Star yazarı Ersoy Dede, Hürriyet yazarı Ertuğrul Özkök hakkında "Schulz’un Bağcılar’daki avukatları... Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Yiğit Bulut, haddini aşan Martin Schulz’a TRT ekranlarından sert sözlerle yüklenince, emekli genel yayın yönetmeni küplere bindi.
Ersoy Dede'nin Star gazetesinin bugünkü (4 Kasım 2016) nüshasında yayımlanan 'FETO’dan cinayet itirafı!' başlıklı yazısı şöyle:
Muhsin Yazıcıoğlu cinayetinde resim yavaş yavaş belirginleşmeye başladı..
Yazıcıoğlu’nun şehit olduğu helikopterin ‘beyni’ diye nitelendirilen Argus 5000 CE ve SKYMAP IIIC cihazlarının sökülüp götürüldüğü görüntüler vaktiyle Abdullah Gül’e yollanmıştı.. Görüntüleri izleyen Gül; “.... Helikopterin beyni, her şeyini kayda geçen hafızası yok ortada şimdi. Düşünebiliyor musunuz, keçiler gelip söküp götürmedi. Özel tornavidalarla sökülmüş, yok ortada....” demişti... Ünlü ‘turuncu tornavida’hadisesi.. Enkaz bulunduğu gün görüntülendiği halde, 2 gün sonra ortadan kaybolan donanım, helikopterin uçuş bilgilerini muhafaza ediyor. Hangi noktalar arasında uçtuğunu, irtifa bilgilerini, hızını kayıt altına alıyor. İşte bu cihazı söktüğü görüntülenen asker de, bu suikastten yıllar sonra, bu defa 15 Temmuz’da Erdoğan’a suikaste giden ekibin içinde çıktı karşımıza.. Şimdi o askerle ilgili olarak yeni bir iddia gündeme geldi.. Meğer, bu kişi Yazıcıoğlu cinayetinde, delilleri karartması için FETÖ’den 100 bin lira para almış.. Yani?.. Muhsin Yazıcıoğlu, orduyu FETÖ’ye göre dizayn etmek için kurgulanan Ergenekon ve Balyoz soruşturmalarında çekincelerini ortaya koyuyordu, hatırlayın.. İtirazlarını sıralıyordu.. Anlaşılıyor ki, FETÖ, kan donduran bir planla, Yazıcıoğlu’nu susturdu.. Ardından emri altındaki üniformalı teröristleriyle de delilleri yok ettirdi. Ve değerli dostlar.. Muhsin Yazıcıoğlu şehit olduktan 5 gün sonra, Fethullah Gülen denilen terör örgütü elebaşı, “Alperenler ve Liyakat” başlıklı bir sohbet düzenleyip şöyle diyecekti; “... Aldansanız bile kimseyi aldatmayın. Çünkü aldatmak günahtır. Aldanırsanız böyle kurban gidersiniz.. Bir Perşembe akşamı vefat edersiniz, bir Cuma günü cenazenize ulaşırlar....’’
Suçluları iade etmezlermiş!
28 Şubat’ın başbakanı Mesut Yılmaz, Aydın Doğan’ın garsonuna konuşmuş..
Anlıyoruz ki barışmışlar..
Zira bu sakallı, sakallarının rahmani sanıldığı günlerde, Kanal 7’de yöneticilik yaparken, Yılmaz’a ateş püskürüyordu..
Geçti demek ki.. Hayr’olsun..
Şimdi Mesut Yılmaz mealen demiş ki; “.. İdam cezası geri gelirse, suçluların iadesi anlaşmasını sürdüremeyiz..”
Yani?..
AB topraklarında bulunan suçlularımızı, iade etmezler..
Değerli dostlar, Kapıkule’deki kuyruğu görmüşsünüzdür.. (!)
PKK, DHKP-C, FETÖ ve bilumum diğer terör örgütlerinin üye ve yöneticilerini bize iade etmek için ülkeler yarış halinde.. Bu kadar suçluyu almaya cezaevlerimiz yetişmiyor..
Sanmayın ki daha dün, vatan haini Can Dündar’a Almanya pasaport verdi..
Sanmayın ki bütün FETÖ’cüler, PKK’lılar ellerini kollarını sallaya sallaya Avrupa başkentlerinde cirit atıyor. Hepsi iade ediliyor bize ya hu..
Aman idamı geri getirmeyelim ki, bu terör örgütü mensuplarını almaya devam edelim..
İlahi Garson.. İlahi Mesut Yılmaz..
Schulz’un Bağcılar’daki avukatları
Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Yiğit Bulut, haddini aşan Martin Schulz’a TRT ekranlarından sert sözlerle yüklenince, emekli genel yayın yönetmeni küplere bindi.. Alçak sözlerle Cumhurbaşkanımıza saldıran AP Başkanı’nı savunmak, Hürriyet’in tekaütüne düştü.. Bu bizi şaşırttı mı?.. Elbette hayır.. Yiğit Bulut’un ne kadar haklı olduğunu teyit etti sadece, o kadar.. E tutamıyorlar kendilerini.. Saklayamıyorlar çok fazla.. Ailelerine saldırılmış gibi hissediyorlar.. Onlar da haklı ne yapsınlar.. Yemek yedikleri kap sonuçta..