Afyonkarahisar Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlenen mitinginde konuşan Erdoğan, 1991 yılındaki seçimin ardından DYP ve SHP'nin koalisyon ortağı olduğunu anımsattı. Erdoğan, Afyonkarahisarlılara, 1991'deki seçim sürecinde vaat edilenlerin 500 günde yerine getirilip getirilmediğini sordu. Vatandaşların ''hayır'' cevabının ardından, ''Bunlar hırsla, bol keseden dağıttılar. Ardından enflasyon, faiz, borç. Kaşıkla verdiklerini kepçeyle geri aldılar'' diyen Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:
''Ne diyor Afyonkarahisarlılar? Beş kuruşluk fener iki gün yanar. Bunların feneri değil 500 gün, beş gün bile yanmadı. 1991'deki gibi bol keseden atıp tutuyorlar. Benim milletimin karnı bunlara tok. Milletim bunları test etti, 3 Kasım'da bunları tasfiye etti. Buradan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na, bir Afyonkarahisar sözü daha hatırlatayım; 'gölgede duranın gölgesi olmaz.' Sayın Kılıçdaroğlu, sen kendine başka hoca bul, başka akıl hocası bul. Gölgede kalma, güneşe çık. CHP ne yapıyor? Yeni milli şefleri geçmişte ne yaptıysa onu yapıyor. Biraz türban, biraz din iman, biraz KCK, bolca çete, bolca Ergenekon, sos olarak da emek siyaseti. Yahu Afyon salatasında bu kadar çeşit yok. Bu insanın midesine oturur, ülser yapar.
CHP'de kaset mağduru genel başkan gitti, kaset malulü bir genel başkan geldi. Bugünlerde MHP de kaset mağduru. Biz en başından itibaren bu ahlaksızlığa prim vermedik, bu ahlaksızlığı siyasetin malzemesi yapmaktan özenle kaçındık. CHP'si de, MHP'si de özeleştiri yapmak yerine doğrudan AK Parti'yi suçladı. Şu anda yargı görevini yapıyor mu? Yapıyor. Yürütme işini yapıyor mu? Yapıyor. Ağız birliği yaptılar AK Parti'yi suçluyorlar. Haddinizi bilin. Afyonlu ünlü hattatımız var. Hattat Karahisari. Onun hattıyla ben bunlara tekrar sesleniyorum, 'edep yahu!' AK Parti sizin kirli işlerinizin, kirli ilişkilerinizin takipçisi de meraklısı da değil. Sağa sola çamur atmayı bırakın da önce özeleştirinizi yapın. Yüzleri kızaracağı yerde AK Parti'ye çamur atmaya kalkışıyorlar. Değerli kardeşlerim; Sayın Bahçeli 'gök kubbeyi üzerine yıkacağım' diyor. Güler misin, ağlar mısın? Ya hangi gök kubbeyi, kimin üzerine yıkıyorsun? Sen de o mecal var mı? Önce sen yönettiğin şu kadroya hakim ol.''
Gayri meşru işin özeli olmayacağını ifade eden Erdoğan, ''Hele hele bu Müslüman topluluğa, bunun siyasetinde önde gelen isimlerine bu yakışır mı? Gayri meşru ise bunu özele sokmak yanlıştır. 'Kadına önem veriyoruz' diyeceksin, en büyük tacizi kadın üzerinden yapacaksın. Kadın dernekleri de bunlara sahip çıkıyor. Bunları anlamak mümkün değil'' diye konuştu.
Erdoğan, hükümetin, güvenlik güçlerinin, istihbarat birimleri ve yargının kaset olayını takip ettiğini belirtti.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na seslenen Erdoğan, ''Siz sağda solda suçlu aramayı bırakın da kendi çevrenize bakın. Sen o kasetten istifade edeceksin, o kasetler marifetiyle işbaşına geleceksin, avukatlığını yaptığın çetelere kol kanat gereceksin ondan sonra çıkıp AK Parti'yi suçlayacaksın'' dedi.
Yerli savunma sanayimizi güçlendirmeye başladık
''1922'de Kocatepe'de, Çiğiltepe'de, Kılıçarslan'da, Dumlupınar yakınlarında dedelerimiz çok büyük destan yazdılar'' diyen Başbakan Erdoğan, onların silah, kurşun, top, tüfek bulamamalarına rağmen gerektiğinde ellerine kazmayı ve küreği aldıklarını, kağnıların önüne geçerek bu destanı tarihe kazıdıklarını söyledi.
''O zaferden 80 yıl sonra, oradan edindiğimiz tecrübeyle 2002'den itibaren artık kendi yerli savunma sanayimizi güçlendirmeye başladık'' diyen Erdoğan, şöyle konuştu:
''Ben MHP'li kardeşlerime sesleniyorum, CHP'ye gönül veren kardeşlerime de sesleniyorum. Savunma sektörü ihracatımız 2002'de, kimden aldık iktidarı MHP'den, CHP'nin yavrusu DSP'den, onlardan aldık, neydi biliyor musunuz? Sadece 247 milyon dolardı. 2010'da ne oldu biliyor musunuz? 1 milyar dolara çıktı. Türk Silahlı Kuvvetlerinin ihtiyaç duyduğu toplam 24 milyar dolar değerinde modernizasyonu yurtiçinde, yüzde 90'ı ülkemiz yerli sanayisi olmak üzere artık kendimiz yapıyoruz, yapmaya başladık. Askerimizin kullanacağı yüzde 100 yerli piyade tüfeğinin tasarım ve üretimine biz başladık. Milli tankımız olan 'Altay'ın konsept tasarımını tamamladık.
Ülkemizde ilk defa modern bir tankın, milli olarak üretimi için gereken bütün altyapıyı hazır hale getirdik. 'Fırtına' ve 'Panter' adı verilen ileri teknoloji ürünü topların seri üretimlerini tamamlayarak askerimize teslim ettik.''
10 bin metre irtifada uçabilen ve 24 saat havada kalabilen insansız hava aracı ANKA'nın deneme uçuşlarının başlatıldığını vurgulayan Başbakan Erdoğan, kendisinin hayalleri konuşmadığını yapılanları anlattığını söyledi. Türkiye'nin, ABD ve İsrail'den sonra stratejik yeteneklere sahip insansız hava aracını üreten dünyadaki üçüncü ülke olduğunu belirten Başbakan Erdoğan, ''Türkiye'nin ilk milli korvet savaş gemisi 'MİLGEM'i ülkemizde inşa ettik. İlk savaş helikopterimiz olan 'ATAK' helikopterinin tüm yazılım ve tasarımlarını tamamlayarak örnek üretim safhasına geçtik. 2013'te kendi helikopterimiz olan 'ATAK' uçuyor'' dedi.