Sağlık

Erkekler ne zaman diyetisyenle tanışmalı?

Kadınların daha çok gittiği diyetisyenlere aslında erkeklerin de gidip birçok şey öğrenmesine sebep olabilecek durumda gibi görünüyor...

16 Eylül 2009 03:00

“Diyetisyen” kelimesinin “zayıflama” ve “diyet”gibi kelimelerle anılması nedeniyle, daha çok hanımların diyetisyene danıştığı sanılır. Oysa erkeklerin de bir beslenme ve diyet uzmanından öğreneceği çok şey var.

Beslenme ve diyet uzmanı(Dilara Koçak) olmama rağmen, insanlar ünvanımın genelde “diyet” kısmı ile ilgileniyor. Diyet denilince ilk akla gelen ise zayıflamak oluyor. Oysa diyet, herhangi bir hastalık için uygulanan özel bir beslenme biçimidir. Bu beslenme biçimi bazı besinlerin günlük yeme planından çıkarılması veya eksiltilmesi gibi farklı özellikler içerebilir. Diyetisyen kelimesinin “zayıflama”, “diyet”, “estetik görünüm” gibi kelimeler ile anılması nedeniyle, daha çok hanımların diyetisyen ziyaretleri yaptığı düşünülüyor. Oysa erkeklerin de bir beslenme ve diyet uzmanından öğreneceği bir şeyler olduğuna inanıyorum. Diyetisyene gitmek için kilolu olmanız gerekmez, eğer işin özü beslenmeyi öğrenmek olursa, zaten fazla kilolarınız sizi en doğru zamanda en doğru şekilde terk eder. Hem de bir daha gelmemek üzere...

Geçenlerde danışanımız olan bir beye arkadaşı, “Sen zaten zayıfsın, neden diyetisyene gidiyorsun?” diye sorunca, o da “beslenmeyi öğreniyorum” demenin inandırıcı olacağını düşünmeyerek, “biraz kolesterolüm yüksek onun için” diye, doğruyu yansıtmayan bir cevap vermeye mecbur kalmış. Ben de aşağıdaki satırlarda okuyacaklarınızı kendisi ile paylaştım ve bugünkü yazımı bu konuya ayırdım.

Erkekler ne zaman kilo alıyor?

Kadınların kilo almaya başlamaları, erkeklere göre daha erken yaşta olabiliyor. Kızlarda ilk âdet kanamasını takiben ergenlik dönemi başlarken, erkeklerde bu durum daha ileri yaşlarda kendini gösteriyor. Ancak, gençlere baktığımızda ailesel ve çevresel faktörlerin etkisiyle özellikle sınav hazırlığı sebebiyle, hareketsiz kalınan dönemler bazen erkekte ilk kilo alma dönemleri olabiliyor.

Erkekler genelde üniversite ve askerlik dönemlerini kilo almadan tamamlıyor. Askerlik sonrası egzersize devam eden erkekler formlarını uzun süre koruyor.

Ancak genelde erkeklerin yeni bir düzen olan evlilikle tanışması kilo almayı tetikleyen önemli nokta oluyor. Bu durumu düzenli egzersizle dengeleyebilen erkekler, genelde 40 yaşına kadar idare edebiliyorlar.

Bireyin hayatında uzun çalışma saatleri toplantılar, stres, uzun akşam yemekleri, çok yemek yenen yoğun hafta sonları ve tatiller sıklaşınca kilo alma serüveni başlıyor. İşte bu noktada, erkeklerin ilk diyetisyeni genelde eşleri oluyor. Daha önce bir diyetisyen tecrübesi olmuş bir eş, hemen yardımcı olmak amacıyla evdeki yemeğe yeni bir düzenleme getirse ve egzersiz yapması için destek olma çabalarını iyi niyetle sürdürse de, çoğu zaman bu durum bir diyet uzmanı ile tanışmadan başarılı sona gidemiyor. Hatta eşlerin bu durum yüzünden huzuru kaçabiliyor. Çünkü kadının erkeğe karıştığı alanların genişlemesi, stres faktörü olarak ilişkiyi etkileyebiliyor.

Bir beslenme ve diyet uzmanı ile işbirliği yapılması daha iyi bir çözüm, ama bu işbirliğinin içinde mutlaka eşler birbirine destek olmalı. Çünkü kadının alışveriş ve evde pişen yemeklerle ilgili desteği önemli bir yardım oluyor.

Erkekler kilo yönünden daha mı şanslı?

Genel olarak erkeklerin kadınlara göre daha şanslı olduğu ve daha zor kilo aldığı düşünülür. Bu düşünce biçimi aslında yanlış sayılmaz. Erkeklerin kaslı yapısı ve testesteron hormonu daha hızlı bir metabolizmaya sahip olmalarının sebebidir. Kadınlar mensturasyon (adet) dönemi, östrojen hormonu, hamilelik ve süt verme dönemi, menopoz gibi daha uzun süre hormonal değişimler içinde olduklarından, daha çabuk kilo alabiliyor. Daha yağlı bir vücuda sahip olmaları da bunu kolaylaştırıyor. Aynı yaş, boy ve kiloda olmaları hiç önemli değil. Erkek metabolizması her zaman için gelişmiş kas yapısı yüzünden, kadından daha hızlı çalışıyor.

40 yaş üzerinde erkekler dikkat!

Aslında erkek ve kadın diye ayırım yapmadan her bireyin doğru beslenmeyi anlamak ve kendi yeme alışkanlıklarını görüşmek üzere bir diyetisyen ile tanışmasını faydalı buluyorum. Beslenmenin iyiliği ve bireyin kendi yeme biçimini oluşturması, sağlık için hem önemli bir yatırım hem de düşük bir yatırıma karşılık ciddi boyutta bir kazanım elde etmek mümkün. Eğer şimdiye kadar bir beslenme ve diyet uzmanı ile tanışmadıysanız ama aşağıdakilerden herhangi biri sizi ilgilendiriyor ise bence bir beslenme ve diyet uzmanı ile tanışma zamanınız gelmiş diyebilirim.

-Gut hastalığı ve protein sınırlaması

-Karaciğer yağlanması ve aşırı alkol

-Abdominal obezite ve göbek yağları

-Fazla kilo ve şeker hastalığı

-Hareketsizlik, stres ve hipertansiyon

-Uyku apnesi, horlamak ve fazla kilolar

Birbiriyle ilgili bu durumların ortaya çıkmasının sebeplerinden birisi yanlış beslenmedir. Bu durum oluşmadan önlem almak aslında çok kolaya. Eğer 40 yaşlarında bir erkek iseniz ve kilolarınız artmaya başladıysa, bu kilolar göbek bölgesinde birikiyorsa, hareketsiz ve stresli bir yaşamınız varsa, ailenizde şeker veya tansiyon hastası büyükleriniz varsa daha fazla beklemeden beslenmenizi gözden geçirmenizi tavsiye ederim. Böylece olası hastalıklarınızın önüne geçebilirsiniz.