Milli Eğitim Bakanlığının yayınladığı “Öğretmen Performans Değerlendirme ve Aday Öğretmenlik İş ve İşlemleri Yönetmeliği” taslağı eğitim alanında tepkiyle karşılandı. Sendikalar performans sistemine, “objektif olmayacağı, iş barışını bozacağı, iş güvencesini ortadan kaldıracağı” gibi nedenlerle tepki gösterdi.
Evrensel'den Buse Vurdu'nun haberine göre, Memur Sen’e bağlı Eğitim Bir-Sen Başkanvekili Latif Selvi, performans sorgulaması öğretmenlik strateji belgesi yayımlandıktan sonra oluşabilecek sancılara dikkat çektiklerini ve pilot uygulamalarda tepkilerini ortaya koyduklarını belirtti. Büyük oranda somut veriler ortaya koyamadan değerlendirme esaslı bir uygulamayı içerdiğine dikkat çeken Selvi, değerlendirecek olanların da yeterliliğe sahip olmadığını belirtti. Konunun bütün dünyada tartışıldığını belirten Selvi şunları söyledi: “Gelişmiş ülkeler de dahil olmak üzere yapılan değerlendirmelerde çok lokal uygulamalar dışında görüş birliği oluşmuyor. Kendi başarıların ölçülmesindeki endişeden çok negatif sonuçları olabileceği kanaatini taşıyor. Ciddi tedirginlik oluşturan değerlendirmelerin objektifliği neredeyse sıfıra yakın.”
Bu çerçevede bu uygulamadan derhal vazgeçilmesi gerektiğini vurgulayan Selvi, “Kişi inisiyatifine, yoruma ve duyuma dayalı bu uygulamayı kabul etmiyoruz. Çıkar ilişkisine ya da rekabete dönüştürebilir. Eğer zıtlaşma varsa herkes birbirini yakar. Sağlıklı bir değerlendirme ortaya çıkmaz” dedi. Geçen hafta da Tükiye geneli imza kampanyası başlattıklarını ifade eden Selvi, karşı refleksler gördüğü için vazgeçileceğini düşündüklerini söyledi.
Eitimin niteliğini de etkileyecek
Eğitim Sen Genel Örgütlenme Sekreteri İsmail Sağdıç, kendilerinin bu taslağa ilişkin önceden araştırma ve hazırlıklarının olduğunu belirterek, taslağın açıklanmasıyla birlikte açıklama yaparak imza kampanyası başlattıklarını söyledi. Konuya ilişkin bildiri ve broşür çıkararak okul gezileri yaptıklarını kaydeden Sağdıç, “Bu taslak uzun vadede iş güvencesini elden alacak ve öğretmenlerin saygınlığını kaldıracak, şirket yönetim modeli gibi öğretmenleri satış görevlilerine döndürecek, AKP’nin ideolojisini üretecek, makbul öğretmen tipini yaratmaya yönelik bir taslak” dedi. İşyerlerinde emekçilerin birliği noktasında bir çaba içerisinde olduklarını vurgulayan Sağdıç, ancak birlik olunursa bu uygulamanın geri püskürtülebileceğini vurguladı. Bursa, Balıkesir gibi bazı yerlerde çalışmaların ortak eyleme dönüştüğünü belirten Sağdıç, “Şu anda merkezi bir birliktelik maalesef yok ama neden olmasın. Eğitim emekçileri birleştiğinde bunu geri püskürtebilir” dedi. İmza kampanyasına ilginin yoğun ve uygulamaya tepkinin büyük olduğunu kaydeden Sağdıç, topladıkları imzaları iki hafta sonra MEB’e ileteceklerini belirtti.
Birleşik Kamu-İş’e bağlı Eğitim-İş Genel Başkanı Orhan Yıldırım, bir öğretmenin bu tür değerlendirilmesi yöntemini asla kabul etmediklerini söyledi. Gündeme gelmesiyle birlikte bu performans uygulamasına uymama kararı aldıklarını belirten Yıldırım, “Üyelerimiz pilot uygulama yapıldığında da performans uygulamasına katılmadılar” dedi. Taslak hakkında görüşmek için ziyaretlerine gelen bakanlık yetkililerine de eleştirilerini aktardıklarını belirten Yıldırım, taslağın kabul edilmesi halinde dava açacaklarını ve yüzde yüz kazanacaklarını söyledi. Yıldırım, “Öğretmenler zaman zaman hizmet içi eğitimlerle kendilerini geliştirebilirler. Ancak öğretmenin mesleğini itibarsızlaştıma politikasıyla öğrenci, veli, idareci yani neredeyse selam verdiği herkese bu mesleği sorgulatamayacaklarını söyledik. Tüm sendikalarla görüşme talebinde bulunduk. Belli noktalarda farklılıklarımız var ancak burada mesleğimiz söz konusu. Eğitim Bir-Sen görüşmemizde söylediklerimizi olumlu karşıladı. Yetkili sendika oldukları için kesinlkle tavır koymaları gerekiyor. Yıldırım, taslağın kabul edilmesi halinde dava açmanın yanı sıra sokaklara çıkarak mücadele edeceklerini söyledi.