Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan,milletvekilleriyle taptığı toplantıda ABD'nin İran'a yönelik ambargosunu deldiği iddiasıyla tutuklu yargılanan Türkiye ve İran vatandaşı iş adamı Reza Zarrab'ın mahkemede verdiği ifadelerini değerlendirdi. Milletvekillerine Sarraf davası konusunda "Sıkıntı getirir ama içinden çıkarız" dediği öne sürülen Erdoğan'ın Kılıçdaroğlu’nun gösterdiği belgeler için "boş" ifadesinde bulunduğu aktarıldı.. Erdoğan, milletvekillerine “Beyefendi, külliye böyle istiyor diyenlerin, benim adımı kullananın kafasını kırın, kulağını çekin, kapı dışarı edin. Böyle bir şeyle karşılaşan doğrudan benimle irtibata geçsin. Bakan, bürokrat ‘yukarı böyle istiyor’ diye bir şey söylüyorsa inanmayın, benimle irtibata geçin” uyarısını yaptığı belirtildi.
Cumhuriyet'ten Emine Kaplan'ın haberi aynen şöyle:
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, milletvekilleriyle yaptığı toplantıda Rıza Sarraf’ın ABD’deki ifadesinin ardından ilk kez kritik açıklamalar yaptı. Bir milletvekilinin “Bu dava bize sıkıntı getirebilir” demesi üzerine Erdoğan, “Getirebilir değil getirir. Amaç da bizi zora sokmaya çalışmak. Bunlar sistematik hamleler. Savunmada olacak durumumuz yok, taarruz. İtiraf meselesi değil iftira olayına dönüştü” diye konuştu. Erdoğan, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun açıkladığı belgeleri ‘boş’ olarak nitelendirirken, “Yurtdışına giden bir para yok. Tamamen ticari bir alışveriş. Belgelerin asılları bizde” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletvekilleriyle gruplar halinde görüşme turunda dün ikinci grupla bir araya geldi. Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu, mazeret bildirerek toplantıya katılmadı. Milletvekillerinin öneri ve eleştirilerini dinleyen, gündemdeki konularla ilgili genel bir değerlendirme yapan Erdoğan, “Beyefendi, külliye böyle istiyor diyenlerin, benim adımı kullananın kafasını kırın, kulağını çekin, kapı dışarı edin. Böyle bir şeyle karşılaşan doğrudan benimle irtibata geçsin. Bakan, bürokrat ‘yukarı böyle istiyor’ diye bir şey söylüyorsa inanmayın, benimle irtibata geçin” uyarısı yaptı.
‘Zarar getirir’
ABD’de süren Rıza Sarraf davasıyla ilgili olarak bir milletvekilinin “Bu iş bize zarar getirebilir. Sarraf’ın yurtdışına çıkmasına nasıl izin verildi, sorumluluğu olanlar bulunarak gereği yapılmalı” demesi üzerine Erdoğan, “Getirebilir değil, getirir. Amaç da zaten o. Ama Allah’ın izniyle bu işin içinden çıkarız, bunun altında kalacak değiliz” dedi. Bunların sistematik hamleler olduğunu ve geçmişte yapılanların tekrarlanmak istendiğini savunan Erdoğan, “Sarraf bir konuşsun bakalım ne diyecek. Ona göre değerlendirelim. Savunmada olacak durumumuz yok, taarruz. Ülkemize saldırı var. İtiraf meselesi değil, iftira olayına dönüştü. Bunlar açık açık Türkiye Cumhuriyeti’ne saldırıdır. Türkiye’yi suçlu gösterip zan altında bırakacak işlemler yapmak istiyorlar. Bu konuda muhatabımız Trump” diye konuştu.
Kamuoyunda algı yaratılmaya çalışıldığını anlatan Erdoğan, “Birlik beraberlik içinde olursa bu sıkıntıları atlatırız. Hiç merak etmeyin bu konularda bir korkumuz, aleyhimize çıkacak bir şey yok, rahatız” dedi. Obama zamanında ABD’nin istediği tarzda bir ambargo uygulamayacaklarını söylediklerini kaydeden Erdoğan, “İran komşumuz. Mecburen ticaretimiz devam edecek. Onlara ‘yapmayacağız’ diye bir taahhütte bulunmadık. O yüzden bu dava boş bir dava. Amaçları bizi zora sokmak ama oradan bir şey çıkmaz. BM kararına aykırı, BM’nin kararına rağmen yapılan bir şey yok” görüşünü dile getirdi.
‘CHP ihanet içinde’
Sarraf davasının şahsı ve hükümeti değil doğrudan Türkiye Cumhuriyeti’ni zora sokmaya yönelik bir dava olduğunu ileri süren Erdoğan, bu değirmene su taşımanın ihanet olduğunu, CHP’lilerin de bunu yaptığını savundu. Erdoğan, “CHP de buna evrak taşımakla ciddi ihanet içerisindedir. Gerek burada gerek ABD’de yapılanlar bize sıkıntı olmaz. Merak etmeyin, biz kendimizden eminiz” dedi.
‘Tamamen ticari’
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun iddialarının boş olduğunu, belgelerinin asıllarının kendilerinde olduğunu kaydeden Erdoğan, “Ticari bir satışın karşılığı Halk Bankası’na yatırılmış, Halk Bankası’ndan da Albaraka’ya gönderilmiş. Yani yurtdışına giden bir para yok. Tamamen ticari bir alışveriş. O adam benim özel kalemim değildir, alakası yok. Bizim memleketlimiz, işadamıdır” diye konuştu. Kılıçdaroğlu aleyhine 2 milyon TL’lik yeni bir dava açacağını, bunun 500 bin TL’sinin kendisinin olduğunu kaydeden Erdoğan, “Çünkü bu adam 10- 20 bin TL’lik davalarla akıllanmıyor. ‘Çamur atayım, 10 bin lira ceza öderim ne olacak’ diyor. Büyük dava açacağım bundan sonra ki artık yalan yanlış, boş konuşmasın. Ciddi ceza alacak, bunun bedelini ödeyecek. Çünkü yanlış bilgi veriyor” ifadesini kullandı. CHP’nin Meclis araştırması talebiyle ilgili olarak da Erdoğan, “Bu Meclis’le ilgili bir olay değildir. Gitsin mahkemede tahkikatını yapsın. Ak mı kara mı olduğu ortaya çıkar” dedi.
Bir milletvekilinin FETÖ ile yeterince mücadele edilemediği, bazı atamalarda bunun görüldüğünü, FETÖ’cü çıkan bürokratlara referans olanların incelenmesi gerektiğini söylemesi üzerine Erdoğan, “2010’dan önce herkes referans oluyordu. Bu konuda bana böyle bir şey denemez. Ben sonuna kadar, ciddi çaba sarfediyorum. Canımı ortaya koydum. Kabine de dahil benim kadar mücadele eden, çaba emek sarfeden kimse yok” görüşünü dile getirdi.
Kılıçdaroğlu’nun mültecilere 30 milyar TL’lik harcamanın nereye gittiğine yönelik sorusunun anımsatılması üzerine Erdoğan, “Bizim göçmen politikamız ensar muhacir şeklindedir. Göç İdaresi’nin, AFAD’ın, belediyelerin bizim verdiğimiz içindedir. Bu adam hesap kitap bilmiyor, 3-4 milyon insana 5-6 yıldır bu rakam gitmez mi” dedi.