Hürriyet yazarı Ertuğrul Özkök, kapatılan Özgür Gündem'deki yazıları nedeniyle tutuklanan Aslı Erdoğan'ın cezaevinde bulunduğu koşulları sert bir dille eleştirdi. Şeker hastası olmasına rağmen kendisine su ve ilaç verilmediğini, idrarlı yatakta yattığını ve havalandırılmaya çıkarılmadığını belirten Aslı Erdoğan hakkında yazan Özkök, "‘15 Temmuz bir demokrasi bayramıdır’ diyorsanız eğer... O zaman bir Türk yazarının, cezaevinden haykırışına kulak verin" ifadelerini kullandı. Özkök, evi özel harekâtçılar tarafından 16 Temmuz'da evi basılan Erdoğan'ın yaptıracağı dövmeyle ilgili olarak, "Cezaevinden çıkınca koluna, Auschwitz Nazi kampında kadınların kollarına zorla yaptırılan dövmenin aynısını yaptıracağını söylüyor. Tıpkı onlar gibi bir numara yazdıracakmış. 16.08.16... Dünyanın en etkili propagandasını bile yaptırsanız, bu dövmeyi insanların ve geleceğin gözünde sildiremezsiniz" diye yazdı. Özkök, 15 Temmuz darbe girişiminde sonra başlayan gazeteci ve yazarların tutuklanmasıyla ilgili operasyon yapan polislere, savcılara ve hâkimlere seslenerek, "Bilin ki Türkiye’ye kötülük yapıyorsunuz. Bilin ki 15 Temmuz idealine ihanet ediyorsunuz" dedi.
Ertuğrul Özkök'ün Hürriyet gazetesinin bugünkü (26 Ağustos 2016) nüshasında yayımlanan 'Bu bildiriyi atladınız ya hepinize yazıklar olsun' başlıklı yazısı şöyle:
16.08.16... Bu dövmeyi hayat boyu silemezsiniz
‘15 Temmuz bir demokrasi bayramıdır’ diyorsanız eğer...
Benim gibi siz de o gün Türk halkının demokrasiye sahip çıktığına gerçekten inanıyorsanız...
O zaman bir Türk yazarının, cezaevinden haykırışına kulak verin.
Aslı Erdoğan, tutuklu bulunduğu cezaevinden Cumhuriyet gazetesinin sorularına verdiği cevapta diyor ki:
“Şekerim var. Diyabete dönüşmek üzere. İlaçlarımı vermiyorlar.”
“Astımım, KOAH hastalığım var.”
“İdrar kokulu bir yatakta yatıyorum...”
Bayanlar baylar... Kitapları 15 dile çevrilmiş bir yazardır bunları haykıran insan.
Cezaevinden çıkınca koluna, Auschwitz Nazi kampında kadınların kollarına zorla yaptırılan dövmenin aynısını yaptıracağını söylüyor.
Tıpkı onlar gibi bir numara yazdıracakmış.
16.08.16...
Bakın size söylüyorum.
Dünyanın en etkili propagandasını bile yaptırsanız, bu dövmeyi insanların ve geleceğin gözünde sildiremezsiniz.
Silivri'yi tekrarlamak şart mı?
ASLI Erdoğan, Hilmi Yavuz gibi yazarlara, Nazlı Ilıcak, Nuriye Akman, Lale Sarıibrahimoğlu, Arda Akın, Şahin Alpay ve öteki yazarlara operasyon yapan polisler, onun tutuklanmasını isteyen savcılar, tutuklama kararı veren hâkimler...
Bilin ki Türkiye’ye kötülük yapıyorsunuz.
Bilin ki 15 Temmuz idealine ihanet ediyorsunuz. Bu insanları yargılayacaksanız, Silivri’deki hataları tekrarlamayıp tutuksuz yargılasanız, kaçmalarından korkuyorsanız, yurtdışına çıkış yasağı koysanız...
Hem adalete hem ülkenize daha fazla hizmet etmiş olmaz mısınız...