Rize Çayeli'nde konuşan Başbakan Tayyip Erdoğan, Mısır Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’ye bir yıl tahammül edilmediğini belirterek, “Bu nasıl insanlık? Bu nasıl demokrasi?” dedi. Bölgede güçlü bir Türkiye'nin istenmediğini de vurgulayan Başbakan Erdoğan, "Kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz" dedi. Rizespor'un birinci ligde oynamasına da değinen Erdoğan, "Şimdi sadece futbolda kalmayacak. İnşallah basketbol, kano, yüzme. Şimdi bir bayanlara bir de erkeklere olimpik yüzme havuzu yapacağız" ifadesini kullandı.
Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:
Üniversitemizin uluslararası kaliteye ulaşmasının çalışmasını yapıyoruz. Dün 500’e yakın Rizeli geçmişinden bugüne, değişik alanlarda faaliyet gösteren hemşerilerimiz, hatta hemşeri olmayan kardeşlerimiz bu toplantıya katıldılar.
Kadınlara ve erkeklere ayrı yüzme havuzu
Artık Rizespor birinci ligde oynuyor. Şimdi sadece futbolda kalmayacak. İnşallah basketbol, kano, yüzme. Şimdi bir bayanlara bir de erkeklere olimpik yüzme havuzu yapacağız.
Bütün bunlarla birlikte inanıyorum ki Rize’nin gençliği kötü alışkanlıkların sahibi olmayacak. Tabi Rize üniversiteler arasında da, başarı grafiğini önümüzdeki yıllarda artıracak. Anadolu liseleriyle, fen liseleriyle, Anadolu imam hatiplerle çok daha iyi bir duruma gelecek.
Olağanüstü bir durumdan geçiyoruz dedim. İşte bir tarafta Suriye, bir tarafta Mısır. Suriye’de 100 bini aşkın insan öldürüldü. Dünya nerede? BM Güvenlik Konseyi nerede? Sesi çıkmıyor. Biz konuştuğumuz zaman diyorlar ki, sana mı kaldı yahu, sen niye konuşuyorsun? Ben milletim adına konuşuyorum. Çünkü bunlar benim milletimin hemşerilerinin ne düşündüğünden bunların haberi yok. Biz ise halkımızın nabzını tutarak geleceğe yürüyoruz. Biz sizin içinizden çıktık. Bizim rotamızı siz çizdiniz. Ve siz böyle söylediğiniz için biz böyle söylüyoruz.
Siz Suriye’deki öldürülen kardeşlerinizin derdine derman olmak için bize yürü dediniz. Biz yürüyoruz. Biz katil Esad’ın yanında mı olacaktık? Biz onun yandaşlarının yanında mı olacaktık? Çünkü biz şuna inanıyorduk. Dünyada bir kişinin ölümüne rıza göstermek tüm insanlığın ölümüne rıza göstermek gibidir. Onun için çok çalışacağız. İşte o sabileri gördük, yavruları gördük. Kimyasal silahlarla öldürdüler. Bunların vücutlarında bir tane mermi izi yoktu, kan yoktu. Ama bunlar kimyasal silahlarla şehit edilmişlerdi. Buna rıza göstermek mümkün mü? Bakın biz başından itibaren kapılarımızı Suriyeli kardeşlerimize açtık. Şu ana kadar iki milyar dolar harcama yaptık. İki yüz bin kişi o çadır kentlerde. Üç yüz bin kişi ülkemizin değişik yerlerinde.
Oylarının namusuna sahip çıkmak istiyorlar
Fakat arkadan Mısır patlak verdi. Mısır’da 70 yıl despot bir rejim vardı. Demokratik bir rejim geldi. Mursi iktidara getirildi. Bir yıl tahammül edemediler. Bu nasıl insanlık, bu nasıl demokrasi? Bu nasıl insanların milli iradesine saygı duymak? Batı bu testi de kaybetti. Bu imtihanı da kaybetti.
Düşünebiliyor musunuz, 17 yaşında Esma kızımız sniper keskin nişancılar tarafından bu silahla şehit ediliyor. Ve Esma’nın kardeşi, o da dün tutuklanarak içeri alınıyor. İki gün önce babası da içeri alındı. Çünkü onlar oylarının namusuna sahip çıkmak istiyorlardı.
Ellerinde pala yoktu
Benim oyumun karşılığı ne olacak diyorlardı. Bunların elinde silah yok, bunların elinde pala yok. Buna rağmen bakıyorsunuz, binlerce Mısırlı kardeşimiz şehit edildi. Liderler hapislerde. Şimdi Mübarek’in de tabi zevkten dört köşe. Niye? Şu anda Sisi midir nedir işte malum. Şimdi bunlar bir araya geldiler. Dayanışma halindeler. Ama şunu bilin. Alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste. Mazlumların ahı yerde kalmaz. Zalimler hiçbir zaman payidar olmaz.
Her firavunun bir Musa'sı vardır
Bir sinek bile Nemrut’un işini bitirdi. Firavun Musa’yı büyüttü. Ondan sonra Musa onun işini bitirdi. Bilesiniz ki her firavunun bir Musa’sı vardır. Ben diyorum ki hak ve halk er geç hakim olacaktır. İnşallah 7 ay sonra seçimlerimiz var. Bu seçimler bizim için çok çok önemli. Hem içerde hem dışarda. Rahat olacağız da ben diyorum ki yüzde 50 değil, ben diyorum ki çıkalım.
Şimdi Çayeli’nde yüzde 75’i bulduk. Ben diyorum ki niye yüzde 75 olsun? Ama sadece Çayeli’nde de kalmayalım. Çayeli’nin İstanbul’u var, Ankara’sı var, İzmir’i var. Nerede Rizeli varsa onlara ulaşmamız lazım. Geometrik karşılığı olacak bunun. İnşallah el ele vereceğiz.
Kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz
Birileri güçlü Türkiye istemiyor. Biliyorlar ki güçlü Türkiye olursa tarih yeniden ayağa kalkacak. Öyleyse kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz. Çok çalışıyoruz daha da çalışacağız. Nasıl ki Ovit Dağı’nı deliyorsak, Erzurum’a ulaşıyorsak, inşallah önümüzdeki engelleri de böyle aşacağız. Biz Ferhat’tan ilham aldık. Ferhat nasıl dağları deldi de Şirin’e ulaştıysa, biz de dağları deliyoruz ve milletimize ulaşacağız.
Burada Hasibe Nine varmış, nerede Hasibe Nine? Hasibe Nine sen yüz yaşında mısın? Hiç benzemiyorsun. Konuşmamı bitireyim de elini öpeyim.