Tutuklu bulunan eski CHP İstanbul Milletvekili Eren Erdem, Alman Bild gazetesine hapishane şartlarına, neyle suçlandığına ve neden hapiste bulunduğuna dair açıklamalarda bulundu. "Türkiye bir tek adam diktatörlüğü" diyen Erdem, "Bırakın tutuklamayı, 'eğer ilk duruşmada beraat etmeli' demeyen tek kişi çıkarsa, söz veriyorum müebbet hapis cezasını ben talep edeceğim" dedi.
Erdem, geçtiğimiz haziran ayında "silahlı terör örgütüne yardım", "gizli tanığı deşifre etmek", "soruşturmanın gizliliğini ihlal etmek" iddialarıyla tutuklanmıştı.
Bild gazetesinin sorularını yanıtlayan Erdem, hapishane şartlarını, neyle suçlandığını ve "hapiste tutulmasının Cumhurbaşkanı Erdoğan’la nasıl bir bağlantısı olduğunu" anlattı.
Bild gazetesinin "Eren Erdem 29 Haziran 2018 tarihinde sabah erken saatlerde polis tarafından gözaltına alındı. Gözaltına alındığı tarih ise oldukça dikkat cekiciydi. Eren Erdem, 24 Haziran seçimlerinde parlamentoya yeniden seçilememiş ve dokunulmazlığını kaybetmişti. O günden beri hapiste ve duruşmanın başlamasını bekliyor" şeklinde sunduğu röportajın satır başları şöyle:
BILD: Sayın Erdem, 160 gündür tutuklusunuz. Siz, sosyal demokrat bir milletvekili olarak neden tutuklandınız?
Eren Erdem: Teşekkür ederim. Ben 2 dönem milletvekilliği yapmış ve halen CHP’nin üst yönetiminde görevli bir siyasetçiyim. 29 Haziran’da tutuklandım. Gerekçesi, "FETÖ'ye üye olmamakla birlikte yardım etmek". Dosyada, delil, belge, emniyet raporu yok. Tek delil bir gizli tanık. İşin garibi, kamuoyunun gözü önünde, popüler siyasetçi, daha öncesinde ise gazeteci-yazar olan şahsım "kaçma şüphesi" ile tutuklandım (!) Kaçma şüphesi iddiasını duruşmalarda çökerttik. Mahkeme de kaçma şüphesi iddiasından vazgeçti ama buna rağmen hala tutukluyum. Daha vahimi ise, ilk duruşmada gizli tanık şunları söyledi. Daha önceki ifadelerinin tümünü yalanladı, hükümet adına bir gazetecinin savcıyı ayarlayıp kendisini savcıya götürdüğünü ve "Eren Erdem’e iftira at" diyerek söylemesi gerekenleri eline verdiğini, bu kişinin savcılara özel bir asansörle adliyenin içinde hareket ettiğini söyledi. Gizli tanık depresyonda olduğu, intiharı düşündüğü için bu yola girdiğini beyan etti. Buna rağmen mahkeme tutukluluğa devam dedi. İşte yapılan yargılama bu.
BILD: Yani dosya kapandı öyle mi? Peki nasıl oluyor da siz hala tutuklusunuz?
Erdem: Şöyle, mahkeme, gizli tanık ifadesiyle çok zor duruma düştü. Çünkü kendilerine siyasi iktidar "bırakmayın" talimatı vermişti. Ancak dosyadaki tek ama tek delil olan gizli tanık, hükümetin kendisini yönlendirdiğini itiraf etmişti. Bunun üzerine mahkeme, sonraki duruşmada 4 tanık dinleme kararı aldı. Ve "tanıkları etki altına almamam" için tutukluluğuma devam dedi. Yani beni cezaevinde tutmak için bahane ürettiler. Kaçma şüphesi yok, delil yok, tek delil olan gizli tanık da kumpası itiraf etmiş. Dinlenecek tanıklar da aleyhime değil. Ben hangi hukuki kriterlerle tutukluyum? Belirsiz. İşin garibi, istesem cezaevinden de tanıkları etkilerim. Avukatlar beni ziyarete geliyor, ailem geliyor, bir sürü milletvekili geliyor. Tamamen saçmalık.
BILD: Peki sizin 'FETÖ’cülükle ya da Gülen ile bir bağınız var mı?
Erdem: Evet var! Ama şöyle, ben Türkiye’de Fetullah Gülen karşıtı 9 kitabıyla tanınan, Gülen’i eleştiren kitaplarından biri toplatılmış, 'FETÖ'cüler yargıda güçlüyken defalarca yargılanmış, 2009 yılından günümüze kadar Gülen karşıtı 3000 sayfadan fazla yazmış, konuşmuş biriyim. Zaten duruşmada hakkımda bir delil olmadığından, tam 10 saat boyunca sadece Gülen aleyhine yazdıklarımı okudum savunmamda. Ben sadece Gülen’e değil, tüm dini yapılara mesafeliyim. Zaten bu nedenle beni "örgüte üye olmamakla birlikte yardım etme" diye yargılıyorlar. Üye yapmıyorlar.
BILD: Evet, Gülen karşıtlığınız biliniyor. Ancak neden sizi bu gerekçeyle tutukladılar?
Erdem: Şöyle, Türkiye'de 'FETÖ'cülük iddiası bir moda (!) Herkes bu örgüte üye olabilir. Erdoğan'a karşı olan herkes bu gerekçeyle tutuklanıyor. Ben milletvekili iken, Mecliste sarin gazı sevkiyatı ve IŞİD’e destek belgelerini açıklamıştım. Erdoğan bunun üzerine günlerce bana vatan haini dedi. 3 yıl boyunca en ağır hakaretler yapıldı bana. Polis korumasıyla gezdim. İntikam çanları çaldı. Hakkımda bir şey bulamadılar ve sonuçta bir gizli tanık ürettiler. O da iftira attı yüzlerce.
Erdem: Dosyam ortada. İncelemek isteyen size ulaşsın hemen iletelim. Bırakın tutuklamayı, "eğer ilk duruşmada beraat etmeli" demeyen tek kişi çıkarsa, söz veriyorum müebbet hapis cezasını ben talep edeceğim. Türkiye’de hukuk, anayasa, mahkeme, kanun yok. Burası bir tek adam diktatörlüğü. Kendi milletvekiline kumpas kurup cezaevine atan bir devlet nasıl demokrasi liginde yer alabilir ki? Size bu söyleşi için teşekkür ederim. Özgürlükte buluşmak dileğiyle.
Röportajın Türkçe aslına şuradan ulaşabilirsiniz.