-ERDOĞAN'DAN BDP'YE GÖNDERME ANKARA (A.A) - 11.03.2011 - AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Halep oradaysa arşın sandıkta, göreceğiz. Kaç kilo olduğun çıksın ortaya, rahat ol çık meydanlarda konuş, anlat, ne anlatacaksan anlat, nasıl konuşacaksan konuş ama köyü gidip tehdit etme. (bak bu köyden filanca yere oy çıkmazsa seçimden sonra köyün akıbetini düşünün) diye tehdit sallama''dedi. Erdoğan, AK Parti Genel Merkez Gençlik Kolları Başkanlığınca parti genel merkezinde düzenlenen 'Vizyon 2023'' konulu 3. Gençlik Sempozyumu'nda yaptığı konuşmada, Terörün, bu ülkede önce gençleri, ardından da annelerini, babalarını, nişanlılarını vurduğunu belirterek, şunları kaydetti '' Ne yazık ki gençler bir kez ölürken, geride bıraktıkları bin kez ölüyor. Biz, bu ülkede, artık ne gençler, ne de yakınları ölmesin diyoruz. Artık hiç kimsenin burnu dahi kanamasın istiyoruz. Kardeşlik bu ülkenin atmosferine hakim olsun. 'Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi' dedik. Bakıyorsunuz, buna isyan ediyor birileri, kimler olduğunu biliyorsunuz. Ya milli birlik... Milliyetçi değil misin? İşte bak biz de 'Milli Birlik' diyoruz. Ne kadar güzel, bunun neyine karşı çıkıyorsun. 'Kardeşlik' diyoruz. Kardeşliğin karşısına çıkılır mı? İşte kardeşçe yaşayalım bu ülkede, bu topraklarda, hiç bir ayrım olmadan yaşayalım. Tüm etnik unsurlar kardeşçe yaşayalım bu ülkede, Türküyle, Kürdüyle, Lazıyla, Çerkeziyle, Gürcüsüyle, Abazasıyla, Romanıyla Boşnağıyla, Arabıyla hep beraber kardeşçe yaşayalım bu ülkede. Niye rahatsız oluyorsun? Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı çatısı altında toplanalım, böyle toplandık. Bundan da rahatsız olmayalım. Niye rahatsız oluyorsunuz? Onun için başından beri Afyonkarahisar'dan yola çıktığımızda bir şey söyledik; ne dedik, 'Tek millet' dedik. Millet çeşitli etnik unsurları içinde toplayan bir kavramdır. Ne dedik, 'Tek bayrak' dedik. Tek bayrak ve bizim bayrağımız gerçekten çok iyi düşünülmüş, hilaliyle bağımsızlığı ifade eden, yıldızıyla şehitlerimizi ifade eden, rengiyle o şehitlerimizin, gazilerimizin kanını sembolize eden bir bayrak. Bu seni niye rahatsız ediyor? İşte tek bayrak ve tek devlet. Bunların hepsi bizi bir, beraber kılan değerler, bununla yola çıktık. Niye bundan rahatsız oluyorsun? Bununla yola çıktığımız için milletimiz bize itibar etti, bizi yüzde 47'ye kadar tırmandırdı, temenni ederim ki bizi daha fazlasına layık görsün.'' -''TEHDİT SALLAMA...'' ''En Güneydoğu neresi, Hakkari'nin Çukurcası mı Şemdinlisi mi'' diye soran Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Biz oralara kadar gittik. Hakkari'nin Yüksekovası'nda havalanı yapan iktidar bizim iktidarımız. 'Ya burası Hakkari'nin Yüksekovası vazgeç' Bugüne kadar gelenler böyle dedi, ama biz demedik. Biz ne dedik, 'orası da vatan toprağı, bu uçaklar oraya da inecek' dedik. Şırnak'ın Cizresi, 'Ya ne olacak kenar köşe bir yer, gideni geleni zaten olmaz' demedik. 'Orada da benim vatandaşım yaşıyor, onlar da gidip gelecek, onlara da uçak lazım' dedik. Ve Cizre'ye de havaalanı yapıyoruz, inşaatı devam ediyor. Ama birileri çıkıyor, Yüksekova'da temel atma töreninde 'Kimse oraya gidemez ha, yok ederiz' Ve o gün temel atma törenine insanları göndermediler, yöre halkını göndermediler. O heyecanı paylaşmasına engel oldular. Bu mudur vatanseverlik, bu mudur bölge halkının hayat seviyesinin yükselmesini istemek? Bu nasıl siyaset anlayışı? İşte bu terörün nereden nemalandığını göstermesi bakımından çok önemli, uzantısı olanların da nasıl hareket ettiğin göstermesi bakımından çok önemli. Aynı şey Şırnak, Cizre için geçerli.'' Ne olursa olsun halkın beklentileri istikametinde bu yolda devam edeceklerini vurgulayan Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti: ''Hiç kimse, gençler üzerinden, gençleri ve gençliği istismar ederek siyaset yapmasın istiyoruz. Hele hele gençlerin kanı üzerinden siyaset artık son bulsun istiyoruz. Güneydoğu'da, o genç yavrularımızın ellerine, Batı'da bazı şehirlerimizde gençlerin ellerine kaldırım taşlarını vererek, molotofkokteyllerini vererek onları halka hizmet veren devletin, halkın otobüslerine, vatandaşların araçlarını kundaklamaya itenlere ben huzurunuzda kusura bakmayın lanet ediyorum. Böyle bir anlayış olamaz. Şimdi seçim geliyor eğer gerçekten, özgürlüklere inanıyorsan sandık gelecek, kimseyi tehdit etme, herkes hür iradesiyle oyunu kullansın. Halep oradaysa, arşın sandıkta, göreceğiz. Kaç kilo olduğun çıksın ortaya, rahat ol çık meydanlarda konuş. Anlat, ne anlatacaksan anlat, nasıl konuşacaksan konuş ama köyü gidip tehdit etme. Bak bu köyden filanca yere oy çıkmazsa seçimden sonra köyün akıbetini düşünün diye tehdit sallama. İşte demokrasinin böyle bir anlayışa taviz vermesi mümkün değil demokrasi diyor ki halk kendi hür iradesiyle gelsin sandığa düşüncesini yansıtsın. Biz bunu istiyoruz.''