-ERDOĞAN'DAN BAHÇELİ'YE SALVO ANKARA (A.A) - 06.11.2010 - AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan,, ''MHP lideri çıkıyor 'Taksim'deki canlı bomba neyse açılım da aynısıdır' diyor. İşte kalkıp oralara, o illere gitmezseniz, oraları görmezseniz, GAP'ın o bölge için ne ifade ettiğini, bölgedeki yatırımların orayı nasıl değiştirdiğini hissetmezseniz, böyle hezeyan cümleleri sarp edersiniz'' dedi. Erdoğan, parti genel merkezinde düzenlenen AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, Güneydoğu Anadolu Projesi'nin (GAP), sadece o bölge ya da Türkiye'yi değil, tüm bölgeyi hatta tüm dünyayı etkileyecek kadar büyük ve önemli olduğuna dikkati çekti. Erdoğan, proje tamamlandığında bölgenin verimli topraklarının dünyanın tahıl ambarına dönüşeceğini, dünya tarımının kalbinin bu topraklarda atacağını vurguladı. ''Dünyanın ciddi bir gıda krizine ilerlediği bugünlerde GAP, Türkiye'nin adeta umudu olacak'' diyen Erdoğan, bu büyük projeyi tamamlarken hiç taviz vermeden terörle mücadelenin de sürdüğünü söyledi. Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Üzüldüğüm bir konu var. Sorumluluk noktasındayız. İnanıyorum ki halkım da buna üzülüyor. MHP lideri çıkıyor 'Taksim'deki canlı bomba neyse açılım da aynısıdır' diyor. İşte kalkıp oralara, o illere gitmezseniz, oraları görmezseniz, GAP'ın o bölge için ne ifade ettiğini bölgedeki yatırımların orayı nasıl değiştirdiğini hissetmezseniz, böyle hezeyan cümleleri sarf edersiniz. Bu zat parlamentoda bizimle beraber. Bu ülkede bu kadar yapılanlar, edilenler... Nasıl olur da sen bir milli birlik ve kardeşlik projesini kalkarsın Taksim Meydanı'ndaki bu olayla özdeş hale getirirsin? Ben MHP'ye gönül vermiş kardeşlerime tekrar sesleniyorum, bu hezeyanı iyi takip edin değerli kardeşlerim, iyi değerlendirin. Bu ülkeye efendi olmaya değil hizmetkar olmaya soyunmuş bu kadroyu bu tür bir teröristle aynı kefeye koyan bu anlayışa artık sizler de gereken dersi verin.'' ''Bu hezeyanın kaynağını bildiğini'' ifade eden Erdoğan, ''Ancak Taksim'de insanlığa kast eden canlı bombanın ve onun arkasındaki zihniyetin tek bir hedefi var, açılımı sabote etmek, kardeşliği sabote etmek, birlik ve bütünlüğü sabote etmek. Doğu'da güneydoğu'da güvenlik güçlerimize, sivillere, hatta imamlara, hatta çocuklara kast eden terörün tek bir hedefi var; milli birlik ve kardeşliğimizi çökertmek bunu zaafa uğratmak, demokratikleşmeyi sabote etmek, huzuru ve iç barışı sabote etmek. Eğer çıkar da Taksim'deki bombalama olayından sonra 'bu açılımın bir neticesidir' derseniz çok büyük bir yanlış yapmışsınız'' dedi. -''TERÖRLE AYNI HİZADA DURANLAR'' ''12 Eylül halk oylaması öncesinde terörle aynı hizada duranların, maalesef 12 Eylül sonrasında da hizayı bozmadıklarını görüyoruz'' diyen Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti: ''Bunlar bu anayasa değişiklik paketine birlikte 'hayır' demediler mi, birlikte 'hayır' dediler. Ama görüyorsunuz hala aynı yerdeler. 12 Eylülde benim halkım, kardeşlerim nasıl gereken cevabı verdiyse gereken dersi verdiyse bundan sonra da gerekli dersi verecektir diye düşünüyorum. CHP Genel Başkanı'nın, MHP Genel Başkanı'nın, BDP sözcülerinin bu hırçın dilinin, bu edepten, izandan, vicdandan uzak üslubunun Türkiye'nin hayrına olmadığını bir kez daha hatırlatmak durumundayız. Her zaman söylüyorum terörle topyekün mücadele edilir. Siyasi partileriyle, medyasıyla, sivil toplumuyla, kanaat önderleriyle, hep birlikte ortak bir dille, ortak bir tavırla teröre karşı konulur. Birileri Taksim'de bomba patlatırken birilerinin de milletin hissiyatını bombalama girişimi en hafif ifadeyle fırsatçılıktır. Yıllardır Türkiye'de işte bu yapıldı. Her açılım girişimi, her demokratikleşme girişimi bu şekilde maalesef sabote edildi. Çözüme en fazla yaklaşıldığı anlarda, provokasyonlarla çözüm süreçleri baltalandı. Terör örgütünün sabotaj amaçlı insanlık dışı saldırıları karışsında hemen geri adım atıldı. Biz geri adım atmayacağız. Bu tehditlere sabotajlara boyun eğip Türkiye'nin kardeşlik mücadelesinden vazgeçmeyeceğiz.'' Taksim'deki saldırının ardından milletin teröre karşı tek yürek olduğunu, sağduyulu şekilde metanetli bir duruş sergilediğini belirten Erdoğan, Türkiye'nin artık oynanan oyunları gördüğünü, saldırıların arkasındaki senaryoları okuduğunu, terörün sinsi tuzağına düşmediğini dile getirdi. ''Darısı muhalefet partilerinin yönetimlerine'' diyen Erdoğan, muhalefet partilerinin milletin ferasetinden, dirayetinden, sabır ve nezaketinden nasiplenmesini diledi. -DAHA BÜYÜK BİR TÜRKİYE- Erdoğan, 18 Kasımda AK Parti'nin iktidarı devralışının 8. yılı olacağını dile getirerek, 3 Kasım seçimlerinin Türkiye'nin çok partili siyasi tarihinin en önemli dönüm noktalarından biri olduğunu belirtti. Erdoğan, ''Uzun ve parçalı koalisyon dönemlerinden, sürekli tekrar edilen ekonomik krizlerden, içeride ve dışarıda Türkiye'ye kaynak ve enerji israf ettiren sorunlardan sonra Türkiye 3 Kasımda seçimini yaptı ve AK Parti'yi tek başına iktidara taşıdı'' dedi. Bu seçimlerin ardından 8 yıl içerisinde heyecanlarını, coşkularını ve sorun çözme kararlılıklarını bir nebze olsun kaybetmediklerini vurgulayan Erdoğan, 3 Kasım akşamı nasıl bir heyecana sahiplerse, bugün de aynı heyecana, hatta daha fazlasına sahip olduklarını söyledi. Erdoğan, şöyle devam etti: ''3 Kasım akşamında nasıl bir tevazu içindeysek çok şükür bugün de tevazumuzu aynen devam ettiriyoruz. 3 Kasım akşamı Türkiye'yi aydınlık yarınlara taşımak için nasıl bir sabırsızlık içindeysek, sekiz yıl sonra aynı sabırsızlığın içindeyiz. Önemli mesafeler katettik ama bugün tıpkı 3 Kasım akşamında olduğu gibi hatta ondan daha fazla Türkiye'yi daha da aydınlık yarınlara taşımanın gayreti ve kararlılığı içerisindeyiz. Geldiğimiz nokta bize yetmez, yetmiyor daha ileri, daha ileri bir demokrasi ve yeniden daha büyük bir Türkiye.''