Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan, İstanbul Sözleşmesi'nden Cumhurbaşkanı kararıyla çekilmesinin yasal olmadığına yönelik eleştirilere, "Meclis'in alacağı bir karar değil bu. Cumhurbaşkanlığı'nın attığı adım tamamen yasaldır, bu adımla da yoluna devam edecektir. Gireriz, girdiğimiz gibi çıkarız. Kimse önünü arkasını karıştırmasın. Çıkma kararını verdik, kendilerine durumu bildirdik. Bu iş böylece bitmiştir" sözleriyle yanıt verdi.
Cuma namazı çıkışı gazetecilerin sorularını yanıtlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın Mayıs ayı sonuna kadar 100 milyon doz aşının Türkiye'ye geleceğini duyurmasına ilişkin olarak, "Çin Dışişleri Bakanı'yla bunları görüştük. Çin ile yaptığımız ilk anlaşma 100 milyon faz anlaşmaydı. Bunun ilk fazı 50 milyon bize ulaşmış değil. Dün bunu hatırlattım. 'Bunu çok daha yakından takip edeceğim' dedi" açıklamasını yaptı.
Erdoğan, Güney Kıbrıs'taki cami saldırısına ilişkin de konuşurken, "Güney Kıbrıs bunu her zaman yapıyor. AB Zirvesi döneminde yapılması tahrikten başka bir şey değildir" ifadesini kullandı.
Erdoğan'ın açıklamaları şöyle:
Sağlık Bakanımızın bu açıklaması Bilim Kurulu'yla yaptıkları müzakerenin neticesidir. Ben Bakanımızın bu açıklamasını kendisinden dinlemiş değilim. Bu süreç ne getirir, ne götürür onu da bilemiyoruz. Mayıs-Haziran gibi bu iş tamamlansın bitsin, yaz mevsimine de huzurlu bir şekilde girmiş olalım.
Biz hazırlıklarımızı yapıyoruz. Çin Dışişleri Bakanı'yla bunları görüştük. Çin ile yaptığımız ilk anlaşma 100 milyon faz anlaşmaydı. Bunun ilk fazı 50 milyon bize ulaşmış değil. Dün bunu hatırlattım. 'Bunu çok daha yakından takip edeceğim' dedi. 1,4 milyon BioNTech aşısı da elimize ulaştı. 10 milyon elimize ulaşacak. Rusya ile görüşmelerimiz devam ediyor. Aynı şekilde gelen aşılar bizi rahatlatacak. Aşıyı en tesirli kaynak olarak görüyoruz. İlaç çalışmaları devam ediyor. Bunları yerli olarak aşı çalışmalarımız devam ederken, ilaç çalışmalarımız da devam ediyor.
"Güney Kıbrıs bunu her zaman yapıyor"
(Güney Kıbrıs'ta camiye saldırı) Güney Kıbrıs bu tür şeyler, yeni alıştığımız şeyler değil. Güney Kıbrıs bunu her zaman yapıyor. AB Zirvesi döneminde yapılması tahrikten başka bir şey değildir. Dışişleri Bakanlığımız gerekli girişimleri yapıyor.
(MSB'de irtica tartışması) Muhalefetin bu tür eleştirilerine alışığız. İrticai faaliyet farklı bir olay. Terörle iltisaklı olay farklı bir olay. Bu bir düzenlemedir. Bakanlıklarımız bu tür düzenlemeleri yaparlar.
"Muhalefet bu işleri bilmiyor"
(İstanbul Sözleşmesi'nden kararnameyle çekilme) Meclis'in alacağı bir karar değil bu, muhalefet bu işleri bilmiyor. Bilse böyle bir lafı yapmazlar. Burada Cumhurbaşkanlığı'nın attığı adım tamamen yasaldır, bu adımla da yoluna devam edecektir. Bunlar birçok şeyi karıştırıyorlar. Uluslararası anlaşmaların altında mıdır üstünde midir bunları konuşmak havayı bulandırmaktan başka bir şey değil. Biz bu kararı aldık, 3 ay içinde de bunu özellikle konsey de söylüyor, 3 ay sonra bununla ilgili kararı açıklayacaklar bizler de buradan çıkmış olacağız. Bu bizimle alakalı değil, Meclis'le alakalıdır diye bir şey söz konusu değil, kararımızı verdik. Gireriz, girdiğimiz gibi çıkarız. Kimse önünü arkasını karıştırmasın. Çıkma kararını verdik, kendilerine durumu bildirdik. Bu iş böylece bitmiştir."
TIKLAYIN - İstanbul Sözleşmesi nedir, kadınları nasıl koruyor?
TIKLAYIN - Türkiye, ilk imzacısı olduğu İstanbul Sözleşmesi'nden Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle ayrıldı!