Politika

Erdoğan'ın gönüllü şoförü Çamlı: Bahçeli, abuk sabuk, karman çorman hesapların adamı

'Allah Davutoğlu hocaya sabır versin...'

17 Ağustos 2015 16:22

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a Refah Partisi İl Başkanlığı döneminde gönüllü şoförlük yapan Star gazetesi yazarı Ahmet Hamdi Çamlı, AKP ile yapılacak olan koalisyon müzakeresi öncesinde Erdoğan'a yönelik ağır eleştiriler yönelten MHP Geneel Başkanı Devlet Bahçeli'ye tepki gösterdi. Çamlı, "Abuk sabuk, sadece kendisinin anlayacağı, bir daha söyle desen söyleyemeyeceği, karman çorman hesapların adamı Bahçeli gerçekten enteresan bir adam. Allah Davutoğlu hocaya sabır versin..." dedi.

Çamlı'nın Star'da "Sorumlu devlet adamı" başlığıyla yayımlanan (17 Ağustos 2015) yazısı şöyle:

Haziran seçimleri sonrası ortaya çıkan tablo çerçevesinde Ak Parti kendi aldığı oyun yarısına yakın oy alan CHP ile milli iradeye saygıçerçevesinde olası bir koalisyon zemini aradı durdu, baktı ki kafa aynı, faşist, führerci eski milli şef kafası, ortaklık doğal olarak oluşamadı. 

Sıra geldi, CHP-HDPKK ve sair bildiğiniz irili ufaklı legal, illegal, parti ve örgütleriyle beraber aynı düzlem ve üslupta Tayyip Erdoğan düşmanlığı ve Ak Parti karşıtlığı üzerine kampanyasını yürüten MHP’ye.

İktidar fobisi yaşayan Bahçeli seçim akşamı muzaffer bir eda ile rüzgâr yapıp; istediğiniz gibi hükümeti kurun, bize millet ana muhalefet görevi verdi, demeyi menfaatine uygun bularak kenara çekilerek sıyrıldı. Sıyırdığını zannetti...

Abuk sabuk, sadece kendisinin anlayacağı, bir daha söyle desen söyleyemeyeceği, karman çorman hesapların adamı Bahçeli gerçekten enteresan bir adam. Allah Davutoğlu hocaya sabır versin...

Bazen, Bahçeli’nin devlet adamı olduğu, sorumluluk taşıdığından falan bahsedilir, ben de içimden hanemiş o devlet sorumluluğu taşıyan adam diye etrafıma bakar dururdum. Öteden beri bir şekilde MHP’de bulunan, gerçekten samimi çok sayıda dost, arkadaşlar hatırına yutkunur susar geçerdik.

Geçerdik de Bahçeli’nin o “sorumlu devlet adamlığı” hallerini hatırlamayı bir türlü engelleyemezdik..!

1999 seçiminde MHP’nin 129, FP’nin 111, ANAP’ın 86, DYP’nin 85 olmak üzere toplamda 411 milletvekili ile birlikte kendisinin de Başbakanı olacağı güçlü bir hükümet kurup millete hizmet etme fırsatını elinin tersiyle iten “sorumlu devlet ve siyaset adamı” Bahçeli’yi ve iktidar olma korkusunu dün gibi hatırlıyoruz ..!  Rahşan’ın, ülkücülere “eli kanlı katil sürüsü” hakaretini kolayca hazmedip sadece 136 milletvekili olan Ecevit’e Başbakanlığıhediye etmesindeki centilmen (!) “sorumlu devlet adamlığı” rolü de tarihi önemdeydi Bahçeli’nin...  Onursuz, ahlaksız, Amerikancı, İzrailci, aşağılık28 Şubat darbesiyle, canlı canlı derisi yüzülen FP ve DYP ile ortaklık kurup milli iradenin şerefini kurtarma fırsatını tepip Ecevit’e koltuk değnekliği yaparak ülkeyi tarihi iflasa sürüklemedeki “sorumlu devlet adamlığını” nasıl unuturuz Bahçeli’nin..!

Terörist başını ip’ten kurtarıcı bir milliyetçilik (!) referansıyla, bu güne kadar milletin gelmiş geçmiş en güçlü temsilcisi Recep Tayyip Erdoğan’a, seçim atmosferinde meydan meydan dolaşarak, “Apo’yu asacak ipin yoksa al sana ip” diye rüzgar yapıp “ip” atan Bahçeli’nin “sorumlu devlet ve delikanlı siyaset adamlığını” iyi biliyoruz..!

Seçim üstü Milletten başörtüsü problemini çözeceğim diyerek oy isteyip, meclise girdikten sonra da başörtüsünü meclis kapısında çözerek dışarıda bırakan ve başörtülü Merve’yi mecliste görünce kuduran Ecevit’ten korkup kuyruğunu ceylan derisi meclis koltuklara sıkıştırıp üstüne oturan delikanlı (!) “sorumlu devlet adamı” siyaset tarzını da Bahçeli’de müşahede etmiştik..!

2015 seçimleri sonrası Ak Parti adayı İsmet Yılmaz’ın meclis başkanı seçilmesini MHP’nin geçersiz oy vermesine bağlayıp ve bunun da Bahçeli’nin “sorumlu devlet adamı” özelliği hanesine yazmayı hiç doğru bulmuyorum. Göz göre göre HDP ile aynı blokta bulunup tabanını hepten Ak Parti’ye kaptırmama sorumluluğuydu o manevra, yani milli değil, hizbi ve şahsi...

Koalisyona, azınlık hükümetine, seçim hükümetine hiçbir şekilde destek olmayacağını bas bas haykıran Bahçeli şimdi de “sorumlu devlet adamı”(!) rolü gereği, binlerce kez ihanetle suçladığı Ak Parti’yle görüşebiliriz moduna girdi...

Ak Parti ile görüşmediği takdirde, HDPKK’ya imkân sağlayabileceği ve dolayısıyla tabanını kaybetme korkusundan başka bir şey değil Bahçeli’nin son tavrı..!

Esasen “Sorumlu devlet adamı ve siyasetçi” pozundaki Bahçeli, niyeyse hiçbir şekilde iktidar olmak istemiyor. Bir yandan da fazla oy kaybedip silinmek de istemiyor. Bu iki arada bir yerlere demirleyip, ne ileri ne geri, durağan bir mevkide “sorumlu devlet adamlığını (!)” sürdürmek istiyor..!

Medeniyet coğrafyamızda büyük hercümerçlerin yaşandığı ve etkisiyle içerdeki devlet yapılanmalarının birbirini deşifre ettiği tarihi dönemeçte ohangi devlet yapılanmasına karşı sorumlu ve hangi devlet yapılanmasının adamlığını yapıyor zamanla daha iyi göreceğiz..!

Asra bedel hizmetleri ve kardeşlik gayretlerini 13 yıllık bir zamana sığdıran onurlu bir harekete ve liderine karşı takındığı galiz tavrı, millete ve medeniyete çelme takanlara hiçbir zaman gösteremeyen Bahçeli’ye “sorumlu devlet adamlığını” önümüzdeki seçimlerde millet hakkıyla gösterecektir...

“Sorumlu devlet adamı” rüzgâr yaparak olunmaz... Adamlık ciddiyet ister. Yaratılanı yaratandan dolayı sevmek ister..! Gerçekten vatan, millet, medeniyet aşkı ister. Temsil ettiğine iman ister...  Lafını değil bütün varlığını taşın altına koyucu fedakarlık ve yürek ister...!