Turan Dal*
Eğitim Sen tüm Türkiye’de eş zamanlı olarak imza kampanyası başlattı. Mersin’de de 3 gün içerisinde 1459 imza toplanan kampanyaya ilişkin olarak düzenlenen basın açıklamasında konuşan Eğitim Sen Mersin Şube Başkanı Sinan Muşlu, “Hükümetin eğitim politikalarındaki tercihleri ve tüm itirazlara rağmen dayatmaları eğitim emekçilerinin ve öğrencilerin haklarını ve tercihlerini yok saymaktadır. Siyasi iktidarın kabul edilemez eğitim politikaları ve uygulamaları toplumun geleceğini tehdit eder boyutlara gelmiştir” dedi.
Eğitim Sen Mersin Şubesi, 26-27-28 Ekim tarihlerinde günde 2 saat süreyle gerçekleştirdikleri imza kampanyasına ilişkin basın toplantısı düzenledi. Eğitime ilişkin taleplerin yer aldığı kampanyada toplanan bin 459 imza İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne iletildi.
“Toplum rahatsız"
Eğitim alanında yaşanan sorunları kısaca hatırlatarak konuşmasına başlayan Muşlu, “Toplumumuzun, öğrencilerimizin, velilerimizin ve biz eğitim emekçilerinin duymuş olduğu rahatsızlıklar var. Eğitim alanına ilişkin, özellikle öğrenci velilerimizin duyarlılığını arttırabilmeye dönük çalışmalar yapıyoruz. 26, 27, 28 Ekim tarihlerinde günde 2 saat süreyle yürütmüş olduğumuz bir imza kampanyası vardı. Bu imza kampanyasında özellikle eğitimde yaşanan bu gidişata ilişkin taleplerimiz yer alıyordu” diye konuştu.
3 gün gibi kısa bir sürede bin 459 imza topladıklarını aktaran Muşlu, “Topladığımız imzaları taleplerimizle birlikte bugün İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne teslim edeceğiz. Aslında biz bu açıklamayı bugün müdürlük önünde yapmak istedik. Yalnız OHAL gerekçesiyle Valilik tarafında izin alamadık. ‘OHAL süresi boyunca devlet kurumlarının önünde basın açıklaması yapılamaz’ denildiği için yapamadık” diye belirtti.
Talepler:
Ardından Muşlu, yürütülen imza kampanyasındaki talepleri şöyle sıraladı:
“Eğitimin tüm kademelerinde yapılacak değişikliklerde konuyla ilgili tüm tarafların eleştiri, görüş ve önerilerinin dikkate alındığı; çocuklarımız için en iyi olanın belirleneceği bir tartışma ortamının yaratılmasını,
Sabit kış saati uygulamasından vazgeçilerek Danıştay’ın kararının uygulanmasını ve çocuklarımızın karanlıkta okula gitmeye zorlanmamasını,
Özel okullara öğrenci başına verilen maddi desteğe son verilerek, devlet okullarına gereksinimi kadar ödenek aktarılmasını,
Çocuk işçiliğinin önlenerek çocukların okulla buluşmasının sağlanmasını,
Tüm okullarda laboratuvar, kütüphane, müzik odası ve diğer işliklerin açılmasını,
Derslerin bilimsel bir içeriğe kavuşturulmasını,
Karma eğitime son vermeye dönük uygulamalardan vazgeçilmesini,
Okullarda hiçbir çocuğun ayrımcılığa, şiddete maruz kalmadığı demokratik, hoşgörü ortamının sağlanmasını”