Hürriyet yazarı Ayşe Arman, yönetmen Emin Alper'le ödüllere doymayan filmi 'Kız Kardeşler' üzerine söyleşi yaptı. Alper, annelerin ölümü ile kasabaya besleme olarak verilen ve yıllar sonra köye dönerek birbirleri ile yüzleşen üç kız kardeşin öyküsünü anlatıyor. Alper söyleşide "Erkekler, kadınları dizginleyemediklerini, onları sindiremeyeceklerini anladıkları noktada deliriyorlar ve onları öldürüyorlar! Bu aslında erkeklerin kaybetmeye mahkûm oldukları bir savaş" dedi.
Bugün vizyona giren 'Kız Kardeşler' 8 yıl aradan sonra Türkiye’den ‘Berlin Film Festivali’ ana yarışmasına seçilen ilk film oldu ve dünya prömiyerini Berlin’de yaptı. Film. 25. Saraybosna Film Festivali’nin Uluslararası Yarışma kategorisinde de Türkiye'yi temsil etti ve Emin Alper, ‘en iyi yönetmen’ ödülünü aldı. 38. İstanbul Film Festivali’nde ise en iyi film, en iyi yönetmen, en iyi müzik, en iyi kadın oyuncu ödüllerini aldı.
"Bu kadınlar farklı kadınlar"
Arman söyleşide filmdeki kadın karakterlere dair "Bu kadınlar farklı kadınlar, güçlü kadınlar. Biz genelde sindirilen, erkek şiddetine maruz kalan kadın hikâyeleri izledik. Filmdekiler erkek dünyasında olmalarına rağmen o yaşamdan kurtulmak için ellerinden geleni yapıyorlar..." yorumunda bulundu.
Erkekler, kadınları dizginleyemediklerini, onları sindiremeyeceklerini anladıkları noktada onları öldürüyorlar!
Alper ise bunun üzerine bu üç kardeşin büyük bir var oluş mücadelesi verdiğini söyleyerek şöyle ekledi:
Aynen öyle! Ve büyük bir var oluş mücadelesi veriyorlar. Gerçek hayatta da böyle oluyor. Bu mücadele giderek de sertleşiyor. Bence kadın cinayetlerinin artması da aslında bu sert mücadelenin sonucu. Erkekler, kadınları dizginleyemediklerini, onları sindiremeyeceklerini anladıkları noktada deliriyorlar ve onları öldürüyorlar! Bu aslında erkeklerin kaybetmeye mahkûm oldukları bir savaş. Yavaş yavaş erkekler pes edecek. Bu kuşağın kadınları, canları pahasına sonraki kuşaklara özgürlüklerini armağan edecek!
Yazının devamı için tıklayın.