Politika

Erdoğan: Gazeteci, sanatçı ve siyasetçiler kışkırttı, bu eylem derhal son bulmalı

Başbakan, Kuzey Afrika gezisi dönüşünde konuştu: Sandıkta başaramadığımızı sandık dışı yollarla başaracağız dediler

07 Haziran 2013 05:43

 

Başbakan Tayyip Erdoğan, Gezi Parkı'ndaki eyleme derhal son verilmesi çağrısında bulundu. Erdoğan, “Burası yolgeçen değil. Gazeteciyim, sanatçıyım, siyasetçiyim diyerek hukuksuzluğun, ayrımcılığın, kışkırtmanın alasını yaptılar. Demokratik gösteri hürriyeti özelliğini kaybederek artık vandallığa, tam anlamıyla hukuksuzluğa dönüşen bu eylemler derhal son bulmalıdır” dedi. Olayları analiz edip değerlendirdiklerini vurgulayan Erdoğan, "Biz hiçbir zaman gönüller yıkmanın değil, gönüller kırmanın tarafından değil, gönüller yapmanın tarafında olduk. Bizim kavgayla, çatışmayla, vandallıkla, vurup kırmayla, yakıp yıkmakla, kırıp dökmekle işimiz olmaz” dedi. “Faiz lobisi şu anda borsada sıkıntılara girmek suretiyle bizi tehdit edeceğini sanıyor. Bu milletin alın terini onlara yedirmeyeceğiz” diyen Erdoğan, “Bugünlere 'sabreden zafere ulaşır' diyerek geldik” diye konuştu. “Polisin  görevini yerine getirdiğini, ancak aşırı güç kullanımının gereğinin yapılacağını” belirten Erdoğan, AKP'ye karşı sandıkta başarılı olamayanların sandık dışı yollar aradıklarını da iddia etti.

Başbakan Tayyip Erdoğan, Kuzey Afrika gezisinden sabaha karşı saat 02:00 sıralarında döndü ve Atatürk Havalimanı'na getirilen AKP'nin seçim otobüsünün üzerinden kendisini karşılamaya gelen binlerce kişiye hitap etti. “Türkiye seninle gurur duyuyor”, “Polise vuran eller kırılsın”, “Ya Allah Bismillah Alllahu ekber”, Allahu ekber” sloganları ve tekbirleri arasında konuşan ve Gezi Parkı direnişini yapanlar ile destekleyenlere sert eleştirilerde bulunan Erdoğan şunları söyledi:

 

'Size inanıyoruz, dediler'

 

“Bu güzel İstanbul gecesinde muhteşem bir coşkuyu, sarsılmaz bir coşkuyu, bu heyecanı bizlere yaşattığınız için sizlere teşekkür ediyorum. Bu gece sadece sizleri değil Türkiye Cumhuriyeti'nin her köyünde, her şehrinde nefes alıp veren kardeşlerimi selamlıyorum.

Alın terini ekmeğine katık etmiş çiftçi, köylü, tüm işçi, tüm emekçi kardeşlerimi selamlıyorum.

Türkiye kadar büyük, Türkiye kadar vakur, Türkiye kadar ağırbaşlı genç kardeşlerimi selamlıyorum.

Şu anda İsbtanbul'dan İstanbul'un kardeşi Saraybosna'yı, Kahire'yi, Üsküp'ü, Bağdat'ı, Şam'ı, Ramallah'ı, Mekke ve Medine'yi selamlıyorum.

Elbette İstanbul'u selamlıyorum. Her semtiyle, her sokağıyla İstanbul'u yürekten selamlıyorum.

Sizlere Fas'taki kardeşlerimin selamlarını, Cezayir'deki kardeşlerimin, Tunus'taki kardeşlerimin selamlarını getirdim. Değerli kardeşlerim, Allah kardeşliğimizi daim etsin inşallah. Birliğimizi, dayanışmamızı, kardeşliğimizi bozmasın inşallah.

Oradaki kardeşlerimiz hep şunu söylediler. Bunların hepsi yaşanır, dediler. Çünkü biz size inanıyoruz, dediler.”

 

'Faiz lobisi bizi tehdit edeceğini sanıyor'

 

 

“Biz hiçbir zaman gönüller yıkmanın, gönüller kırmanın tarafında değil, gönüller yapmanın tarafında olduk. Ama dik durduk, dikleşmedik.

Bizim kavgayla işimiz olmaz, bizim çatışmayla işimiz olmaz. Bizim vandallıkla, vurup kırmayla, yakıp yıkmakla, kırıp dökmekle işilmiz olmaz.

Kardeşlerim; altını çiziyorum, faiz lobisine rağmen buralara geldik. Ve bu faiz lobisi, şu anda borsada sıkıntılara girmek suretiyle bizi tehdit edeceğini zannediyor. Şunu çok iyi bilmeleri lazım; bu milletin alın tarihi biz onlara yedirtmeyeceğiz. Bir bankanın genel müdürü çıkıp da bu vandalizmi organize edenlerin yanında olduğunu söylüyorsa bunlar karşısında bizi bulacaktır.

Biz bugünlere Türkiye ekonomisini büyüterek geldik. Biz buralara insanımızı yücelterek geldik. Artık dünya Türk insanını konuşuyor.”

 

'Bugünlere 'sabreden zafere ulaşır' diyerek geldik'

 

“Nereden çıktı bu işler? Biz bugünlere 'Ya sabır' diyerek, 'Sabreden zafere ulaşır' diyerek geldik.

Herkes şunu bilsin; biz Türkiye'yi kardeşlik üzerine inşa ederek, kardeşlikle büyüterek, kardeşliği yücelterek bugünlere geldik. 76 milyonun hiçbirini ayırt etmedik.

Birileri diyor ki, Başbakan yüzde 50'nin Başbakanı olduğunu söylüyor. Elinize dilinize dursun. Biz bugüne kadar 76 milyonun hizmetkârı olduğumuzu söyledik. Türkiye'nin en batısından en doğsuna kadar ayırt etmeden hizmet götürdük.

Bir Hakkâri'de 10 yıl önce havaalanı açılacak dense kim inanırdı, Iğdır'da, Şırnak'ta havaalanı açılacak denbe kim inanırdı? Geldik 26 ilde havaalanı vardı, şimdi 50'ye ulaştık. Fakat bizim karşımıza dikilenler, bu hizmetler için değil, bu hizmeti kimler yapıyor, onun peşindeler. AK Parti iktidarı yapıyor. Öyleyse bir şeyler yapıp sandıkta başaramadığımızı sandık dışı yollarla başaracağız, dediler.

Sevgili kardeşlerim kimsenin etnik kökeni, kimsenin inancı, mezhebi, ideolojisi, düşüncesi bizim nezdimizde ötelenmiş değildir. Çünkü biz bu milletin, dikkat edin yüzde 50'nin demiyorum, 76 milyonun efendisi değiliz, hizmetkârıyız., Biz birlikte Türkiye'yiz,. Biz beraberiz, kardeşiz.”

 

'Hadiseleri okuruz, analiz ederiz'

 

“Türkiye'de yaşanan hadiseleri, okuruz, analiz ederiz, değerlendiririz, ondan sonra da adımımızı atarız. AK Parti iktidarının başarısı çatışma, kutuplaşma asla değildir. Ancak şunu bilmeleri lazım; biz Asım'ın nesliyiz. Zulmü alkışlayamam, zalimi asla övemem...

Çok haklı olarak bize de saygılı olmalarını istiyoruz. Biz yola çıkarken bir şey söyledik; hedef ileri demokrasi dedik. Ve bunu başaracağız.

Kardeşlerim emaneti veren millettir. Emaneti alacak olan da sadece millettir. Millet dışında hiç kimse gelip de bu emanete el uzatamaz. Sandık dışında hiç kimse bu emanete göz dikemez.

10 yıl boyunca bu emaneti kutsal bildik. Canımız gibi koruduk, bundan sonra da canımız gibi korumaya devam edeceğiz.”

 

'15 ağaç için üç kişi öldü'

 

“Hiç kimsenin, ama hiç kimsenin bu ülkede hukuksuzluk yapmasına, vandallıkla yakıp yıkmasına, şehirlere, insanımıza zarar vermesine göz yumamayız.

Şimdi Gezi Parkı'nda sayısı 15'e bile varmayan ağaç için yapıldığı söylenen gösteriler, arkasında üç kayıp bıraktı. İki gencimiz hayatını kaybetti, bir başkomiserimiz şehit oldu.

Kardeşlerim bu gençlerin ölümü ne kadar önemliyse benim polisimin şehadeti de en az onlar kadar önemlidir. Bu polis kimin polisi? Bu ülkede can güvenliğimizi sağlamak için görev yapıyor. Yeri geliyor teröristin, yeri geliyor anarşistin, yeri geliyor vandalizmin karşısına dikiliyor.”

 

'Polisimiz görevini yaptı, aşırı gücün gereği yapılacak'

 

“Ne diyorlar, ne olacak? Burası yolgeçen hanı değil. Bu ülke Türkiye Cumhuriyeti Devleti'dir. Ve kamu kurumlarına varıncaya kadar, kamu araçlarına varıncaya kadar, sivil vatandaşların araçlarına varıncaya kadar herkese saldıranlara karşı polisimiz görevini yapmıştır. Yeri gelmiş aşırı güç kullanmış olabilir. İçişleri Bakanımız gereğini yapacak. Kamu araçlarına, sivil vatandaşların araçlarına, esnafa zarar verildi. Bunlar Türk bayrağını yakacak kadar ileri gitti. Kâğıt topyayarak hayatını idame ettirmeye çalışan gencimiz, ona da kastetiler.”

 

'Gazeteci, sanatçı ve siyasetçiler kışkırttı, bu eylem derhal bitmeli'

 

“Kardeşlerim gazeteciyim diyerek, sanatçıyım diyerek, siyasetçiyim diyerek  son derece sorumsuz bir şekilde hukuksuzluğun, ayrımcılığın, kışkırtmanın alasını yaptılar. Demokratik gösteri hürriyeti özelliğini kaybederek artık vandallığa, artık tam anlamıyla hukuksuzluğa dönüşen bu eylemler derhal son bulmalıdır.

Samimi hissiyatla yola çıkıp terör örgütlerinin aracı olan masum vatandaşlarımız bu kirli oyunu görüp uzak durmalıdırlar.

Benim masum vatandaşlarım bu gösterilerden kendilerini ayırmalıdırlar. Her ne yaparsak demokrasiyle, hukukla yapacağız. Bunun dışında ne olursa 76 milyon hep birlikte bunun karşısına dikileceğiz.”

 

'Siz tencere, tavayla dolaşanlardan değilsiniz'

 

“Siz 10 gün boyunca vakardan, ağır başlılıktan. aklı selimden taviz vermediniz. Şimdi buradan evlerimize dağılacağız. Vakardan. ağırbaşlılıktan aklıselim ve sağduyudan asla taviz vermeyeceğiz.

Sizin evinizde tencere tava yok değil mi? İşte bu çok önemli. Siz sokaklarda tencere tavayla dolaşanlardan değil, bu gençlik elinde bilgisayarıyla dolaşanlardan bir gençlik olacak. Büyük Türkiye ülküsü için icraatımızı kararlılıkla sürdüreceğiz.

Kardeşlerim siz mazlumların, Balkanların, Ortadoğu'nun, Afrika'nın örnek gençlerinisiniz. Siz, büyük adımlar atacak büyük hedeflere koşacaksınız. Siz oyuna gelmeyecek, aldanmayacak aldatmayacaksınız.

Her birinize teşekkür ediyorum. Sizlerin şahsında Türkiye'nin bütün gençliğini kucaklıyorum. Anadolu'da, Trakya'daki tüm kardeşlerimi, yeryüzündeki tüm dost ve kardeşlerimi gönülden selamlıyorum.

Sevgili İstanbullular emin olunuz Türkiye'nin yükselişini, Allah'tan başka, engelleyemez.

Şehit başkomserimiz ve hayatını kaydeden iki gencimizi rahmetle yad ediyor,. Yakınlarına başsağlığı diliyorum.

Allah yar ve yardımcımız olsun. yolumuz, bahtımız açık olsun diyor, hepinizi Rabbime emanet ediyorum.”