T24 Haber Merkezi
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Boğaziçi Üniversitesi'nde Melih Bulu'nun atanmasının ardından başlayan protestolara ilişkin konuşurken, "Son dönemde İstanbul'daki hadiselerde gördüğümüz şekilde, zihni ve kalbi olarak ülkesiyle, milletiyle, değerleriyle bağı kopmuş bir kesimin varlığına üzüntüyle şahit oluyoruz. Teröre bulaşmamış olması şartıyla bu gençlere sahip çıkıp ülkemize kazandırmamız hükûmet ve parti olarak görevlerimiz arasındadır. Elbette teröre bulaşmış olan, örgütlerin oyuncağı haline gelen, şiddeti hak arama vasıtası olarak görenlerin gözünün yaşına bakmayacağız, yakalarından tutup yargının karşısına çıkaracağız" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, partisinin Adıyaman-Edirne-Erzurum-İzmir-Kırşehir-Mersin-Osmaniye 6'ncı olağan il kadın kolları kongrelerine canlı bağlantıyla katıldı.
Boğaziçi eylemleri üzerinden muhalefete yüklenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kimler var bu işin içinde? Ana muhalefet partisinin İstanbul İl Başkanı kadın var. Yine bir siyasi partinin, ismini vermeye gerek yok, Genel Başkan Yardımcısı ve farklı bir görevlisi var. Sizin orada ne işiniz var? Gidin siyaset yapın. Oradaki gençleri tahrik etmenin anlamı ne?" dedi. Erdoğan, "Ana muhalefetin başı her gün konuşuyor. Öbür muhalefet partisi, dağdan, PKK'dan destek alıyor. Kadıköy'de gösteri yapmaya yeltendiler. İyi Parti... İsmi iyi ama kendisi maalesef... O da bu işin içine karıştı. Bunlara cevap vermeyecek miyiz? Ortalığı mı karıştırmak istiyorsunuz? İlim yuvalarımızı tahrik etmeye, terörize etmeye kimsenin hakkı yok" diye konuştu.
"Aile"nin önemine pek çok kez vurgu yaparak "kırmızı çizgimiz" diyen Erdoğan, "Ailelerimiz çok kutsaldır. Her fırsatta ailenin, aile kurumunun önemine işaret ediyoruz. Türkiye olarak bugüne kadar maruz kaldığımız saldırılara karşı koyup geleceğimize güvenle bakabilmemizi aile yapımızın sağlamlığına borçluyuz, ailenin direği annedir. Bu lezbiyenlerin, mezbiyenlerin söylediklerine takılmayalım. Ailenin direği anne. Annelerimizle geleceğe emin adımlarla yürüyeceğiz" diye konuştu.
Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:
"Kadınların siyasete ve sosyal hayata katılımı noktasındaki en büyük kazanımlarının altında hep AK Parti'nin imzası bulunuyor"
"AK Parti olarak, Türkiye'de kadınları yok sayan, kadınların gücünü harekete geçiremeyen bir siyasetin başarıya ulaşamayacağını biliyoruz. Kadınlara vitrin süsü, dolgu malzemesi, yasak savma kontenjanı olarak bakan bir siyasi hareketin milleti temsil etmesi mümkün değil, biz samimiyeti her konuda olduğu gibi siyasette de mücadelemizin merkezine yerleştiriyoruz. Siyasi hayatımızın her döneminde hanımların tüm kademelerde hak ettikleri konumlara gelebilmesini temin etmenin gayretinde olduk. Bu doğrultuda önemli mesafeler kat edilmesini de sağladık. Kadınların siyasete ve sosyal hayata katılımı noktasındaki en büyük kazanımlarının altında hep AK Parti'nin imzası bulunuyor.
"Kadınlarımızla önyargıları aşarak bulunduğumuz seviyeye geldik"
Birileri, kadınların ismini ve fırsat bulduklarında kendini istismar etmelerinin peşindeyken, biz kadını gerçek anlamda haklarına özgürlüklerine kazandırmak için çalıştık. Bugün ülkemizde eğitimden istihdama siyasete kadar her alanda kadınlar oldukça önemli yere geldiyse bunun gerisinde böyle kararlı mücadele vardır. Tabii bu mücadelede pek çok engelle karşılaştık, kendi içimizde dahi bu mücadeleyi vermek mecburiyetinde kaldık. Kadınlarımızla bu önyargıları aşarak bulunduğumuz seviyeye geldik.
"Siyasette kadınların görünürlüğü artıyor"
TBMM'deki AK Parti grubunda 54 kadın mv. bulunuyor. Kabine'de iki kadın bakanımız yer alıyor. Öğretmenlerin yüzde 60'ı kadın. Kadınların iş gücüne katılımı yüzde 31'i geçti. Kayıt dışı çalışan kadınların oranı yarı yarına azaldı. Siyasette de kadınların görünürlüğü artıyor.
Bugün Ak Parti kadın kolları, 5 milyon 300 bini aşan üye sayısıyla tüm siyasi partilerin üye sayısının toplamına yakın güce sahip. Kalenin içten fethedileceği gerçeğini asla unutmadan yılın her günü evlere giderek, kadınlarımıza davamızı, yapacaklarımızı anlatıyoruz. Şayet, kadınlarımızın çoğunluğunun desteğini yanımıda tutmayı sürdürürsek, AK Parti'nin yükselişinin önüne kimse geçemez. Kadın eli değen her şey gibi siyaset de güzelleşir, gelişir, serpilir. Sizlere çok önemli görevler düşüyor. AK Parti kadın kollarımızda görev alan her bir kardeşimiz ilmik ilmik bu ülkenin geleceğini işlediğini unutmamalı. AK Parti Genel Başkanı, Başbakan ve Cumhurbaşkanı olarak attığınız her adımda, mücadelede yanınızda oldum, olmayı sürdüreceğim. Yaradılış gereği hayatın yarısında erkek diğer yarısında kadın vardır. Kadınlarımızıdan kendi hak ve başarılarına sahip çıkmalarını istiyorum.
Geçmişin zaferlerini nasıl birlikte yazdıysak, büyük ve güçlü Türkiye'yi de inşallah birlikte inşaa edeceğiz. Şu an karşımda salonların tıklım tıklım hanım kardeşlerimle dolu olduğunu görmek geleceğe yönelik umutları artırıyor, genç kızlarımızı da görmek umutlarımızı daha da artırıyor.
"Aile kırmızı çizgimizdir"
Büyük başarılar ancak milletle beraber yürünen yolların sonunda elde edilir. AK Parti Türkiye'nin partisidir, milletin tamamının partisidir. bu partide kimse cinsiyetinden dolayı ayrımcılığa maruz kalmaz. Kimse kökeninden dolayı, kültürel çeşitliliği sebebiyle, inancından, mezhebinden, meşrebinden dolayı ayrımcılığa maruz kalmaz. AK Parti, Türkiye'nin partisidir milletin tamamının partisidir. Bizim bu konuda iki kırmızı çizgimiz var: Birincisi Rabia'mızdır, hep birlikte tüm Türkiye'ye seslenelimİ tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Bu ilkelerimizde sorunu olmayan herkese gönlümüz de partimizin tüm kademeleri de açıktır. İkinci kırımız çizginimiz, inancımızın da bedenimizin de ruhumuzun da nüvesini oluşturan ailelerimizdir. Ailelerimiz çok kutsaldır. Her fırsatta ailenin, aile kurumunun önemine işaret ediyoruz.
Batı dünyası aile kurumunu yıktığı için temellerinden sarsılıyor. Ailenin değersiz hale getirilmesini, alkol ve uyuşturucu bağımlılığından nihilizme kadar pek çok sosyal sorun takip ediyor. Analar çok kutsal. Tüm teşkilatımıza, özellikle bu gösterdikleri incelik, nezaket sebebiyle teşekkür ediyorum. Cennet annelerin ayakları altındadır. Anasız yar olmaz, bak babaların demiyor. Annelerin ayakları altındadır diyor. AK Parti anneye farklı bir konum icra ediyor. Analarımızla beraber bu yolda yürüyeceğiz. Onlarla birlikte ülkemizi ihya ve inşa edeceğiz.
"Lezbiyenlerin söylediklerine takılmayalım"
Türkiye olarak bugüne kadar maruz kaldığımız saldırılara karşı koyup geleceğimize güvenle bakabilmemizi aile yapımızın sağlamlığına borçluyuz, ailenin direği annedir. Bu lezbiyenlerin, mezbiyenlerin söylediklerine takılmayalım. Biz analarımıza bakalım. Ailenin direği anne. Annelerimizle geleceğe emin adımlarla yürüyeceğiz.
2020'nin nüfus verileri açıklandı. Hamdolsun nüfus 84 milyona merdiven dayamış olmakla birlikte yaş ortalamamız ne yazık ki yükseliyor. Bu da aile kurumuna ve çocuklarımıza sahip çıkmamız gerektiğini gösteriyor. Bizim inancımıza göre her çocuk kendi kısmeti ve bereketiyle hayata gözlerini açar. Hükümet olarak hep söylüyorum en az 3 çocuk. Nikahlanın, çoğalın diye buyuruyor Rabbimiz. Bunu başardığımız sürece Türkiye çok daha güçlü olacak.
"Teröre bulaşmamış gençlere sahip çıkmak görevimiz"
Eğitimde ve sağlıkta kurduğumuz güçlü altyapının gerisindeki en önemli sebeplerden biri sağlıklı ve birikimli nesiller yetiştirmektir. Gözümüzün nuru olan çocuklarımızın sadece kariyerlerini değil, milli ve manevi değerlerimizle donanmasını da düşünmek zorundayız. Son dönemde İstanbul'daki hadiselerde örneklerde gördüğümüz şekilde zihni ve kalbi olarak ülkesiyle, milletiyle, değerleriyle bağı kopmuş bir kesimin varlığına da üzüntüyle şahit oluyoruz. Teröre bulaşmamış olması şartıyla bu gençlere sahip çıkıp ülkemize kazandırmamız hükümet ve parti olarak görevlerimiz arasındadır.
Kendi ülkelerinde Senato basanları terörist ilan edenlerin Türkiye'de rektörlük basmaya kalkanları hak arayacısı olarak göstermesindeki iki yüzlülük bize sorumluluklarımızı unutturamaz. Kendi ülkelerinde sokakta en ufak taşkınlık gösterenlerin başını azanların, ülkemizde sokakları terörize edenleri masum göstermeye çalışanları da önemsemiyoruz.
"Dışarıdan tahriklerle böyle oyuna geliyorlar"
Elbette teröre bulaşmış olan, örgütlerin oyuncağı haline gelen, şiddeti hak arama vasıtası olarak görenlerin gözünün yaşına bakmayacağız, yakalarından tutup yargının karşısına çıkaracağız. Teröre bulaşmamış, devletine ve milletine husumeti hayatının merkezine yerleştirmemiş her evladımızı sahiplenmek görevimizdir. Göreve geldiğimizde Türkiye'de 76 üniversitemiz vardı. Bu sayı 207'ye çıkardık. Türkiye'de üniversitesi olmayan ilimiz yok. Boğaziçi Üniversitesi'nde kısmi bir azınlık maalesef rektörünün odasını işgale yelteniyor. Bu, bu kadar önemli bir üniversitenin öğrencilerinin tamamını hedef alan bir anlayış değil, ama oradaki bir kısım genç ne yazık ki dışarıdan tahriklerle böyle bir oyuna geliyor.
"Ortalığı mı karıştırmak istiyorsunuz?"
Kimler var bu işin içinde? Ana muhalefet partisinin İstanbul İl Başkanı kadın var. Yine bir siyasi partinin ismini vermeye gerek yok, Genel Başkan Yardımcısı ve farklı bir görevlisi var. Sizin orada ne işiniz var? Gidin siyaset yapın. Oradaki gençleri tahrik etmenin anlamı ne?
Ana muhalefetin başı her gün konuşuyor. Öbür muhalefet partisi, dağdan, PKK'dan destek alıyor. Kadıköy'de gösteri yapmaya yeltendiler. İyi Parti... İsmi iyi ama kendisi maalesef... O da bu işin içine karıştı. Bunlara cevap vermeyecek miyiz? 206 üniversitede hiçbir şey yok. Ortalığı mı karıştırmak istiyorsunuz. İlim yuvalarımızı tahrik etmeye, terörize etmeye kimsenin hakkı yok. Sokaklarda küresel fitnecilerin ve içimizdeki aparatlarının sinsi oyunlarının meze edilmeye çalışan çocuklarımızın ailelerine sesleniyorum: Evlatlarınıza sahip çıkın, lisededeki, üniversitedeki evlatlarınıza sahip çıkın. Meydanı onların heyecanlarını kendi çıkarları için kullanan profesyonel provokatörlere bırakmayın, bu oyunu hep birlikte bozalım. Üzerine eğilmemiz gereken yer ailedir. Ailede de annedir.
Aile yapımızın uzunca bir süredir, doğrudan ya da dolaylı ama hepsi de bilinçli bir saldırı dalgasında olduğunu biliyoruz, milletimize medya yoluyla dayatılan çarpık toplumsal mesajların aile yapısını çökertmeyi hedef aldığını görüyoruz. Amaç, bireyi aileden kopartmak. Bu senaryoda kısmen de olsa ilerleme sağlanmıştır. İnşallah bu sinsi oyunu hep birlikte bozacağız. Çocuklarımıza ve gençlerimize sahip çıkacağız. Annelerimize güveniyorum. Ülkemizin 2023'de annelerimizle birlikte çok daha farklı hazırlandığını görüyorum.