Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yeni tip Koronavirüs (Covid-19) salgınına karşı Milli Dayanışma Kampanyası başlattıklarını duyururken, "Kampanyayı, şahsım olarak, 7 aylık maaşımı bağışlayarak açıyorum" dedi.
Koronavirüs salgınıyla mücadele kapsamında alınan tedbirler gereği telekonferans yöntemiyle düzenlenen kabine toplantısının ardından açıklama yapan Cumhurbaşkanı, salgına karşı Milli Dayanışma Kampanyası başlatıldığını duyurdu. Erdoğan, 7 aylık maaşını kampanyaya bağışladığını belirtirken, iş insanları ve hayırseverleri kampanyaya destek olmaya çağırdı ve "Amacımız, yevmiye ile geçimini sürdüren kesimler başta olmak üzere, alınan tedbirlerden dolayı mağdur olan dar gelirli vatandaşlarımıza ilave destek sağlamaktır" ifadesini kullandı.
Erdoğan, Ramazan zekâtlarıyla kampanyaya katılım çağrısı yaparken, en büyük katkıyı iş dünyasından beklediklerini vurguladı. Erdoğan, kampanyası 'hayır yarışı' olarak nitelendirirken "Tabii en büyük katkıyı da iş adamlarımızdan, hayırseverlerimizden bekliyoruz. Zekâtlarını Ramazan ayında dağıtmayı düşünen vatandaşlarımız da bu kampanyaya katılarak, hayır yarışında yerlerini alabilirler" dedi.
Erdoğan'ın duyurduğu kampanya için banka hesapları paylaşıldı
İtalya ve İspanya'ya yardım malzemesi desteği
"Kendimizle birlikte dostlarımızın da ihtiyaçlarını karşılamanın gayreti içindeyiz" diyen Erdoğan, Avrupa'da salgından en çok etkilenen İtalya'da yardım malzemesi gönderildiğini, İspanya'ya da birkaç gün içinde bir uçak dolusu yardım malzemesinin gönderileceğini söyledi.
"Gerekirse, şehir içi ulaşımı da sınırlandırabiliriz"
Erdoğan, salgına karşı alınan tedbirleri anlattığı konuşmasında kara, hava ve deniz yollarıyla yapılan şehirlerarası ulaşımın sınırlandırıldığını aktarırken "Gerekirse, şehiriçi ulaşımda da benzer yöntemleri devreye sokabiliriz" dedi.
Erdoğan'ın konuşması şöyle:
"Kabinemizin 25'inci toplantısını biraz önce tamamladık. Covid-19 hastalığına karşı aldığımız tedbirler sebebiyle, bu toplantımızı telekonferans yöntemiyle gerçekleştirdik. Toplantımızda, bakan arkadaşlarımızla sağlık önlemleri, gıda güvenliği, kamu güvenliği gibi hususları etraflıca ele aldık.
Salgının ilk günlerinden itibaren, Sağlık Bakanlığımız bünyesinde oluşturduğumuz Bilim Kurulumuzun tavsiyeleri doğrultusunda, sağlık tedbirlerini eksiksiz hayata geçiyoruz. Sağlık altyapımız, gerek personel, gerek ilaç ve malzeme, gerekse yoğun bakım yatağı açısından, hamdolsun, diğer ülkelere göre oldukça iyi durumdadır.
Maskeden tanı kitine ve bağışıklık sistemini güçlendirici kimi ilaçlara kadar hemen her ihtiyacımızı kendimiz karşılayabiliyoruz. Şu ana kadar hastanelerimiz ile diğer sağlık birimlerimize, 24 milyon cerrahi maske, 3 milyonun üzerinde N-95 maske, bir milyonun üzerinde koruyucu tulum, 181 binin üzerinde koruyucu gözlük dağıttık. Bu malzemelerin üretimlerini daha da artırma imkanına sahibiz.
Mevcut hastanelerimizi güçlendirme yanında, yeni hastanelerimizi de süratle hizmete açıyoruz. Gerçekten çok modern bir sağlık tesisi olan, Şehir Hastanesi standartlarındaki 600 yataklı Okmeydanı Hastanemiz bugün itibariyle hizmet vermeye başladı. Yine Şehir Hastanesi statüsündeki 1.150 yatak kapasiteli Kartal Hastanemizi de bir süre önce hizmete sunmuştuk. İkitelli Şehir Hastanemizi ise, 520'si yoğun bakım olmak üzere 2 bin 682 yatak kapasitesiyle Mayıs ayında hizmete açmayı planlıyoruz. Ülkemizin en modern hastanelerinden biri olacak 1.000 yataklı Göztepe Şehir Hastanemizin inşasında da sona yaklaştık, inşallah onu da Eylül ayında hizmete alacağız. Böylece Türkiye, sağlık altyapısında zaten güçlü olan yerini, daha da sağlamlaştırmış olmaktadır.
Covid-19 hastalığı sürecinde tedbirlerimizi, hamdolsun, pek çok ülkeden daha erken aldık ve hayata geçirdik. Aşama aşama ilave tedbirleri de yürürlüğe sokuyoruz. Gıda konusunda da herhangi bir sıkıntımız yok. Ülkemiz, tüm temel gıda maddelerini kendisi ürettiği için, hem stoklarımız, hem de tedarik zincirlerimizin işleyişi, ihtiyacımızı karşılayacak düzeydedir.
Kamu güvenliği konusunda ise milletimizin dirayetli tutumu ve emniyet birimlerimizin gayretleri neticesinde, kayda değer bir sıkıntı yaşamıyoruz. Bu vesileyle, tüm sağlık görevlilerimize, güvenlik güçlerimize, gıda ve ihtiyaç malzemelerinin halkımıza ulaştırılmasını sağlayan esnafımıza, üretimi devam ettiren sanayicimize ve işçilerimize şükranlarımı sunuyorum.
Türkiye, Avrupa ve Amerika'ya kıyasla, bu hastalığın yayılmasının üstesinden gelmeye en yakın ülkelerden biridir. Vatandaşlarımızın, her geçen gün daha bilinçli bir şekilde tedbirlere uyduğunu görüyoruz. Salgın sürecinde en önemli hususlardan biri sağlık sistemimizi ayakta tutmaktır. Sağlık kuruluşlarımızın personel ve araç-gereç imkanlarını ne kadar yüksek oranda Covid-19 hastalığı ile mücadeleye tahsis edersek, salgınla o derece etkili şekilde baş edebiliriz. Ayrıca, bu tür durumlarda sağlık kuruluşları salgın merkezi haline dönüşebiliyor. Bunun için vatandaşlarımızın, gerçekten acil olmayan durumlar dışında hastaneye gitmemelerini hassaten rica ediyorum.
Okullarda uzaktan eğitime geçerek, kamuda ve özel sektörde evden çalışma yöntemini devreye alarak, yaşlılarımıza özel ihtimam göstererek, sokaktaki hareketliliği büyük ölçüde azalttık. İnsanların toplu olarak bulunduğu tüm mekanların faaliyetlerine ara vermesi de, evde kalma çağrımızın hayata geçmesine önemli katkı sağladı. Son olarak, kara, hava ve deniz yollarıyla yapılan şehirlerarası ulaşımı sınırlandırdık. Gerekirse, şehiriçi ulaşımda da benzer yöntemleri devreye sokabiliriz.
Günlük test sayısını 10 bine ulaştırdık. Tespit yapılan kişi, hastalık belirlenen vaka, vefat ve taburcu rakamlarımızı, şeffaf bir şekilde her gün milletimizle paylaşıyoruz. Virüsün yayılmasını önlemek için her yola başvurmakta kararlıyız.
Halihazırda ülke genelinde köy ve mahalle statüsündeki 39 yerleşim birimimiz karantina altındadır. Benzer örneklerin yaygınlaşmasının önüne geçmenin tek yolu, her birimizin kendi karantinasını kendi uygulamasıdır. Burada en önemli hassasiyetimiz, temel ihtiyaç maddelerinin arzında sürekliliği sağlamak ve ihracatı desteklemek için üretimin kesintisiz sürmesini temin etmektir. Türkiye, her hal ve şart altında üretime devam etmek, çarklarının dönmesini sağlamak zorunda olan bir ülkedir. Üretimini sürdüren şirketlerin çalışanlarının sağlığını koruması için gereken tedbirleri en sıkı şekilde almalarını sağlayacağız.
Kendimizle birlikte dostlarımızın da ihtiyaçlarını karşılamanın gayreti içindeyiz. Bu çerçevede, içinde bulundukları şu zor günlerde pek çok ülkeye sağlık ve temizlik malzemesi gönderdik. Son olarak, salgından en olumsuz etkilenen ülkelerden biri olan İspanya'ya bir uçak dolusu malzemeyi birkaç gün içinde naklediyoruz. Aynı şekilde sıkıntılı bir dönemden geçen İtalya'ya da, Kızılay aracılığıyla bir gemi dolusu yardım malzemesi ulaştırdık. Üretimini kendi yaptığımız malzemeleri gönderdiğimiz başka ülkeler de var.
Türkiye ne kadar güçlü olursa, dostlarına da o derecede fazla yardım eli uzatabilecektir. Ülkemizdeki tüm kalkınma ajanslarının, bu hastalıkla mücadele için yapacakları yenilikçi çalışmalara destek vereceğiz. Sağlığımız ve güvenliğimiz için gereken her türlü tedbiri alarak, bu doğrultuda yolumuza devam edeceğiz.
İşi olmayan, zorunluluğu bulunmayan vatandaşlarımız gönüllü karantina ile kendilerini ne kadar evde tutarlarsa, hayatımızın normale dönme süreci o kadar kısalacaktır. Temizlik ve mesafe kurallarına riayet edilmesi, hastalığın kırılma zincirine çok önemli katkı yapacaktır. Nice sıkıntıyı birlikte göğüslediğimiz, nice mücadeleyi birlikte yürüttüğümüz milletimizle ele ele vererek, Rabbimizin yardım ve inayetiyle inşallah bu musibetin de üstesinden geleceğiz.
Yeter ki kurallara uyalım, tedbiri elden bırakmayalım, başaracağımıza inanalım. Hiçbir virüs bizim birliğimizden, beraberliğimizden, kardeşliğimizden daha güçlü değildir. Hiçbir hastalık önümüzdeki aydınlık yarınların önüne geçemez. Hiçbir tehdit bizi hedeflerimize vazgeçiremez. Çünkü biz Türkiye'yiz. Çünkü biz Türk Milletiyiz.
Medeniyetimiz ve kültürümüz, yardımlaşma, dayanışma, paylaşma üzerine kuruludur. Devlet olarak, açıkladığımız ekonomik ve sosyal destek paketleriyle, her kesimden insanımızın yanında olduğumuzu gösterdik, göstermeye devam ediyoruz.
İstihdamın sürmesini sağlamak için, esnafımıza, sanatkarımıza, küçük ve orta ölçekli işletmelerimize, ihracatçılarımıza pek çok erteleme ve destek düzenlenmesini hayata geçirdik. Ülkemizdeki 2 milyondan fazla vergi mükellefinin 54 milyar lirayı bulan muhtasar, KDV ve pirim ödemelerini 6 ay süreyle erteledik. Nakit akışı bozulan KOBİ'ler ve diğer firmalara, mevcut kredilerinin 6 aya kadarı ödemesiz olmak üzere, 12 aya kadar ilave süre tanınmasını sağladık. Sektör ayrımı gözetmeksizin tüm kurumsal ve ticari firmalara işletme sermayesi desteği için 6 ayı ödemesiz 36 ay vadeli ve yıllık yüzde 7,5 maliyetli kredi imkanı getirdik.
Esnaflarımızın hem Nisan, Mayıs, Haziran ayı ödemelerini faizsiz öteledik, hem de yüzde 4,5 maliyetli 36 aya kadar vadeli bir kredi paketini hayata geçirdik. Personel maaşlarını kamu bankalarından ödeyen firmalara, istihdamı azaltmamaları şartıyla, önümüzdeki 3 aylık personel gideri kadar ilave likit sağladık. Kredi Garanti Fonunun limitini 50 bin liraya ve toplam kapasitesini de 850 bin kredi talebini karşılayacak şekilde 450 milyar liraya yükselttik. Reeskont kredilerinin geri ödemelerini 90 gün daha uzatarak 50 milyar liralık bir kaynağı ihracatçılarımızın kullanımına sunduk.
Sosyal yardım programlarımızda kayıtlı 2 milyon haneye biner lira nakit yardımı yapıyoruz. Kısa çalışma ödeneğin şartlarını kolaylaştırdık. En düşük emekli maaşını 1.500 liraya yükselttik. Emeklilerimizin bayram ikramiyesini öne çektik. Asgari ücret desteğini yaygınlaştırdık. Sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarımızın ödeneklerini artırdık.
Yükseköğrenim yurtlarında kalan öğrencilerden, Mart ayında yurtta kalmadıkları günlerin ücretlerini iade ediyor, Nisan, Mayıs ve Haziran ayları için de ücret almıyoruz. Öğrencilerimizin kredi ve burs ödemelerinde de herhangi bir kesinti yapmıyoruz. Yine öğrencilerimizin kredi geri ödemeleri, Nisan, Mayıs ve Haziran ayı için ilave bir maliyet yansıtılmadan ertelenebilecek.
Halen 41 ilimizdeki yükseköğrenim yurtlarımızda, yurt dışından gelen 21 bin 500 vatandaşımızı 14 günlük karantina kuralına göre misafir ediyoruz. İlk ve orta öğrenimdeki öğrencilerimize 8 gb'a kadar ücretsiz internet imkanı getirdik.
Yaşadığımız dönemin kahramanları olan sağlıkçılarımıza, 6 milyar liralık ilave bir destekle performans ödemelerini en üst tavandan yapıyoruz. Yine sağlıkçılarımızın her birine, TÜRKSAT üzerinden 100'er gb ücretsiz internet kotası veriyoruz.
Çiftçilerimize destek olmak için 2020 yılı tarımsal desteklerinin yarıya yakınını bugüne kadar ödedik. Hububat ve sebze başta olmak üzere hemen tüm tarım ürünlerinin üretiminde kendi kendimize yeterlilik oranımız yüzde 100'ün üzerindedir. Bu dönemde yoğun talebi olan bakliyat, makarna, temizlik malzemesi, yağ gibi ürünlerin üretimlerinde 3 katına varan artışlar sağladık. Gerekirse bu kapasiteleri çok daha fazla artırma imkanına sahibiz.
Velhasıl aldığımız her tedbirle, devletimizin vatandaşının yanında olduğunu gösterdik.
Sivil toplum kuruluşlarımızın da, imkanları çerçevesinde ihtiyaç sahiplerine destek olmaya çalıştığını biliyoruz. Bu konuda da devletin öncülük etmesi gerektiğini gördüğümüz için Milli Dayanışma Kampanyası başlatıyoruz.
"Biz bize yeteriz Türkiyem" diyerek başlattığımız bu kampanya için, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımız tarafından, şu anda bilgileri ekranda gözüken bir yardım hesabı açıldı. Ayrıca, yine ekranda gözüken kısa mesaj numaraları üzerinden de bağış yapılabilecek. Amacımız, yevmiye ile geçimini sürdüren kesimler başta olmak üzere, alınan tedbirlerden dolayı mağdur olan dar gelirli vatandaşlarımıza ilave destek sağlamaktır.
Her ilimizde ve ilçemizde bulunan Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarımız aracılığıyla ihtiyaç sahibi vatandaşlarımızı belirleyip, bu yardımları kendilerine sunacağız. Gerekirse muhtarlıklarımızı da devreye alarak, kampanyada toplanan paraların en doğru şekilde yerine ulaşmasını temin edeceğiz. Kampanyayı, şahsım olarak, yedi aylık maaşımı bağışlayarak açıyorum. Biraz önceki toplantımızda bakan arkadaşlarımız da, aynı şekilde maaşlarını kampanyaya bağışlama kararı aldılar. Tabii bazı bakanlarımız çok daha yüksek bağış rakamları da ifade ettiler, toplamda 5 milyon 200 bin liralık bağışta bulunmuş oldular.
TIKLAYIN - 7 aylık maaşını 'Milli Dayanışma Kampanyası'na bağışlayan Erdoğan'ın maaşı ne kadar?
Meclis'teki tüm milletvekillerimizi, AK Parti başta olmak üzere tüm partilerimizin teşkilatlarını, tüm belediye başkanlarımızı, bürokratlarımızı kampanyaya katılmaya davet ediyoruz. Tabii en büyük katkıyı da iş adamlarımızdan, hayırseverlerimizden bekliyoruz. Zekâtlarını Ramazan ayında dağıtmayı düşünen vatandaşlarımız da bu kampanyaya katılarak, hayır yarışında yerlerini alabilirler.
Kampanyamıza yapılan yardımların şimdiden Hak katında kabul olmasını diliyorum. İnşallah yaşadığımız sıkıntılı günleri geride bıraktığımızda, hatırlayacağımız en güzel şeylerden biri de, işte bu birlik, beraberlik, kardeşlik, dayanışma fotoğrafımız olacaktır."