Eğitim-Sen 10.dönem eski Genel Başkanı ve BirGün gazetesi yazarı eğitimci Feray Aytekin Aydoğan Türkiye’de kaynak sorunu olmadığını ancak gerekli önceliklerin verilemediğini belirterek, çocuk yoksulluğuyla mücadelede çok farklı kaynaklardan yararlanılabileceğini anlattı.
Gazeteci Semra Topçu’nun YouTube kanalında yayınlanan “Yaşasın Çocuklar” programının ikinci bölümünde çocuk yoksulluğu işlendi. Topçu ile Menekşe Tokyay’ın sorularını yanıtlayan Aydoğan çözüm reçetesi sundu.
Feray Aytekin Aydoğan, “Çocuklara bir yemeği bile ulaştıramayacak kadar kaynakları tüketmiş durumda değiliz, ama burada bir tercihle karşı karşıyayız” ifadesini kullandı. 2014’ten bugüne özel okul sahiplerine aktarılan ve yüz milyonlarca lirayı bulan teşvik kaynaklarının sonlandırılarak kamusal eğitim için aktarılabileceğini söyleyen Eğitim-Sen eski Genel Başkanı, ayrıca MESEM’leri teşvik etmek için patronlara verilen asgari ücret desteğinin çocukların örgün eğitim içerisinde kalmasını sağlamak ve bu kamusal kaynağın bedava işgücü haline getirilmesini önlemek üzere kullanılmasını önerdi.
Feray Aytekin Aydoğan, ayrıca, “Kamusal eğitim kamusal bir haktır ve sadece alan bilgisine sahip eğitim emekçileri eliyle yürütülmelidir. Hiçbir STK, eğitim alanında faaliyet yürütmemelidir, yoksa çok ciddi travmalar doğurabilir. Yurtlara manevi danışman ataması yapıldıktan kısa süre sonra artarda intiharlar yaşanıyor. Psikolojik danışmanlık ve rehberler, mutlaka eğitim emekçileri ve rehber öğretmenler eliyle yapılmalıdır,” dedi.
Yerel yönetimler önerisi
Gazeteci-çocuk hakları uzmanı Dr. Menekşe Tokyay, “Dağcılıkta yürüyüş temposu ekibin en yavaş yürüyen kişisine göre ayarlanır. Resmi rakamlara göre 10 milyon çocuğu yoksulluk çektiği bir ortamda odağın da toplumdaki en kırılgan kesimlere göre yeniden belirlenmesi gerekiyor,” dedi.
Belediyelerin çocuk yoksulluğunun önüne geçmede çok farklı projeler üretebileceğine dikkat çeken Tokyay, “Yerel yönetimler, çocuk merkezleri kurup daha fazla ücretsiz kreş açarak çocuklar ile annelerin birlikte yoksulluktan kurtulmalarına destek olabilir,” önerisinde bulundu.
Uzaya yolculuğun konuşulduğu bir çağda, TÜİK verilerine göre her 100 çocuktan 7’sinin kaygı sorunu yaşadığına dikkat çeken gazeteci Semra Topçu da “Yoksulluk aynı zamanda yoksunluk demek, çünkü çocuğun ücretsiz yemek alamadığı yerde o yoksunluğu her gün yaşadığını düşünebiliriz ki bu çok dramatik. Bütün dünyada fakirler daha fakir, zenginler daha zengin oluyor. Bu Türkiye’de de böyle. Kamu kaynaklarının doğrudan yoksul çocuklara aktarılması mümkün,” dedi.
Çocuk yoksulluğunu ortadan kaldırmayı başaran ülkelerin ortaya konduğu programda özellikle Polonya ve Slovenya örneğine dikkat çekildi.