T24 - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP'nin Diyarbakır'da seçim bürosunun kepenklerini kapatmasını eleştirdi, "Anamuhalefetin şubesi kepenk indirirken, biz kepenk falan indirmeyeceğiz." dedi. Erdoğan, Çanakkale'de anma töreni sırasında bir korgeneralin ayağa kalkmamasını eleştirdi ve "Bir ülkenin Başbakanı anma törenine gider de bir korgeneral orada ayağa kalmaz mı? Kalkması gerekir, kalmadığı anda da bedelini öder" dedi.
Ankara Ticaret Odası'nın "Rekortmenler Plaket Töreni''nde konuşan Erdoğan, şu anda, Doğu ve Güneydoğu illerinde, tıpkı Danıştay saldırısında olduğu gibi, bir tezgah ve senaryonun uygulamaya konulduğunu söyledi.
Bölgede masum bir mücadele yürütülüyormuş gibi gösterildiğini belirten Erdoğan, ''Kuzey Irak'tan sınırdan Türkiye'ye ağır silahlarla girmek isteyen terörist gruplara karşı, benim askerim, sınırları korumakla görevli askerim mücadelesini vermeyecek mi? Bunun neticesinde orada teröristler öldürülüyor. Parlamento içindeki bir siyasi partinin milletvekilleri kalkıp onlar için oraya gidip, orada gösteri yapıyorlar. Gösterilerde sürekli olarak silahlı kuvvetlerimizi, güvenlik güçlerimizi karşılarına almak suretiyle orada ülkeyi huzursuz edici tavrın içine giriyorlar. Hala buna birileri özgürlük adına izah getirmek istiyor. Artık bunları yutacak mıyız?'' diye konuştu.
Seçim bürolarımıza molotofkokteylli ayılıyor
Partisinin yüze yakın seçim merkezinin, teşkilatlarının sürekli molotoflarla bombalandığını bildiren Erdoğan, şöyle devam etti:
''Ama biz yılmayacağız. Biz birileri kepenk indirirken, anamuhalefetin oradaki şubesi kepenk indirirken biz kepenk falan indirmeyeceğiz. Eğer biz halkımızı, vatanımızı seviyorsak, bunun bedeli ne olursa olsun bu mücadeleyi vermek zorundayız. Aksi takdirde meydan bunlara kalır. Biz meydanı bunlara bırakmayacağız. Bu meydanın sahibi millettir, millet bu meydanı koruyacaktır.
Bunlar sokakları şiddete teslim etmek suretiyle, burada açık açık, kendilerine ihale edilen senaryoyu uyguluyorlar. Diyarbakır'da, Batman'da, Hakkari'de, diğer illerde, şiddetle, zorbalıkla, baskıyla kepenkler kapatılıyor. Yüreklerini, kendilerini ortaya koyan STK'ları buradan takdir ediyorum, tebrik ediyorum, alkışlıyorum.''
Bazı yazarları eleştirdi
Bütün bu olaylar karşısında esnafın, orada yaşayan vatandaşların, gençler, çocukların kazanmadığını, tam tersine, esnaf, tüccar, vatandaşın yaşananlardan ciddi şekilde mağdur olduklarını ifade eden Erdoğan, "Ama hiç kimse çıkıp da cesaretle, bu partinin ve terör örgütünün bu şiddet eylemlerini, bu tahriklerini sorgulama cesaretini göstermiyor" dedi.
Günlerdir, öldürülen teröristler için yas tutan bazı köşe yazarlarının bulunduğunu ve büyük fotoğrafı görüp, buradaki kaos planını eleştirmek gibi bir yüreklilik göstermediklerini dile getiren Erdoğan, "Neden? Çünkü bu hadiselerden dolayı AK Parti'nin yıprandığını zannediyor ve kaos planlarının değirmenine su taşımayı tercih ediyorlar" diye konuştu.
Teslim olursak vampirler kazanır
Ne Doğu ve Güneydoğu'da, ne Batı'da, Kuzey'de, Güney'de, milletin bu senaryo yazarları gibi düşünmediğini vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Herkes, seçim öncesinde nasıl bir oyunun oynandığının çok iyi farkında. Doğu'yu tahrik edip, Batı'nın hassasiyetlerine dokunup, gençlerin kanı, annelerin göz yaşı üzerinden nasıl çirkin bir seçim hesabı yapıldığının herkes farkında.
Çok söyledim, bugün bir kez daha söylüyorum: Silivri ile Kandil'in yazdığı senaryo, birileri tarafından oynanıyor. Figüran olarak da gençler, çocuklar kullanılıyor, istismar ediliyor. Ama geri adım atmayacağız. Bu şiddet olaylarına, bu kaos planlarına teslim olmayacağız.
Bizim yüreğimiz, milletimizle birlikte atıyor. Perşembe günü Siirt'te, cuma günü Van'da, cumartesi günü Hakkari'de gidip milletimizle kucaklaşacak ve bu kirli tezgahı bozacağız. Van'da, bütün bu oyunları alt üst edecek, samimiyet diliyle, gönül diliyle vatandaşlarımıza sesleneceğim. Hedef şu değerli arkadaşlarım: Batı'yı, Doğu'yu tahrik edip, şiddet politikalarını geri getirmek. Malum parti de terör örgütü de Ergenekon da bugüne kadar şiddetten beslendi, bu şekilde devam etmesini arzuluyorlar. Teslim olursak, geri adım atarsak, silah tüccarları kazanır, vampirler kazanır. Teslim olmayacak, geri adım atmayacak, sağduyudan da asla taviz vermeyeceğiz."
Çetelerin devri bitti
Başbakan Erdoğan, kaos ve kriz ortamında 3-5 kişinin, demokratik bir ortamda ise herkes kazanacağına dikkati çekti.
"Çete rüzgarıyla, belli medya kuruluşlarının rüzgarıyla yelkenini şişirenler, milyon kere de 'ben dürüstüm' deseler, üzerlerindeki çete lekelerini temizleyemezler" diyen Erdoğan, Türkiye'de çetelere yeniden can suyu vermeye çalışan, çeteleri güçlendirmeye çalışan, demokrasinin üzerine çete gölgesini düşürmeye çalışan, bunun için gayret gösterenlerin bulunduğunu söyledi.
Çetelerle mücadelenin sadece kendisinin görevi olmadığını dile getiren Erdoğan, şunları söyledi:
"Çetelerle mücadele sadece hükümetimin, sadece yargının, sadece güvenlik sisteminin görevi değil. Çetelerle mücadele bu milletin ortak meselesidir. Herkes açık ve net olarak bu noktada tavrını ortaya koymak durumundadır. Çünkü bunlar geçmişte sadece demokrasiye musallat olmadılar, bunlar ekonomiye de musallat oldular. Emeğe, ekmeğe, ticarete, sanayiye, ihracata, istihdama da musallat oldular. Bakın ben, bütün kalbimle, inanarak ve kararlı biçimde söylüyorum; bu ülkede çetelerin devri bitmiştir, bunu bilmenizi isterim. Bu ülkede çetelerin dönemi, geri gelmemek üzere sona ermiştir. Bu aziz millet, bu çetelere tekrar geçit vermeyecek, onların Türkiye'ye musallat olmasına müsaade etmeyecektir. Ben bugün varım, yarın yokum ama ben de, sizler de bu ülkenin masum çocuklarına tertemiz bir ülke bırakmak gayreti ve mücadelesi içindeyiz."
Eşime, çocuklarıma iftira atıyor
CHP Lideri Kılıçdaroğlu'nun büyük kızıyla ilgili iddialarına da değinen Erdoğan, ''Olmayan bir şey. Her türlü ağır sözü söylemek zorunda kalıyorum. İspat et, açıkla. Bir düğün davetiyesi niçin devletin özel uçağıyla gönderilsin? Buna gerek var mı? Hangi dönemde yaşıyoruz. Hiç kimseyi bulamazsanız kargo uçağıyla, hiç kimseyi bulamazsanız bir özel temsilciyle gönderirsiniz. Siyaset bu kadar ucuzladı mı? Biz bu ülkede siyaseti bu kadar ucuzlatanlardan olmadık'' dedi.
Komutan gideceği yeri buldu
Çanakkale'de anma töreninde başından geçen bir olayı da anlatan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bir ülkenin Başbakanı, soruyorum sizlere anma törenine gider de bir korgeneral orada ayağa kalmaz mı? Kalkması gerekir, kalkmadığı anda da bedelini öder. O ayrı mesele. Zaten bedelini de ödedi. Çanakkale'de anma törenlerine gidiyoruz, bu beyefendi ayağa kalkmıyor. Ondan sonra da gereği yapıldı o ayrı mesele. Ama şimdi bakıyorsunuz gideceği yeri o da buldu. Çünkü, bu ülkenin değerleriyle oynayanlar var. Altını çizerek söylüyorum; sendikalar, odalar, borsalar, her türlü eleştiriyi serbestçe, özgürce dile getiriyor. Bizim söylediğimiz eleştiri olsun hakaret olmasın. Tekrar ediyorum değerli arkadaşlarım, iftira bu kadar ucuz olamamalı, olamaz.''
Yeni anayasa
Başbakan Erdoğan, 12 Haziran seçimlerinin hemen ardından, yeni bir Anayasa için çalışmalara başlayacaklarını bildirerek, Türkiye'de demokrasi ve özgürlükleri ileri ve evrensel standartlara ulaştıracak, aynı zamanda ekonominin önünü daha da açacak bir Anayasa yapacaklarını söyledi.
Çanakkale'de saldırı
AKP'nin Çanakkale'deki bir seçim bürosunun camları kırıldı, bayrakları yakıldı.
Kimliği belirlenemeyen kişi ya da kişiler, partinin Cevatpaşa Mahallesi Bahriye Üçok Caddesi'ndeki seçim bürosunun camlarını kırdı.
Zanlılar, büronun önünde asılı parti bayraklarını indirdikten sonra plastik bir çöp konteynerine atarak yaktı.
Çevrede bulunanların durumu polise ve itfaiye bildirmesinin ardından olay yerine gelen ekipler, yanan konteyneri söndürdü.
Polis olayla ilgili soruşturma başlattı.
Diyarbakır'da molotof
Diyarbakır'da da yüzü maskeli saldırganlar AKP milletvekili adayı Cuma İçten'e ait seçim bürosuna molotof kokteyli attı.
Bir grup da BDP'nin desteklediği bağımsız aday Altay Tan'a ait kapalı olan seçim bürosunu taşladı. Polis, saldırı bölgesinde boş kovanlar buldu.
Dün akşam Adana'da da AKP adayı Ömer Çelik'e ait seçim otobüsüne 3 molotof kokteyli atıldı. Alev alan otobüsü, içindeki partililer söndürdü.