Gündem

Erdoğan, geçen sene "Kıratımda değilsin" dediği Ibadi'ye böyle hitap etti: Dostum, kardeşim...

Erdoğan, dün İbadi'yi Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde ağırladı

26 Ekim 2017 12:24

Dün (26 Ekim 2017) Ankara'ya gelen Irak Başbakanı Haydar el İbadi, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde ağırladı. Erdoğan, geçen sene "Kıratımda değilsin" dediği İbadi'ye "Dostum, kardeşim..." diyerek hitap etti. İbadi, Erdoğan'la görüşmesinin ardından Çankaya Köşkü'nde Başbakan Binali Yıldırım'la bir araya geldi. 

TIKLAYIN - Erdoğan'dan Irak Başbakanı'na: Sen benim kalitemde değilsin, haddini bil; Musul'da bildiğimizi okuyacağız!

Teröre karşı birlikte mücadele mesajı veren Erdoğan ve İbadi ortak açıklama yaptı. Erdoğan, PKK'nın Irak'taki yapılanmasına ilişkin olarak, "PKK terör örgütünün Irak'ta bir yapılanmasının olduğunu biliyoruz. Kandil gibi, Sincar  gibi, bu bölgelerde PKK'nın bir varlığı söz konusu. Bütün buralarda da bizler her  türlü dayanışma içerisinde ortak mücadeleyi sürdürmeye Türkiye olarak varız" dedi. 

Irak Başbakanı İbadi, "Irak güvenlik güçlerimizle IŞİD'e karşı zafer kazanmayı başardık ve ağırlığımızı ortaya koyduk. Biz Irak toprakları içerisinde hiçbir silahlı  grubun faaliyet göstermesine izin veremeyiz" ifadesini kullandı.

TIKLAYIN - Başbakan Yıldırım: Irak'ın yanındayız

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde basına kapalı gerçekleştirilen kabul, yaklaşık 30 dakika sürdü. Baş başa görüşmenin ardından Erdoğan ve İbadi başkanlığında heyetler arası görüşmeye geçildi.

Heyetler arası görüşmeye, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, MİT Müsteşarı Hakan Fidan ile diğer yetkililer katıldı.

Sözlerine, İbadi ve heyetini Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti ifade ederek, başlayan Erdoğan, "Bölgemizdeki  hassasiyetler hepinizin, hepimizin malumudur. Heyetler arası görüşmelerimizi  etraflıca ele aldık. Gerek siyasi, gerek askeri noktada ekonomik, ticari,  kültürel noktada bundan sonraki süreçte ne gibi adımlar atabiliriz bunları  değerlendirdik" diye konuştu.  

Cumhurbaşkanı Erdoğan, özellikle son  dönemde Irak Kürt Bölgesel yönetiminin aldığı 'gayri meşru' referandum kararına yönelik üzüntülerinin ortada olduğunu hatırlatarak, buna karşı olan tavrın  değişmediğini tekrar ifade ettiklerini aktardı. Başından itibaren  Irak'ta toprak bütünlüğünden yana olduklarına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan,  şunları söyledi: 

"Bundan sonra da aynı şekilde ifade edeceğiz. Bunu kabullenmemiz  mümkün değil ki arada yapmış olduğumuz bazı uyarılara rağmen herhangi bir olumlu  gelişme olmayınca da bazı yaptırım kararlarını almak durumunda kaldık.  Türkiye-İran-Irak olarak yapmış olduğumuz görüşmelerle attığımız adımlarla şu  anda olumlu bir noktaya geliyoruz, geldiğimize inanıyorum."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Irak ile Türkiye arasındaki ticaret hacminin  yaklaşık 9 milyar dolar olduğunu belirterek, bu durumun çok daha iyi noktalara  taşınması gerektiği temennisinde bulundu. Her yönüyle komşuluk ve kardeşlik bağlarının çok ileri olduğuna  işaret eden Erdoğan, "Aynı medeniyet değerlerini taşıyan iki ülkeyiz. Ne yazık ki  çok büyük darbeler yedi Irak. Özellikle Musul'un geldiği konum ortada. Yani  Kerkük, Telafer öyle. Aynı şeyler Anbar'da da yaşandı. Neredeyse Bağdat'a kadar  DEAŞ denilen terör örgütü tüm buraları yıkarak gitti" ifadesini kullandı.

Kandil ve Sincar çıkışı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: 

"Merkezi yönetim, kararlı attığı son adımlarla DEAŞ denilen bu terör örgütünden neredeyse ülkenin  bütününü, yüzde 15-20 civarında, bunun haricinde temizlemiş vaziyette. İnanıyorum  ki bu kalan DEAŞ terör örgütü de temizlenecektir. Tabii bu durumu fırsat  bilen PKK terör örgütünün de aynı şekilde Irak'ta bir yapılanmasının olduğunu  biliyoruz. Kandil gibi Sincar gibi bu bölgelerde PKK'nın bir varlığı söz konusu.  Bütün buralarda da bizler her türlü dayanışma içerisinde ortak mücadeleyi  sürdürmeye Türkiye olarak varız. Bölgenin barışı ve huzuru için  atılması gereken adımları atacağız." 

Irak'taki "bütün bu yıkımların yaşandığı bölgenin küllerinden yeniden ayağa kalkması" temennisinde bulunan  Erdoğan, "Bizler de ellerimizden gelen desteği inşallah vereceğiz. Bölgenin  barışı ve huzuru için de atılması gereken adımları atacağız." sözünü verdi.

Petrol boru hatları

Cumhurbaşkanı Erdoğan, petrol boru hattının da çalıştırılması noktasında her türlü desteği vermeye hazır olduklarını bildirdi.  Kara noktasındaki kapılarla ilgili de görüşmelerin karşılıklı olarak  devam ettiği bilgisini paylaşan Erdoğan, her şeyin bir mutabakat içerisinde  yürüyeceğini, merkez yönetim endeksli olarak bu adımların atılacağını vurguladı. 

İbadi: Sınırlarımız içinde hiçbir silahlı gruba izin vermeyiz

'IŞİD'e karşı zafar kazanmayı başardık" diyen İbadi de şunları kaydetti: 

"Bizler maalesef bu sıkıntıların yaşandığı coğrafyanın bir parçasıyız. Artık bu sıkıntıların aşılmasının zamanı gelmiştir. Irak güvenlik güçlerimizle IŞİD'e karşı zafer kazanmayı başardık ve ağırlığımızı ortaya koyduk. Biz Irak toprakları içerisinde hiçbir silahlı  grubun faaliyet göstermesine izin veremeyiz. Irak anayasasına göre, yasadışı şekilde silah sahibi olan her grubun cezası verilir. Gençlerimizin içerisinde Haşdi Şabi içerisinde savaşan evlatlarımız oldu. Bizim görevimiz Irak'ın toprak bütünlüğünü sağlamak ve terör örgütlerine karşı mücadele etmektir.

"Toprağımızı parçalamak istediler"

Maalesef Irak toplumunun bileşenleri dikkate alınmadan bir referandum kararı alındı. Bazıları bu referandumla toprağımızı parçalamak ve sınırlarımızı yeniden belirlemek istediler. Bizler ırkı, mezhebi ne olursa olsun, Irak Merkezi Federal Yönetimi olarak tüm Irak vatandaşlarını korumakla mükellefiz.Şu anki Irak güvenlik güçleri, Saddam dönemine benzememektedir. Tamamının tek hedefi Irak vatandaşlarını korumak ve güvenliklerini sağlamak. Güvenlik güçlerine net bir şekilde, vatandaşlara karşı silah kullanılmaması ve kan akıtılmaması konusunda talimat verdik.

Tüm bölgede istikrarın sağlanması için önümüzde büyük bir sorumluluk var. Az öncede konuştuğumuz gibi, bir projemiz var. Bu projemiz bölgede artık savaşlar yerine, ekonomik kalkınmayı sağlayacak adımların atılması. İkili ilişkilerin güçlü bir şekilde devam etmesini istiyoruz ve hiçbir ülkenin iç işlerine müdahale edilmesini desteklemiyoruz."