Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 15 Temmuz darbe girişimi sırasında bombaların hedefi olan TBMM'deki hasarı inceledikten "Darbe girişiminin 2'inci etabı gelecek, 3'üncü etabı gelecek diyorlar, ne kadar etabınız varsa hepsiyle beraber gelin" açıklamasında bulundu. Erdoğan, Meclis'teki hasara ilişkin "Meclisimizin düştüğü bu hali görünce, gerçekten büyük bir hüsran yaşadım diyebilirim" diye konuştu.
Erdoğan, halka "İkinci bir talimata kadar meydanları boş bırakmayın" çağrısında bulunurken 3 ay süreyle olağanüstü hâlin ilan edilmesinden sonra Avrupa Birliği ve Batı ülkelerinden gelen kınamalara yönelik "Batı bize parantez içi kınamalar yapmasın" diyerek tepki gösterdi ve OHAL ilanıyla ürünleri yüksek fiyatlı satanlar için "Bilsinler ki tepesine devletimiz, hükümetimiz biner" ifadelerini kullandı.
Erdoğan, finans sektörüne "Faizleri düşürün çağrısında bulunurken, yatırımcılara da "Yatırımcılarımıza sesleniyorum, sakın yatırımızlarınızı askıya almayın, aynı kararlılıkla yolunuza devam edin" dedi.
S&P'nin Türkiye'nin BB+ olan kredi notunu BB'ye düşürmesine tepki gösteren Erdoğan, “Sana ne, sen kimsin ya, haddini bil! Sen Türkiye ile ilgili böyle bir açıklama yetkisine sahip değilsin. Ama tabii bunların derdi başka. Bunların bu yaptıkları açıklamalar tamamıyla siyasidir. Bu Türkiye düşmanlığından kaynaklanmaktadır” diye konuştu.
Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları şöyle:
Türkiye Büyük Millet Meclisi'mizin saygıdeğer başkanı ve üyeleri, sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum. Bu buluşmamızın, bu bir araya gelişimizin tamamiyle demokratik bir hukuk devletini yıkmaya yönelik, bir siyasi teşebbüsün ardından olmasını istemezdim. Ne yazık ki, bu böyle bir teşebbüsün ardından oldu.
Az önce gerek saygıdeğer başkanımla ikili değerlendirme yaptıktan sonra TBMM binasını gezerken, Meclisimizin düştüğü bu hali görünce, gerçekten büyük bir hüsran yaşadım diyebilirim.
Bu teşebbüste bulunanların bu milletin evladı olması mümkün değil. Bunlar askeri kılık içinde buna bürünmüş çok açık net teröristlerdir.
Ülkemizde bölücü terör örgütünü biliyorduk, DAİŞ'i biliyorduk, PYD'yi biliyorduk, bunları biliyorduk fakat tanımı farklıydı. Ne diyorlardı, bunlar aynı zamanda dini bir grup, eğitimle uğraşırlar. Bunların silahla işi yok. Bunların silahla olan işi diğerlerinden çok daha farklı şekildi. Bunlar bu milletin vermiş olduğu vergilerle elde ettikleri silahı, tüm uçaklarıyla,. helikopterleriyle millete karşı kullanacak kadar alçak, hain namussuzlardır.
Bunların Pensilvanya'daki temsilcisi, başlarındaki yöneticisi oradan meydan okuyor. Ve tabii bir taraftan da, Türkiye'den kaçıp, oradaki çiftliklerinde buluştukları kişilerle, Avrupa'daki sığıntılarla beraber. Burayı izlemeye kalktılar.
Bekledikleri neticiye alamadılar. Çünkü bunlar, dini bildiklerini zannediyorlardı. Ama bir şeyin farkında değillerdi. En büyük hesap sahibinin hesap edicinin Allah olduğunu bunlar hesap dışında tutmuşlardır. O hesap tecelli etti.
Geldiniz Meclis'i vurdunuz, burası milletin meclisi. Siz milleti vurmaya kalktınız. Bu kardeşiniz elindeki telefonlarla, televizyonlara bağlandığı zaman meydanlara milletimi davet ettiğim andan itibaren Türkiye'nin 81 ilinde meydanlara dolduysa, bunların hesabı dışındaki adımdı.
Her akşam oluyor. Ben milletime bir çağrıda bulunuyorum. İkinci bir talimata kadar sakın bu meydanları boş bırakmayın. Nihai kararı milletimizle birlikte vereceğiz, ama biraz sabır. Bu öyle bir virüs ki, metastaz yapmış. Bunun tam manasıyla kazınması, bazen bu kazımalar bile yetmez. Hiç ummadığımız bir yerden tekrar üreyebilir.
Bunlar takiyyeyi, çok başarılı yapıyorlar. Kendilerini çok iyi gizliyorlar, bunlar bukalemuna saygısızlık olur, ondan öteler. Parlamentomuzu gezerken, gördüğüm hal, şu anda dünyaya bir örnektir. Eğer Batı gerçekten demokrasiye inandığını savunuyorsa, bize sağdan soldan ikircikli tavırlarla, parantez içi kınamalar yapmasınlar.
Biz şu anda Dışişlerimiz vasıtasıyla tüm dünyaya bu tabloyu göstereceğiz. Bunları gördükten sonra halkın oylarıyla iktidar olmuş bir hükümete, halkın oylarıyla seçilmiş cumhurbaşkanına bundan sonra kolay kolay diktatör demezler.
Ben milletimi çok ama çok çok iyi tanıdığımı zannediyorum. Ve şu olayda, benim milletim dünyaya bir örnek çizmiştir. Benim milletim, tankların karşısında dimdik durmuş, çocuğuyla, kadınıyla, erkeğiyle hepsi şehadete yürümüştür. Esenler'deki hanımefendinin, dün evladıyla görüştüm. Yolunuz yolumuzdur dediler. Biz annemizi kaybettik ama bu yolda mücadeleye devam edeceğiz. Tüm mesele bu.
Birçok virüsler dolaşıyor. İkinci etabı gelecek, üçüncü etabı gelecek. Ne kadar etabınız varsa hepsiyle birlikte gelin.
Perşembeyi cumaya bağlayan gece benim milletim size gereken dersleri verdi. Meydanlar geometrik artıyor. Daha da kararlı şekilde devam edecek. Şimdi bu hesabı iyi yapmayanlar, bundan sonra iyi düşünmeli.
Silahlı kuvvetlerimizin bu adilere, bu alçaklara, bu yamyamlara aldanmayan personeline teşekkür ediyorum. Polis teşkilatımızın bunlara aldanmayan personeline teşekkür ediyorum. İstihbarat teşkilatımızı, tüm bakanlıklarımızın bunlara aldanmayan personeline teşekkür ediyorum. Allah'ın izniyle çoğu bitti azı kaldı. Yargının bu süreçte bu kadar yoğun çalışması ve demokratik hukuk devleti içinde anayasanın yasaların kuralları neyse, bunları süratle işleterek, karara varması bizim mutluluğumuzdur.
Şimdi adalet çalışıyor, gecikmiş adalet adalet değildir. Bunun hükmü yerine geliyor. Aynı şekilde şu anda tüm güvenlik güçlerimiz ciddi manada her an teyakkuz vaziyette tedbirlerini almış, milletin güvenliğini, ülkemizin normalleşme sürecini en ideal şekilde sağlamanın gayreti içinde olacaklar.
Dün OHAL Yasası TBMM'den geçti. Özellikle OHAL yasamıza destek veren tüm milletvekili arkadaşlarıma, siyasi partilere teşekkür ediyorum. Bunu önemsiyorum, tabii bunun içinde KHK'larla bir 3 aylık süreç var. Bu süreç çok çok önemli. Birileri bunu farklı yere çekme gayreti içinde. OHAL yasası çıktı, çıktı da, dikkat edin millet evine mi koştu, marketleri boşaltıp evine mi gitti, yoksa tam aksi, millet evlerinde çıkıp medanlara mı çıktı. Burası önemli. Eskiden OHAL ilan edildiği zaman vatandaş, marketleri bakkalları boşaltıp evine stok yapardı.
Bu OHAL yasası alışılmışın dışında. Demokratikleşme sürecinin hızlandırılmasının alma adımıdır. Süratle yasaların çıkartılması ve TBMM'nin şu süreci iyi işletmesi ve bir an önce bu Fethullahçı terör örgütü ve diğer terör örgütlerinden bu kurumlarımızı temizleme operasyonun hızlandırılması olayıdır. İstismarı yapılan bir konu daha var. Ekonomi çöker. Ekonomi çökmez. İdarede hükümetimiz var. TSK filan hepsi kendi görevlerinin başında. Aynı şekilde polisimiz görevinin başında. Peki anormal olan ne? Hükümet aynı şekilde görevini yapacak, bir de valilerin görevi artacağı gibi, valilerin gücü de artacaktır. Tasarruf alanları valilerimizin artacaktır.
Mali diplinden taviz diye bir şey söz konusu değil. MB açıklama yaptı. Piyasalarda likitide sıkıntısı yoktur dedi. Yatırımcılarımıza sesleniyorum, sakın yatırımızlarınızı askıya almayın, aynı kararlılıkla yolunuza devam edin. Devlet olarak biz de devletin altyapı, üstyapı yatırımlarına ara vermeyeceğiz. 26 Ağustos'ta Yavuz Sultan Mehmet Köprüsü'nü açacağız. Ardından 20 Aralık'ta boğazın altından ikinci bir geçiş, otomobillerin geçişi olacak, tünelin açılışını yapacağız. Kanalistanbul'un ihale hazırlıkları yapılıyor. Bu dev yatırımları da yapacağız.
Bazıları böyel dönemlerde finans sıkıntısı çekilir diyor. Türkiye böyle bir sıkıntıyı çekmeyecek.
Türkiye bu süreç içinde Osmangazi Köprüsü'nün açılışını yaptı değil mi? Köprünün verimliliği ortada.
Finans sektörüne sesleniyorum; siz de faizlerinizi düşürün. Bu millete bu vatana hizmet verecekseniz, düşürün. Biraz az kazanın. Yatırımcı sizin vereceğiniz ucuz krediyle çok daha farklı adımları atabilsin. Bir şeyi daha söylemek istiyorum. OHAL ilan edildi diye, bazı ürenlerin satılmasında yüksek fiyat uygulamasına girenlere sesleniyorum. Böyle bir teşebbüsün içinde olanlar olursa, bilsinler ki, bunların tepesine devletimiz biner.
SP ne yapıyor, Türkiye'nin yatırım noktasında düşürmeye çalışıyor. Biz senin üyen değiliz ki, bir defa sen haddini bil. sen Türkiye'yle ilgili böyle bir açıklama yapma yetkisinde değilsin. Bunların derdi başka. Bunların yaptığı açıklamalar tamamen siyasidir. Türkiye düşmanlığından kaynaklanmaktadır. Halk arasında güzel tabirler vardır, ama yakışmaz bu çatı altında söylemek. Kimse bu açıklamaları kaale almasın, yatırımlarına devam etsin.