Hürriyet yazarı Erdal Sağlam, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın sık sık dile getirdiği "Faizlerin arttırın" çağrısıyla ilgili olarak "Faiz artırmayacağım diyerek piyasa dışı yollara başvurmanın yaratacağı felaket konusunda, tekrar tekrar uyarmak gerekiyor" dedi. Sağlam, "Enflasyon çift haneyi görebilir" görüşünü dile getirdi.
Erdal Sağlam'ın "Yüksek kur ve enflasyon için reçete belli ama..." başlığıyla yayımlanan (5 Ocak 2017) yazısı şöyle:
Aralık ayı enflasyon rakamları, enflasyonda çift hane korkusunu artırmış görünüyor. Banka iktisatçılarının analizlerinde bu korku açıkça hissedilmeye başlarken, kurda artışın hızlanacağı beklentileri de artmış görünüyor.
Hem enflasyon rakamlarının yüksek hem de ABD’deki üretim verilerinin güçlü gelmesi, yeni yılın ilk günlerinde kurların yeniden yükselmesine neden oldu. Özetle; yeni yılda da kurların yukarı doğru seyrinde bir değişiklik olmadı, TL’nin değerindeki hızlı düşüş devam etti. Yeni yıla da diğer gelişmekte olan ülkelerden olumsuz ayrışarak girdik.
Enflasyon rakamları açıklanmadan önce, Aralık ayı TÜFE rakamının beklentinin üzerinde gelebileceğini söylemiştik ama bu kadar yüksek beklemiyorduk. 2016 yıl sonu rakamının yüzde 8’in üzerine çıkması sürpriz olmaz diyorduk ama bu kadar yüksek oran hepimize sürpriz oldu. Dolayısıyla artan kurlarda bu yüksek enflasyon rakamının da etkisi büyüktü.
Piyasalardaki kur ve enflasyon tedirginliğinin en önemli nedenlerinden biri; bu gelişmelere karşın gereken tepkinin verilemeyeceği korkusu. Piyasadaki analizlere baktığımızda Merkez Bankası’nın 24 Ocak’ta yapacağını açıkladığı toplantıdan önce bile toplanıp faizleri artıracağı tahmininde bulunanlar olduğunu görüyoruz. Ancak bunun bir “olması gereken” gibi söylendiğini de hatırlatmak gerek. Genel havaya bakacak olursak; Merkez Bankası’nın 24 Ocak’taki Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında 0.25 puanlık faiz artışı yapacağı bekleyişinin arttığını görüyoruz. Ancak buna karşılık faiz artışı yapılsa bile, Merkez Bankası’nın para politikasını gevşek tutmaya devam edeceği beklentisi de çok hakim. Bunun en önemli nedeni olarak da iç talebin istendiği kadar canlanmadığı, bu nedenle de hükümetin gevşek para politikası baskısının artırmasının kaçınılmaz olduğu belirtiliyor.
Dün Cumhurbaşkanı Erdoğan yine Merkez Bankası ve kamu bankaları başta olmak üzere bankaların faiz indirmesi gerektiği yolundaki görüşünü tekrarladı. Erdoğan, bu yolla üretimin ve talebin canlandırılması gerektiğini, “kimsenin önümü görmüyorum deme lüksü bulunmadığı”nı da söyledi.
Enflasyon çift haneyi görebilir
Dolayısıyla Merkez Bankası’nın sıkı para politikası uygulamasına izin verilmeyeceği, faiz artışı yapılsa bile göstermelik olacağı tahmin ediliyor.
Örneğin 0.25 puanlık bir faiz artırımına, şimdilik, büyük ihtimal verilirken, bunun kurlarda geriye gidişi sağlamayacağı da bununla birlikte kaydediliyor.
Yani Merkez Bankası’nın artık çok daha agresif olması gerektiği ama bunu yapamayacağının da piyasalar tarafından görüldüğünü söyleyebiliriz.
Enflasyon açısından bakacak olursak; bence önümüzdeki yıl çift haneyi görme ihtimalimiz çok yüksek. Hatta Mart ayı sonunda çift haneyi görme ihtimalimiz bile var. Ocak sonu itibariyle yıllık oran bir miktar düşük çıksa ya da aynı kalsa bile, baz etkisi nedeniyle Mart sonunda yüzde 10 rakamını görebiliriz.
Açıkcası; ekonomide ciddi bir kısır döngü içine girilmiş görünüyor. Eğer faizler yüksek oranlarda artırılmazsa, kuru tutmak pek mümkün olmayacak görünüyor.
Kurlar tutulamazsa enflasyon dahil her parametreye olumsuz etkisi görülecektir.
Cumhurbaşkanı’nın dünkü “krizlerin de sonu vardır” uyarısının altında ne var, ya da bir şey var mı bilmiyoruz. Ancak bazı bakanların ısrarla, “göreceksiniz”kaydıyla, kurların aşağı ineceğini söylemesi, borçlu reel sektör için kur kolaylıklarından söz edilmesi, açıkçası beni korkutuyor.
Faiz artırmayacağım diyerek piyasa dışı yollara başvurmanın yaratacağı felaket konusunda, tekrar tekrar uyarmak gerekiyor.