Kültür-Sanat

Elektronik müziğin ilahları İstanbul'da

Türkiye'nin ilk ve tek dans müziği festivali, Burn Electronica Festival geleceğin müziğini bugüne taşıyor

13 Haziran 2012 20:43

2004 yılından bu yana Türkiye’de elektronik müziğin tanınması ve sevilmesinde en büyük rolü oynayan etkinlik olan Electronica Festival Istanbul, her sene olduğu gibi sadece tanınmış sanatçıları hayranlarıyla buluşturmakla kalmayarak geleceğin yıldızlarını da müzikseverlerle buluşturma misyonunu 2012 yılında daha etkili bir şekilde sürdürüyor.

Ocak ayında başlayan ve biletleri tükenerek 2012 yılının en iyi parti serisi olan Electronica Days ile yeni bir kimlik kazanan Electronica markası tüm dünyada yükselen trendlerin en iyi temsilcisi haline geldi. Yeni nesil Electronica kitlesinin ilk büyük buluşması Burn Electronica Festival Istanbul 2012’de gerçekleşecek.

Sıradışı festival kurgusu dahilinde 3 sahneden oluşan festival, 23 Haziran günü öğlen saatlerinden başlayıp sabahın ilk ışıklarına kadar sürecek eksiksiz bir festival deneyimini katılımcılara sunuyor.

 

Markus Schulz

 

DJ Magazine’in düzenlediği, dünyanın en iyi 100 DJ’i listesinde 4 senedir ilk 10’daki pozisyonunu koruyan Alman asıllı Markus Schulz, Miami’de yaşıyor ve Amerika’nin en çok talep alan uluslararası DJ’i olma ünvanının da sahibi.
Trance Energy, Nature One, Dance Valley, Sunrise, Tomorrowland, Pleasure Island, Creamfields, Global Gathering ve hepsini buraya sığdıramayacağımız sayısız festivalde listebaşı çalmış olan ünlü DJ, dans müziğini kitlelere yayma misyonunu dört kıtadaki dans pistlerinde tozu dumana katarak yerine getiriyor.

 

Crookers

 

2003’ten bu yana house, electro, rap türlerini barındıran eşsiz stilleri ile müzik tarzları arasındaki bariyerleri kaldıran ve Fidget House’un yaratıcıları olarak gösterilen Crookers, Armand Van Helden, Chemical Brothers, Black Eyed Peas, Beyonce, AC/DC, U2 gibi dünyaca ünlü isimlere yaptıkları remix’lerle festivallerin listebaşı isimleri arasına girerken farkında olmadan dans müziğinde yeni bir çığır açıp bugünün ve geleceğin pop müziğini yaratıyorlardı.

Geçtğimiz yıl yayınladıkları ikinci albümleri ‘Dr. Gonzo’ ile artık fırtına haline gelen Crookers rüzgarı electro’dan dubstep’e, techno’dan breakbeat’e uzanan DJ performanslarında dans müziğinin sınırlarını sonuna kadar zorluyor.

 

Hercules & Love Affair

 

Hepsi birbirinden önemli sanatçıların toplamından oluşan Hercules & Love Affair, New York’un yeni disco ve house akımını en gösterişli ve zengin şekilde temsil ediyor. Dans müziğinde yeni bir çağ başlatan “Blind” parçalarıyla en büyük çıkışlarını yapıp müzik endüstrisini bir daha asla eski haline dönemeyecek şekilde sarsan grup ‘You Belong’, ‘My House’, ‘Athene’, ‘Painted Eyes’, ‘Falling’ gibi hitlerle her geçen gün daha ışıltılı bir şekilde parlamaya devam etti.

New York underground müzik sahnesinin en önemli isimlerinden Andy Butler önderliğinde, Kim Ann, Aerea Negrot, Shaun J. Wright gibi ikonik müzisyenlerin olağanüstü yaratıcıklıktaki birleşimi, sıradışı sahne performanslarında çok net bir şekilde anlam kazanıyor.

LCD Soundsystem ve The Rapture gibi gruplarla beraber DFA Records filosunun amiral gemilerini oluşturan Hercules & Love Affair’in ülkemizdeki her konserine büyük ilgi göstermiş olan geniş hayran kitlesiyle ilk açık hava buluşması muhteşem Parkorman atmosferinde gerçekleşiyor.

 

WhoMadeWho

 

Indie / Electronica tarzına kattıkları post-punk yaklaşımla dans müziğinde son yılların en önemli grupları arasına giren WhoMadeWho, olağanüstü sesiyle vokalde harikalar yaratan bas gitar ustası Tomas Hossding, besteci ve gitarist Jeppe Kjellberg ve ‘Tomboy’ adıyla da tanınan, Kasper Bjørke ile yaptıkları parçalarla çok sayıda ödül almış olan, prodüksiyon dehası Tomas Barford’un 2003 yılında bir araya gelmesiyle kuruldu.

2010 yılında South by Southwest festivalinde en iyi canlı performans ödülüne aday olmalarının ve tüm otoritelere göre bu ödülü hakeden grup olmalarının ardından çok yol alan WhoMadeWho, gittikçe tuhaflaşan, ciddiyet ve gayri ciddilik arasındaki karanlık suların neresinde olduğu kendileri tarafından bile pek bilinmeyen ama her açıdan daha olağanüstü ve etkileyici bir grup haline geldi.

 

W&W

 

Trance müziğin geleceği ile ilgili bulanıklığı ve soru işaretlerini paramparça ederek ışıl ışıl bir geleceği müzik dünyasına en yüksek çözünürlükte gösteren W&W, elbette hiç vakit kaybetmeden bu müzikteki en iyi vizyona sahip kişi olan Armin Van Buuren’in bembeyaz melek kanatları altında korumaya alındı. Bu sayede yükselişlerinin ivmesi katlanarak artan Ward van der Harst ve Williem van Hanegem, beklenenin aksine, bu noktadan sonra yaratıcılık seviyelerini en üst noktaya taşıdılar.

Son dönemde yaptıkları muhteşem çıkışla elektronik müzik sahnesinin en taze, heyecan verici ve aranan ikilisi haline gelen W&W, A State of Trance, Global Gathering gibi efsanevi parti konseptlerindeki muhteşem performanslarının ardından Burn Electronica Festival Istanbul 2012'de!

 

Kaiserdisco

 

Benzersiz groovy techno ve tech-house tarzıyla tüm dünyada 2008 yılından bu yana Hamburg merkezli sarsıntılara neden olan Kaiserdisco, 2012 yılında zirveye çıkan kariyerlerinin büyük partiler ve festivallerle dolu programında, festivalin en yüksek tempolu anlarına imza atmak için, 23 Haziran tarihinde ilk kez İstanbul'a geliyor.

 

Yolanda Be Cool

 

5 milyondan fazla satan, 12 ülkede 1 numaraya tırmanan ve radyolardan televizyon kanallarına hayatımızın her safhasını ele geçiren single'ları 'We No Speak Americano'dan sonra yeni hit’leri ‘Le Bump’la bir istila daha gerçekleştirmekte olan Yolanda Be Cool’un ünlenmesini sağlayan bu popüler parçaları unutun! Avustralyalı ikilinin Burn Electronica Festival Istanbul 2012’nin en eğlenceli house müziğini, beklenmedik derecede underground bir tarzda çalacakları DJ setleriyle herkesi dans ettireceği gerçeğine kendinizi alıştırmanızı tavsiye ederiz.

Johnson Peterson ve Slyvester Martinez ikilisinden oluşan Yolanda Be Cool, yüksek prodüksiyon kabiliyetleri ve engin müzik bilgileriyle, parçalarını Avustralya'nın bağımsız plak şirketi 'Sweat It Out'tan çıkartarak, uluslararası bir hit'in, arkasında büyük bir plak şirketinin gücü olmadan nasıl yapılabileceğini herkese gösterdiler.

10 seneyi aşan DJ'lik tecrübelerini ve hip hop'tan tekno'ya uzanan ilham yelpazelerini prodüksiyonlarına başarıyla yansıtan ikili, parçalarında sıklıkla yer verdikleri 1950’lere kadar geniş bir yelpazeye yayılan sampling çalışmalarıyla günümüzün en geniş ve heybetli sahnelerinde dinleyicileri kendilerinden geçiriyor.

 

Johnwaynes Feat. Stee Downes live

 

Portekiz’li DJ Jepe ve António Bastos, bilinen adlarıyla Johnwaynes; 6 senedir Minimal Acid-House’tan, Disco-Funk’a uzanan geniş müzik yelpazeleriyle seçkin partilerde boy gösterirken, yaptıkları parçalar Compost ve Cecille gibi piyasanın itibarlı plak şirketlerinden çıktı. İkilinin gerek parçalarında gerekse remix’lerindeki kendilerine has elegant tarzları, ünlerini Portekiz sınırları dışına taşıdı. Stee Downes ise Sonar Kollektiv’in en önemli sanatçılarından biri olarak hem kendi kişisel DJ’lik, söz yazarlığı ve producer’lık kariyerini sürdürüyor hem de diğer sanatçıların listebaşı parçalarında etkileyici vokaliyle yer alıyor. Geçtiğimiz yılın en çok çalınan parçalarından olan ve Gilles Peterson tarafından yılın dans müziği parçası adayı olarak gösterilen Lovebirds imzalı ‘Want You In My Soul’ ile adını ve sesini tüm dünyaya duyurmayı başarmasının ardından Johnwaynes ikilisiyle beraber hazırladıkları ‘You Belong To Me’ parçası Cecille Records’tan yayınarak büyük bir başarı kazandı.

 

The Revenge

 

Rock, soul ve funk müziklerden aldığı ilhamı, babasının drum machine ve sampler’ıyla başlayan prodüksiyon kariyeriyle birleşince The Revenge olarak bilinen Greame Clark’ın re-edit furyasının en önemli mimarlarından biri olması kaçınılmaz oldu. Elbette The Revenge gibi müzikal yeteneklerin mühendis zekasıyla birleştiği orijinal bir kişiliğin herhangi bir trendle bağdaşması ve yitip gitmesi söz konusu bile değildi. Re-edit trendinin ve düşük tempolu ama güçlü altyapıya sahip dans müziğinin en önemli ismi olmasına rağmen sürekli yenilikler peşinde koşan The Revenge yeni nesil underground müzik sahnesinin kült’lerinden biri olarak dünyanın her yanında sadık hayran kitleleri edindi.

 

Kasper Bjorke

 

Kendi adıyla yayınladığı üçüncü albüm olan ‘Fool’u Nisan ayında müzikseverlere sunarak 2012 yılının en iyi Indie-Dance/Disco albümünü şimdiden ilan eden Danimarka’nın dahi çocuğu Kasper Bjorke, karakteristik Kopenhag işi soğuk müziğe kattığı ruh ve sıcaklıkla kendine özgü bir tarz yaratıp iklim farketmeksizin dünyanın her yanında liste başarıları ve hayranlar kazandı.

Deep house, disco, no-wave ve post-punk tarzları arasında benzersiz bir başarıyla yol alan DJ setleri, Kasper’in stüdyodaki müthiş yeteneğini ve sıradışılığını sahnede de sürdürdüğünü kanıtlar nitelikte.

 

The Discotexas Band feat. Moullinex & Xinobi

 

Yaptığı parçalar ve remix’lerle Indie Dance/Nu Disco sahnesinin en önemli temsilcileri arasında gösterilen, sahibi olduğu Gomma isimli plak şirketiyle yıllardır dans müziğinin trendlerini belirleyen Moullinex ve bu türün en önemli figürlerinden Xinobi tarafından kurulan Discotexas oluşumu; Luis Calçada ve Da Chick’in katılımıyla 4 kişilik The Discotexas Band haline geldi.

Tarzın en önemli isimleri tarafından kurulan The Discotexas Band, disco ve house tarzlarına getirdikleri eşsiz yorumlarını enstrüman kabiliyetleri ile birleştirerek adeta bir “Allstars” karması halinde Burn Electronica Festival Istanbul 2012 ana sahnesinde ’deki yerlerini alıyorlar.

 

Festivalde sahne alacak olan diğer isimler ise; Ahmet Şendil, Beegee, Murat Uncuoğlu, U.F.U.K, Low Earth, Alican Yüksel, Ferhat Albayrak, Tan Atalar, İlker Aksungar, Erhan Kesen, Gökçe Özer, Ömür Sarı, Orkun Bozdemir, Altan Balgır, Queto, Hasan Moğol, Doğuş Cihan, Sinan Çatak, Koray T, Aziz Kılıç, Gadi Mitrani, Murat Tokuz, Lisa Kay & Cenk Unis