Politika
ERDOĞAN'DAN MÜZAKERELERDE KARARLILIK VURGUSU SOFYA (A.A)
04 Ekim 2010 19:19
-ERDOĞAN'DAN MÜZAKERELERDE KARARLILIK VURGUSU SOFYA (A.A) - 04.10.2010 - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Şu anda biz kararlı bir şekilde, azimli bir şekilde AB ile müzakerelerimizi sürdürüyoruz'' dedi. Başbakan Erdoğan ve Bulgaristan Başbakanı Boyko Borisov, baş başa ve heyetlerarası görüşmelerin ardından Başbakanlık Binasında ortak basın toplantısı düzenledi ve gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bulgar bir gazetecinin, ''Türkiye'deki Bulgarlara ait olduğu belirtilen tarihi eserlere ve Türkiye'den 1917-1925 yılları arasında göç eden göçmenlerin bıraktığı mallar konusunda tazminat ödenip ödenmeyeceği'' yönündeki soruları üzerine Başbakan Erdoğan, şunları söyledi: ''Türkiye'deki Bulgaristan'a ait kültürel varlıkların restorasyonu noktasında, restore edilmesi, tarihi varlıkların ortaya çıkarılması, korunması aynı şekilde Bulgaristan'daki Türk, Müslüman, Osmanlıdan kalma olan bir çok tarihi eserler var. Bu eserleri restorasyonuna yönelik atılması gereken adımlar noktasında... Çünkü bunlar bir yerde tarihi miraslar olarak bu ülkelere çok şeyler kazandırıyor. İstanbul Belediye Başkanı olduğum dönemde, Bulgaristan'a ait meşhur çelik kilise vardır. Bu kilisenin restorasyonunu bizzat kendim o zaman üstlendim ve onu gerçekleştirdik. Şu anda Haliç güzel yerdir. Haliç'in tamamen temizlenmesi yine o dönemde gerçekleştirirken orada farklı bir güzelliğe, zenginliğe sahip olduk. Diğer konuda ise sevgili meslektaşım gerekli bilgiyi verdi. Bu konuda her şey bilgiye, belgeye gerçek manada dayalıdır. Nerede bilgi, belge varsa bunun üstünde dururuz ve hakkı da sahibine teslim ederiz.'' -AB İLE MÜZAKERELER- Başka bir Bulgar bir gazetecinin, ''Fransa'nın Sofya Büyükelçisinin, Bulgaristan'ın Türkiye'nin AB üyeliği konusunda net bir tavır alması gerektiğini'' söylediğini ilişkin sözleri ile ''Norveç'in de bu konuyu referanduma götürmesine'' ilişkin soruları üzerine Erdoğan, şu yanıtı verdi: ''Norveç ile ilgili ben Başmüzakerecime onu sordum. Yazılı ve görsel medya haberleri ile böyle duyduklarımızla hareket edecek olursak yanlışa düşebiliriz. Norveç, müzakereleri bitirmiş bir ülke iken, AB'ye girmeye hak kazanmış bir ülke iken, yaptığı referandum ile AB'ye girmeme kararını verdi. Biz daha şu anda müzakere sürecindeyiz. Böyle bir noktaya gelmeden karar vermek gibi bir durumumuz söz konusu değil. Fakat tabii yine de önümüz açık. AB bu tür bir oyalamayı nereye kadar devam ettirir onu da bilemiyorum. Şu anda biz kararlı bir şekilde, azimli bir şekilde AB ile müzakerelerimizi sürdürüyoruz. Fakat şunu da söyleyeyim, Türkiye'ye karşı yapılan uygulamalar maalesef AB üyesi hiçbir ülkeye bugüne kadar yapılmadı. Yani sene 1959 o günden bu güne yaklaşık 50 yıl geçti, Türkiye sürekli olarak oyalanıyor, Türkiye'nin önüne sürekli olarak farklı farklı engeller çıkarılıyor. Benzer engellemeleri Hırvatistan'a da çıkardıklarını görüyoruz. Oraya da farklı bahaneleri uyduruyorlar. Bunlar doğru şeyler değil, etik şeyler değil. Eğer AB genişlemeden yana ise eğer AB bir renkliliği bünyesinde arzu ediyorsa hele hele bir medeniyetler ittifakını da adres olarak kendi bünyesinde düşünüyorsa Türkiye'nin bu sürecine destek vermesi lazım, önünü açması lazım. Sürekli olarak engeller koymaması gerekir. Biliyorsunuz şu anda Türkiye'nin müzakerelerinde açma var ama kapama yok. Bunun yanında bir başka engel, bazı fasıllara hiç açılış bile söz konusu değil, bu tür engeller var. Bunlar tabii üzücü. Bazen bakıyorsunuz dönemlerde bir fasıl açılabiliyor, bazısında iki fasıl, bazen hiç açılmıyor. Bu tür dönemler de bize zaman kaybettirme olarak devam ediyor. Şu anda biz tabii sabırla işimizi yapıyoruz, dersimizi çalışıyoruz. Temennimiz odur ki bir an önce bir neticeye kavuşalım.'' Başbakan Erdoğan, ''Türkiye'den Bulgaristan'a doğal gaz verilmesine'' ilişkin bir soru üzerine de şöyle konuştu: ''Biliyorsunuz Yunanistan'a doğal gaz veriyoruz, İtalya hattı hazırlanıyor. Şu anda Yunanistan'a verilen hat İtalya hattı, ortak İtalya hattı. Bu arada aynı şekilde bakanlarımız görüşmelerini yapıyorlar. Şu andaki mevcut çalışmalar nezdinde de yine Bulgaristan'a burada bir hattı çekmemiz mümkün. Ona şu anda mevcut potansiyelimizde, gücümüzde zaten yeter. Bu adımı da atabiliriz. Yeter ki bakan arkadaşlarımız aralarında görüşmeleri yapıp bunu bitirsinler. Nabucco olayının dışında bir ifade olarak, bir proje kapsamı içinde bir komşuluk hakkı olarak öyle bir adımı atabiliriz.''