Politika

Erkan Baş'tan Meclis'te yasama yılı açılışında Erdoğan'ın ayakta karşılanmasına tepki: Biz o Meclis’te halk adına hesap sormak için varız

03 Ekim 2024 20:08

T24 Ankara

Yasama yılı açılışında Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ayakta karşılanmasını eleştiren Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş, "Bütün mesele şu. Tayyip Erdoğan gelecek, konuşma yapacak, gidecek. Gelsin bakayım buraya bütün milletvekilleri. Tayyip Erdoğan’ın karşısında ayağa kalksınlar, alkışlasınlar. Tayyip Erdoğan hepimizin gözünün içine baka baka yalanlarını söylesin, masallarını anlatsın. Ondan sonra gitsin. Biz Türkiye İşçi Partisi olarak bu oyunda yokuz. Biz o Meclis’te halk adına hesap sormak için varız" dedi. TİP, AYM kararına rağmen TİP Hatay vekilliği düşürülen Can Atalay sebebiyle TBMM'nin yeni yasama yılı açılış törenine katılmama kararı alarak Erdoğan'ı protesto etmişti.

İstanbul’un Ataşehir ilçesindeki bir pazar yerini ziyaret etti. Vatandaşlar ve esnafla bir süre sohbet eden Baş, “Suyun parayla satılmasını, birilerinin su için zengin edilmesini kabul etmiyoruz. Elektriksiz yaşayamayız. Biz vergimizi veriyor muyuz, niye veriyoruz vergiyi? Elektrik, yol, su olarak bize geri dönsün diye vermiyor muyuz? Kim bizim vergimizi çalıyorsa elektrik, su faturalarını, yol paralarını onlar ödesin” dedi.

"Türkiye’nin tepesine çökmüş bir azgın azınlık var"

Baş üç ay önceye göre bile torbaların küçüldüğünü, artık pazardan tek torbayla çıkıldığını, alım gücünün eridiğini ifade etti, "Dün Meclis’te açılış töreni vardı. 22 yıldır bu ülkede iktidarda, hem de tek başına iktidarda, son 10 yıldır sadece tek kişi olarak iktidarda olan Tayyip Erdoğan yine geldi, Meclis’e, yalanlarını, masallarını anlattı. Güya Türkiye’nin nasıl zenginleştiğini anlattı. Biz o zenginleşmeyi göremiyoruz. Biz o zenginleşmeyi yaşayamıyoruz. Neden, biliyor musunuz çünkü Türkiye’nin tepesine çökmüş bir azgın azınlık var. Sayısı iki elin parmağını geçmeyecek, bu iktidarın etrafında kümelenmiş zenginler var. Onlar her gün daha zengin oluyor" dedi.

“Doymayı bilmiyorlar”

Baş, çalışanların yoksullaşıp zenginlerin her gün zengin olmasına lanet ettiğini söylerken, "Değiştirmek istediğimiz düzen işte bu düzen. Biraz önce bir tane pazarcı esnafı abim dedi ki, ‘Yemin ediyorum 10 tane fili doyursaydık şimdiye kadar çatlardı doymaktan ama biz bu sarayda oturanları, biz bu beşli çeteyi, biz bunları doyuramadık’ dedi. Halkımız söylüyor. Hırsızlar doymuyor. Onlar üç kuruş para kazanmak için nasıl alın teri döküldüğünü bilmiyorlar. Onlar üç kuruş için nasıl emek verildiğini bilmiyorlar. Onlar üç kuruş için nasıl ömrümüzden verdiğimizi bilmiyorlar. O yüzden doymuyorlar. Doymayı bilmiyorlar" dedi.

"Biz o Meclis’te halk adına hesap sormak için varız"

Baş, dün Meclis'in yalanla dolanla açıldığını, ülkenin hiçbir gerçeğinin Meclis'te konuşulmadığını söyledi. Erdoğan'ın konuşması sırasında ayağa kalkılmasını ise şu sözlerle eleştirdi:

"Bütün mesele şu. Tayyip Erdoğan gelecek, konuşma yapacak, gidecek. Gelsin bakayım buraya bütün milletvekilleri. Tayyip Erdoğan’ın karşısında ayağa kalksınlar, alkışlasınlar. Tayyip Erdoğan hepimizin gözünün içine baka baka yalanlarını söylesin, masallarını anlatsın. Ondan sonra gitsin. Biz Türkiye İşçi Partisi olarak bu oyunda yokuz. Biz o Meclis’te halk adına hesap sormak için varız"

Erkan Baş partisinin hırsızlardan hesap sormak için olduğunu ve paylaşılan enflasyon rakamlarının pazarla örtüşmediğini de şu sözlerle dile getirdi:

"Bugün enflasyon rakamları açıklandı. Dedim ki akşam pazara gideceğim. O enflasyon rakamı, o TÜİK’in söylediği rakam doğru mu değil mi, hiç kimseye sormayacağım. Gideceğim, pazarda kendi gözlerimle bakacağım. İnsanlık tarihinin, Türkiye tarihinin en büyük hırsızlıklarından biri bu enflasyon rakamıdır."

“Bizi bizden başka kurtaracak kimse yok”

Baş konuşma yaptığı kişilere hitaben, 'Bizi bizden başka kurtaracak kimse yoktur' deyip yoksulun halinden yoksuldan başka kimse anlamayacağını söyledi, "Su içmeden yaşayamayız. Suyun parayla satılmasını, birilerinin su için zengin edilmesini kabul etmiyoruz. Elektriksiz yaşayamayız. Biz vergimizi veriyor muyuz, niye veriyoruz vergiyi? Elektrik, yol, su olarak bize geri dönsün diye vermiyor muyuz? Kim bizim vergimizi çalıyorsa gitsin elektrik, su faturalarını onlar ödesin. Gidin yol paralarını onlar ödesin. Bu ülkenin onurlu, namuslu vatandaşları daha alın teri soğumadan devlete vergisini veriyor. Bunun da karşılığını söke söke alacağız. Bizim çocuklarımız da zenginlerin çocuklarının okuduğu okullarda okuyacaklar. Bizim hastalarımız da zenginlerin özel hastanelerde aldığı hizmeti alacak. Biz de insan gibi yaşayacağız. Biz de insanız” dedi. (ANKA)


'Gecenin Kıyısı'nda taraf tutmanın anlamsızlığı üzerine bir hikâye