeliğine bile seçtirmiş. Bunun için bizzat lobi ve kulis yapmış. Bastırmış.

Bu seçimi  Mendonça ile birlikte izlemiş ve seçildiği an işaret parmağını gökyüzüne uzatarak, “Halluyah…” diye bağırmış.

Otobüs şoförünün kızının yükselişi

Peki kimdir bu güçlü tek kadın, nereden gelmiştir?

1982 yılında Brezilya’nın Ceilandia adlı kasabasının favellasında doğdu.

Yani bir “varoş kızı…”

Babası emekli bir otobüs şoförüydü.

Annesi ev kadını.

Ailesinin sicimi ise ilginç.

Büyükbabası bıçakla öldürülmüş.

Babaannesi ise uyuşturucu kaçakçılığı ve sahte belge üretimin suçuyla hapiste yatmış.

Kendisine “Beyaztoz nine” derlermiş…

Amcası, mafyayla ilişkileri nedeniyle meslekten atılan bir polis memuru..

Öteki amcası ise iki yeğenine tecavüzden dolayı 13 ay hapis yatmış.

Güzel Michelle eğitimini ortaokulda bıraktı

Eğitimini, ortaokul ikinci sınıfta bıraktı..

O sırada adı “Güzel Michelle’e” çıkmıştı.

Manken olabilmek için güzellik ürünü sergileyen bir işe girdi.

Başka çeşitli işler yaptıktan sonra parlamentoda bir sekreterlik işi buldu. Ve bugünkü eşi ile orada tanıştı.

Dediklerine göre “ilk görüşte aşktı.”

Bazıları nepotizm diyor ama onların dilinde anlamı başka

İkisinin de daha önceden evliliklerdi vardı.

Böylece birbirine sımsıkı, dini bütün bir aile yarattılar.

Üç oğulları var.

Üçünü de memleketlerine hayırlı evlat olarak yetiştirdiler.

Babaları, birini senatör, birini belediye meclisi üyesi, ötekini de milletvekili yaptı.

Her ne kadar bazıları bunu “nepotizm”, yani “akraba-i talukat” yönetimi olarak görülüyorsa da Bolsonaro’larda bunu adı “güçlü aile bağları…”

Bu aile bağlarını kanuna bile sokmak istemişler ama üst mahkeme bozmuş.

Demek ki kongrenin en 'bauseur' üyesinin ereksiyon sorunu var

Peki kimdi bu Güzel Michelle’in ilk görüşte aşık olduğu adam…

Meclis’teki arkadaşlarına göre Jair, Kongre’nin  en “ baiseur” üyesiydi.

Ben bu kelimeyi Türkçeye “en çapkın” olarak çeviriyorum, ama bilelim ki, Le Monde gazetesinin haftalık ekinde kullanılan fransızcadaki karşılığı “En s….ci” oluyor.

Kadınlara eşya gibi bakan bir erkeğe sadece çapkın demek bence kendi kişiliğini küçümsemek olurdu.

Yine de  onun anlayacağı maço diliyle söyleyeyim.

Bu ereksiyon sorunu o “baiseur” karizmasını biraz çizmiş.

Haftanın 7 gecesi için 7 ayrı kadın iç giyimi

Fransız Le Monde gazetesinin dergisine göre, 2006 yılında, yani tanışmalarından hemen sonra Michelle’in evine büyük bir paket gelir.

İçinden çıkan şey şudur:

Her gün gece giymek için ayrı bir kadın iç giyim takımı…”

Her geceye ayrı iç giyimi…

Michelle daha sonraki yıllarda “Herhalde benim giyecek iç giyimim olmadığını düşünüyordu” diyecekti.

En büyük baıseur'ün her gece için iç giyim tercihi ne olabilir?

Bolsonaro o yıl 52 yaşındaydı.

O ise 24…

Tabii insan benim gibi bir iç giyim manyağı ise merak ediyor…

Gönderdiği parçaların  markası neydi?

La Perla mı…

Victoria’s Secret mı...

Intissima mı…Agent Provokateur mü…

Yoksa Dior veya Chanel’in özel tasarımları mı…

Maço bir “baiseur’ün” iç giyim tercihi çok mühimdir… Şakaya gelmez.

Evet bütün dünyanın yakından izlediği ve dünyada popülist liderlerin geleceği ile ilgili izlenim verecek olan Brezilya seçiminin first lady’sinin portresi bu.

New York Times, Le Monde, Figaro gibi gazeteler ve çeşitli djital sitelerden derlediğim bir portre bu.

Tapılacak lady ile korkunç yenge arasındaki sınır ince

Popülist tek adam rejimlerinin mottosudur:

“It's good to be king...”

Kral olmak güzeldir.

Ama “tek kadın” olmak daha güzeldir.

Tek sorun ise şu:

Böyle saray rejimlerinde “Tapılan lady” olmakla “Korkunç yenge” olmak arasındaki sınır çok incedir…

Yani o sınırı geçtiğinizin farkında olmayabilirsiniz…

Onu da ancak sandıklar kapandığında anlayabilirsiniz…