CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Ergenekon soruşturmasıyla ilgili olarak Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı eleştirirken, “Öyle bir dava ki, sanki bu davanın savcısı Başbakan. Eğer bu davanın savcısı Başbakan ise avukatı, anamuhalefet partisi Genel Başkanı Deniz Baykal olacak. ‘Kral Çıplak’ diyen kişi rolündeyim” dedi.
NTV’nin sorularını yanıtlayan Baykal, özetle şunları söyledi:
BAŞBAKAN SAVCIYSA BEN AVUKATIM: Biz eleştirilerimizi söyleyince “Sen avukatı mısın?” deniyor. Demokrasilerde muhalefet, bütün mazlumların, mağdurların, insan hakları ihlal edilenlerin avukatıdır. Hakkı yenen, insan hakları ihlal edilen bütün insanların avukatı olmaktan şeref duyarım.
Öyle bir dava ki, sanki bu davanın savcısı Başbakan. Eğer bu davanın savcısı Başbakan ise avukatı Ana muhalefet Partisi Genel Başkanı Baykal olacak. Başbakan bu davanın savcısı gibi bir role girmişse elbette ben de girerim. Hukukumu ver kardeşim, 13 ay ne hakla tutuyorsun? Sağlam alıyorsun, ölü çıkıyor insanlar.
KRAL ÇIPLAK: Elbette bunları Meclis gündemine getireceğiz. Biz gayet açık gördüğümüzü söylüyoruz. Ben böyle, o masaldaki çocuk safiyeti içinde “hayır kral çıplak” deyip söylenenlere kulak asmayan bir kişi rolündeyim. Gerçekler ortaya çıkacaktır, çıkmıştır.
OKKIR CAN ÇEKİŞİYOR: İşadamı Kuddisi Okkır, 11 aydır gözaltında, “yok örgütün kasası, masası” demişler uydurma laflar. Eşi, “İstanbul’da geçinemeyeceğimi anlayınca Yalova’ya geçtim, orada yaşıyorum” diyor. Büyük mali sıkıntı içinde ama Okkır’ı “mali kasa” diye aldılar adam şimdi can çekişiyor. Bu acılardan, ıstıraptan dolayı oldu. Şimdi “cezaevinde tutuklu olarak ölmesin” diye tahliye ettiler.
BOMBALAR YOK EDİLDİ: En önemli delil, el bombaları imha edilmiş, böyle bir şey olur mu, yasaya da aykırı. Nerede bu bomba, üzerinde kimin parmak izleri var, nerede kayıtlı, ne zaman, nereden geldi? Yasa “polis müdafaa edemezse jandarmaya verir” diyor, yer gösteriyor. Böyle bir şey olabilir mi? Herkesi yakalıyorsun ama en temel muazzam delil ortadan kalkmış.
GERİ ZEKÂLILAR İNANMAZ: “7 Temmuz’da mitingler yapılacak, bilmem kaç temmuzda cinayetler işlenecek, sonra da müdahale olacak...” Allah Allah, deli saçması, Aziz Nesin’lik hikaye. Türk halkını bunlar geri zekalı mı sanıyor? Abuk subuk, geri zekalıların bile inanmayacağı işler, masal bunlar. Bunlar totaliter rejimlerde olur. Palavra hepsi. Ortada yanlış yapmış, çeteleşmiş adamlar varsa, olabilir yakalarsın götürürsün.
SEYREDENLERİ UYARIYORUM: Kenarından köşesinden bu işi seyredenleri görüyorum, onları uyarmak istiyorum. Bu tavır doğru değil, bunun dibi yoktur. Toplumda ülkenin kaderiyle yakından ilgilenmesi gereken, sorumlu, aklı başında pek çok çevre korkmuş, pısmış, çekilmiş, “adalet süreci” falan diyor. Ne adalet süreci ya, böyle adalet süreci olur mu kardeşim! Başbakan’ın talimatıyla yürüyen bir dava. Gördüğünüz yanlışın üzerine cesaretle yürüyeceksiniz, herkes üzerine yürümeli, medya da cesur olmalı.