T24 Kültür Sanat
15. yılını kutlamaya hazırlanan CerModern, 9 Kasım – 8 Aralık tarihleri arasında sanatın felsefi boyutlarında derin bir yolculuk sunan özel "Ambiguous Polarities / İkilem ve Denge" sergisine ev sahipliği yapacak. Ercan Arslan'ın "Ambiguous Polarities / İkilem ve Denge" başlıklı sergisi, Burak Fidan'ın küratörlüğünde 9 Kasım'da CerModern'de açılarak sanatseverlerle buluşmaya hazırlanıyor. Serginin açılış etkinliği olarak, 10 Kasım saat 14.00'te sanatçının katılımıyla bir söyleşi gerçekleştirilecek.
Tanıtımdan:
Sanatçı, "Ambiguous Polarities – İkilem ve Denge" başlıklı sergisinde, insan ruhunun derinliklerine inerek varoluşsal soruları ve duygusal çelişkileri sanat aracılığıyla keşfe çıkıyor. Arslan'ın eserleri, figüratif biçimleri parçalayarak dekonstrüktif bir estetik sunarken, izleyiciye sıradanın ötesinde bir bakış açısı sunuyor. Onun resimlerinde yalnızca figürler değil, insan doğasının karmaşıklığı, belirsizlikler ve zıtlıklar da güçlü bir biçimde hissediliyor. Serginin küratörü Burak Fidan, Arslan'ın eserlerindeki bu çok katmanlı yapıyı ön plana çıkararak, izleyicinin eserler ile derin bir bağ kurmasını hedefliyor. Burak Fidan'ın küratöryal metninde belirttiği gibi, "Sanatçı bu sergideki resimleri boşluklar, kutuplaşmalar ve belirsizlikler kavramları üzerinden sorgulanan çelişkileri, kullanılan malzemelerin karakteristik özellikleri çerçevesinde, farklı boyutlardaki eserlerin harmonisi – disharmonisi üzerinden bir araya getiriyor."
Ercan Arslan, çalışmalarında yalnızca bir görsel anlatım sunmakla kalmıyor, aynı zamanda insanın kimlik arayışını, varoluşsal çıkmazlarını ve ruhsal karmaşasını ortaya koyuyor. Sanatçının eserlerinde, figürlerin gözlerinin sabit bakışları, izleyiciyi adeta hipnotize edercesine kendisine çekiyor. Bu gözler aracılığıyla izleyici hem kendi varoluşunu sorgulama fırsatı buluyor, hem de dış dünyayla olan ilişkisini yeniden değerlendirme sürecine giriyor. Arslan'ın eserlerinde sıklıkla kullanılan mavi arka plan, dinginliği simgelerken, figürlerin içsel çalkantılarını yansıtan turuncu ve kırmızı tonlar, sanatçının insan doğasındaki ikilemleri nasıl ustalıkla ele aldığını gösteriyor.
Sergi, izleyicilere yalnızca sanatla buluşma fırsatı değil, aynı zamanda kendileriyle ve insan doğasının en temel sorularıyla yüzleşme alanı yaratıyor. Figürlerin eksik ve dağınık yapısı, bireyin ruhsal karmaşasına ve kendini tanıma çabasına ayna tutarken, bu sergi izleyiciyi sanatın felsefi boyutlarında derin bir yolculuğa çıkarıyor.