Kültür-Sanat

Erkekler gerçekten duygusuz mu?

Aşk hikâyelerinde acı çeken kadınlar ve aşka inanmayan erkekler anlatıldı. Acaba gerçekten öyle mi?

25 Ekim 2009 03:00
Aşk hikâyelerinde hep kadınlar anlatıldı. Acı çeken, haksızlığa uğrayan, üzülen onlar oldu. Erkeklere de tabii bağlanmaktan korkan, kalp kıran, aşka inanmayan adam rolleri düştü.

Acaba gerçekten öyle mi? Erkekler gerçekten de filmlerdeki kadar duyarsız ve zalim mı?

Adını Sen Koy, işte aşkın bu az anlatılmış kısmına, yani erkeklerin dünyasına bakıyor.

Aşkın o dünyaya nasıl yansıdığından, hayatı ve dostlukları nasıl etkilediğinden bahsediyor.

Devasa dekorlar yok. Özel efektler yok. Patlayan tabancalar ya da buzdağına çarpan transatlantikler yok...

İki erkeğin dostluğu, bir ağabeyle kardeşin hüzünlü öyküsü ve hepsinin hayatını değiştiren güzel bir kız var

Madem ki aşk herkesin gerçek kişiliğini yansıtan bir ayna, o zaman gelin bu aynayı erkeklere tutalım. Oraya yansıyacak şeyler size şaşırtabilir.

Filmi küçük bir ekiple çekmek üzere yola çıktık. Ama set başladığında tam 65 kişiydik. Görüntü yönetmenimiz, senaryoyu çok sevdiği için bizimleydi. Sadece o değil, oyuncularımız, yapım, sanat ve reji ekiplerimiz de...

Herkes senaryoyu bu kadar sevince film birden büyüdü, başka bir hale geldi. Hepimizin ellerinde şekillenen, tahmin ettiğimizin ötesinde bir şeye dönüştü.

Hatta diyebiliriz ki, "Adını Sen Koy"da setteki herkesin elinin izi var.Ama zaten sinema böyle bir şey değil mi?

Başrollerini Melis Birkan, Cemal Toktaş, Ali İl ve Ahmet Mümtaz Taylan'ın paylaştığı, Tuna Kiremitçi'nin ilk uzun metrajlı filmi "Adını Sen Koy"un afişi, sinemaseverlerin beğenisine sunuldu.

Yapımcılığını Elizi Film'in üstlendiği, senaryosu da Tuna Kiremitçi tarafından yazılan filmin konusu şöyle:

Can (Ali İl), delice sevdiği Aybige (Melis Birkan) ile bir hafta sonra evlenecektir. Ama hayatının kadınını çocukluk arkadaşı İlgaz (Cemal Toktaş)'la tanıştırdığında, garip bir şey olur: İlgaz'ın Aybige'ye karşı tutumu, şaşılacak kadar soğuktur.

En güvendiği arkadaşının bu tavrı, Çan'ın nişanlısından kuşku duymaya başlamasına, Aybige'nin de huzursuz olmasına yol açar.

Ama İlgaz'ın intihar saplantılı ağabeyi Harun (Ahmet Mümtaz Taylan) çıkagelince, olayların seyri birdenbire değişir.

Beklenmedik sırların açığa çıkmasıyla nikâhtan önceki son hafta Aybige, Can ve İlgaz için hayatlarının sınavına dönüşecektir.

Sinema okulunda çektiği kısa filmleriyle ödüller almış olan Tuna Kiremitçi, senaryosunu da kendisinin yazdığı "Adını Sen Koy"dan şöyle bahsediyor: "Özünde bir aşk filmi... Aynı zamanda dostluk, hayat, ölüm ve biraz da delilik üzerine bir film olmasını istedim. Bütün bunlara aşkın aynasından bakmaya çalıştım."

Tuna Kiremitçi böylece, Eskişehir'de geçen ünlü romanı "Git Kendini Çok Sevdirmeden"den sonra, doğup büyüdüğü şehre bu kez kamerasıyla dönüyor.

Görüntü yönetmenliği Soykut Turan tarafından yapılan filmde, Itır Esen, Burhan Şeşen, Gülen Karaman ve Funda Şirinkal da rol alıyor.