Son dönemde boşanma sayısında yaşanan artış dikkat çekiyor. 2013 yılında hâkim başına düşen boşanma davası sayısının 1858 olduğu öğrenildi. TBMM Boşanma Nedenlerini Araştırma Komisyonu’nda ‘Türkiye Boşanma Nedenleri Araştırması’ hakkında uzmanların verdiği bilgiler, erkeklerin evlilik bitmeden eşleriyle paylaşmamak için mallarını ya sattıklarını ya da başkasının üzerine geçirdiklerini ortaya koydu. Nafaka konusunda da benzer durum yaşanırken, nafaka ödeyecek taraf maddi durumunu saklayarak gelirini az gösteriyor. SGK’lı ise işinden ayrılıyor. Kadınlar eski eşlerinden daha uzun süre gelir elde edebilmek için yeni ilişkilerini evliliğe dönüştürmüyor.
Türkiye’de çekişmeli boşanmaların da önemli bir sorun olduğu görülüyor. Çekişmeli boşanmalar ortalama 1,5–2 seneye kadar uzayabiliyor. Velayet sonuçlanmadığı için çocuklar koz olarak kullanılabiliyor, geliri olmayan kadın uzun süren mahkeme süresince maddi sıkıntıya düşüyor. Yapılan son araştırmalar, 2007’den itibaren boşanma davalarındaki artışa dikkat çekiyor. Aile mahkemelerinde 2013 yılı rakamlarına göre hâkim başına düşen dava sayısı 1858.
Şiddet, ekonomik sorunlar ve yakın çevre boşanma nedenleri arasında ilk sıralarda yer alıyor. Araştırmalar aileiçi şiddetin psikolojik, fiziksel ve cinsel olarak uygulandığı görüldü. Boşanmalarda etkili olan ‘yakın çevre’ faktöründe aile büyüklerinin özellikle annenin ilişkiye müdahalesine dikkat çekiliyor.
“Ben senin kalpten sevdiğini ne bileyim”
Kadınların ağzından boşanma hikayeleri şöyle:
-Sabah beş miydi, altı mıydı ne; çalınca uyanmasın diye telefona ben cevap verdim. O birden panikleyince ilk başta aklıma gelmedi… Tabii bu durum bir iki kez olunca şüphelendim ama hiçbir şey yapmadım o zamanlar; bu kadar ufak bir şey için yuva yıkılır mı diye düşündüm.” (Kadın)
-Ailem kızım belki düzelir, belki şöyle böyle olur, iki çocuğunuz var diyerek beni vazgeçirmeye çalıştı. Ben de denemek istedim. Hani hemen bitirmeyeyim diye... İki boşanma dilekçemi bu yüzden geri çektim. Dilekçeleri verdikten sonra şiddet gördüm.”
-Evliliğin son altı ayında annesiyle kaldık, altı ay boyunca ben evin alışveriş listesini söylediğimde benim değil, kayınvalidemin dedikleri alınırdı. Baş başayken, evimizdeyken rahattık. Kayınvalideyle oturmaya başladığımız zaman her şey değişti.»
-Seviyordu belki ama ben bana sevgisini belli etsin isterdim. Dile getirsin, seviyorum desin ama kalpten... Ben senin kalpten sevdiğini ne bileyim. Hem de bana kırıcı konuşuyordu, aşağılayıcı konuşuyordu; belki dört dörtlük değildik ama ben de hak etmiyordum bunları.»
-“İş olunca çalışan, işten atılsa bile canı gönülden başka iş arayıp çalışmak isteyen erkek başımın tacıdır. Ama bu, işi olduğu halde kaçardı, tembeldi. Sonucu bu... Evliliği bitirdi. Çalışmaması, erkeğin çocuğa bakmaması, erkeğin sorumluluğunu üzerine almaması evliliği bitirdi.”
-Evin bütün sorumluluğu bendeydi, bir evde hem erkek hem kadın oldum. Nihayetinde eşim, evin reisi, kocam, bazı sorumluluklarını bilmeliydi. Bunları çok fazla önemsemiyor, umursamıyordu, bugünü yarını düşünmüyordu. Sorumluluk almama gibi bir sorunu vardı, o yüzden ortada kalıyorduk.”