Politika

Erdoğan: Suriye'de muhaliflerden oluşan milli ordu kurulacak

"Halep planına müsaade etmeyeceğiz"

24 Eylül 2016 13:35

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suriye'nin Türkiye sınırında güvenli bölge kurulması talebini yineleyerek "Bu bölgede bir milli ordu oluşturalım diyoruz. Bu milli ordu ılımlı muhaliflerden oluşacak" dedi. Erdoğan, kurulmasını istediği güvenli bölge alanında devam eden Fırat Kalkanı harekatına ilişkin olarak "Bazı tanklarımız bu arada yok oldu, varsın yok olsun. Mesele Cerablus’u kurtarıp Cerablus halkına orayı teslim etmekti, bu başarıldı" dedi.  

Ateşkesin sona ermesine açan Halep'teki bombardımana değinen Erdoğan, "Diyorlar ki bunu Amerika yaptı. Amerika da hayır, Rusya yaptı diyor. Biz de diyoruz ki aldığımız istihbarata göre rejim yaptı. Ortada bir de böyle al gülüm ver gülüm var" dedi. "Halep’i sıkıştırarak, Halep halkını Gaziantep’e doğru sürmek; plan bu" iddiasında bulunan Erdoğan, "Onun için biz bu plana müsaade etmeyeceğiz" ifadelerini kullandı. 

Erdoğan, New York’tan ayrılmadan önceki son programında ABD’ye çağrıda bulundu. Erdoğan, “DAEŞ karşıtı koalisyonda 65 ülke var. Ne kadar DAEŞ’li var Suriye’de, 10 bin kişi. 65 ülkeden oluşan bu koalisyon gücü 10 bin DAEŞ’linin hakkından gelemez mi? Bırakın hepsini koyun bir kenara, biz Amerika ile el ele verelim, kararı verelim, iki ülke olarak biz bu işi bitiririz. Yeter ki birbirimizi destekleyelim” dedi.

Erdoğan, ABD'nin PYD tutumuna ilişkin olarak da "Kobani boşaldığı zaman oradaki PYD ve YPG’li teröristlere üç uçak indirildi ve bunların yarısı DAEŞ’e gitti, silahların yarısı da PYD ve YPG’de kaldı. Sayın Başkan ile bunları konuştuk ama dinletemedik. Şimdi ne yazık ki yine aynı oyun oynanıyor" diye konuştu.

Milliyet gazetesinden Abdullah Karakuş'un haberine göre, Erdoğan, New York’tan ayrılmadan önce Türken Vakfı’nın akşam yemeğinde şu mesajları verdi:

TOKİ ile güvenli bölge çalışması

"Türkiye’de, Suriye ve Irak’tan gelen 3 milyon göçmen hayatını  sürdürüyor. 300 bin kişi çadır kentlerde yaşıyor. Bu bizi yaralıyor. İnşallah kısa zamanda TOKİ ile birlikte ülkemizde ve ayrıca Suriye’nin kuzeyinde güvenli bölge çalışmalarımızı hızlı bir şekilde sürdürüyoruz. Netice alabilirsek inşallah bu çadır kentlerde yaşayanları buralara yerleştireceğiz.

"Ilımlı muhaliflerden milli ordu kurulacak"

"Halen tel örgülerin, duvarların, katı vize rejimlerinin arkasına saklanarak sorunu çözebileceklerini zanneden bir Batı var. Biz yıllardır Suriye’nin ülkemiz sınırları boyunca bir alanı uçuşa yasak alan ilan ederek güvenli bölge oluşturalım diyoruz. Azami 5 bin kilometrekarelik bir alan ilan edilsin. Ve burada uçuşa yasak bölge ilan etmek suretiyle bir de bu bölgede bir milli ordu oluşturalım diyoruz. Bu milli ordu ılımlı muhaliflerden oluşacak. Şu anda Cerablus olayını, Rai olayını biz onlarla gerçekleştirdik. Biz lojistik desteğimizi verdik. Fırtına obüslerimizle destekledik. Bazı tanklarımız bu arada yok oldu, varsın yok olsun. Mesele Cerablus’u kurtarıp Cerablus halkına orayı teslim etmekti, bu başarıldı. Rai’yi kurtarıp Rai halkına teslim etmekti, bu başarıldı. Şimdi El-Bab’a doğru operasyon genişliyor

"Halep planına müsaade etmeyeceğiz"

"Rejim, daha evvelsi gün Halep’e gelmekte olan BM konvoyunu bombaladı. Şimdi rejim bombalıyor. Diyorlar ki bunu Amerika yaptı. Amerika da hayır, Rusya yaptı diyor. Biz de diyoruz ki aldığımız istihbarata göre rejim yaptı. Ortada bir de böyle al gülüm ver gülüm var. Dert ne biliyor musunuz? Halep’i sıkıştırarak, Halep halkını Gaziantep’e doğru sürmek; plan bu. Onun için biz bu plana müsaade etmeyeceğiz. Suriye’nin kuzeyinde bir terör bandının oluşturulmasına müsaade etmeyeceğiz.

"ABD’yi anlamakta zorlanıyoruz"

"Türkiye olarak biz Suriye’deki tüm terör örgütlerine karşı aynı kararlı ve ilkeli duruşu sergiliyoruz. Amerikan yönetiminin PYD ve YPG’yi desteklemesini anlamakta zorlanıyoruz. Diyorlar ki ‘PYD ve YPG, DAEŞ’e karşı savaşıyor.’ PYD ve YPG, DAEŞ’e karşı savaşıyor da El Nusra savaşmıyor mu? Ama sen El Nusra’yı terör örgütü olarak ilan ediyorsun, o zaman PYD ve YPG’yi, Türkiye’nin bir terör örgütü dediği bu örgütü niye terör örgütü olarak kabul etmiyorsun?

"Sayın başkan ile konuştuk, dinletemedik"

"Daha üç gün önce iki uçak dolusu silah, PYD ile YPG’ye indirildi. Nereye, Kobani’ye. Daha önce de yine Kobani boşaldığı zaman oradaki PYD ve YPG’li teröristlere üç uçak indirildi ve bunların yarısı DAEŞ’e gitti, silahların yarısı da PYD ve YPG’de kaldı. Sayın Başkan ile bunları konuştuk ama dinletemedik. Şimdi ne yazık ki yine aynı oyun oynanıyor. Biz güney sınırımız boyunca hangi örgüt tarafından olursa olsun bir terör koridorunun oluşturulmasına asla rıza göstermeyeceğiz. Bu konuda maalesef Amerikalı dostlarımızla ortak bir anlayış birliğine varamıyoruz."

"Türk-ABD ilişkileri zor bir dönemden geçiyor"

"Türk-ABD ilişkileri başta FETÖ elebaşı ve Suriye konusu olmak üzere çeşitli sebeplerle maalesef zor bir dönemden geçiyor. ABD ile ilişkilerimize büyük önem veriyoruz. Görüş farklılıklarına rağmen bu dönemi hasarsız atlatmak için her türlü çabayı gösteriyoruz. Amerikan yönetiminden de benzer bir samimiyet ve gayret bekliyoruz.  

"ABD bütçesinden kaynak alıyorlar"

"Darbe girişiminin talimatını veren terör örgütünün elebaşı hala burada yaşıyor ve faaliyetlerini buradan yönetiyor. Bu terör örgütüyle bağlantılı dernek ve kuruluşların Amerika çapında faaliyet gösteriyor, yardım topluyor. Burada bunların 170 kadar okulu, iki de üniversitesi var. Charter okullardan yıllık kazançları 250-300 milyon dolar civarında. Diğer aktivitelerinden kazandıklarını konuşmuyorum. Zaten milyar dolarlar konuşuluyor. Bunlarla beraber ne yazık ki beslemeler var. Onlarla da attıkları adımlar var ve ABD bütçesinden aldıkları kaynakları dolaylı yollardan Amerikan siyasetine aktaran bu örgüt kendine kulvar açmaya çalışıyor.

"Amerika'dan hızlı sonuç bekliyoruz"

"Terör örgütü elebaşının ülkemize iadesini, yaptıklarının hesabını adalet önünde vermesi için Amerika makamlarından talep ettik. Geçici tutuklama talebi de Amerikan makamlarına iletildi. Bu konudaki işlemlerin en hızlı şekilde sonuçlandırılmasını bekliyoruz.  

"Burada yaşayanlar sesini yükseltsin"

"1915 olaylarına ilişkin asılsız iddialar ve PKK’nın faaliyetleriyle mücadele nasıl Türk-Amerikan toplumunun önceliklerinden biriyse, FETÖ ile mücadele de aynı şekilde değerlendirilmelidir. Amerika’da yaşayan kardeşlerimin desteklerini bekliyoruz. Hem geçici tutuklama ve iade hem de idari önlemler alınması konusunda sesinizi yükseltmelisiniz. Sizlerden FETÖ’nün ülkemiz karşıtı çabalarına engel olmanızı bekliyoruz."