Yaşam

Eğitim fakültesini bitirdi, madene indi

Zonguldak'ta maden ocağına çalışmaya başlayan biyoloji öğretmeni, mesleğine kavuşmayı hayal ediyor.

23 Kasım 2008 02:00
Ondokuz Mayıs Üniversitesinden mezun olan ancak öğretmenlik ataması yapılmayınca 2006' yılında Zonguldak'ta maden ocağına çalışmaya başlayan biyoloji öğretmeni, mesleğine kavuşmayı hayal ediyor.

Çalışma arkadaşlarının "hocam" diye hitap ettikleri öğretmen madenci, her öğretmenler gününde burukluk yaşıyor. AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, Amasya Eğitim Fakültesinden 2001'de biyoloji öğretmeni olarak mezun olan Yakup Muzaffer (28), yeni eğitim-öğretim dönemlerinde branşına ayrılan kadro az olduğundan ataması gerçekleşmedi.
Yaklaşık 2-3 yıl vekil öğretmen olarak okullarda görev yapan Muzaffer, 2006'da Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) ocaklarına üretim işçisi alınacağı haberi üzerine kuruma "kazmacı" olmak için müracaat etti.

Mülakatta uzunluğu 2-4 metreyi bulan ve ağırlığı da 35 kilogramı aşan maden direği taşımasının yanı sıra kazma, kürek ve baltayı nasıl kullandığı test edilen Muzaffer, kura çekimini de kazanarak maden işçisi olma hakkı elde etti.
Yaklaşık iki yıldır TTK maden ocaklarında çalışan Muzaffer, yerin metrelerce altında kömür kazarak üretime katkı sağlamasının yanı sıra Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Maden bölümünde eğitim görüyor.
Ocaklarda iş başı yapmasının ardından kazandığı bölümde sınıf birincisi olarak eğitimini sürdüren Muzaffer, maden teknikeri olmayı amaçlıyor.

'Öğretmenler Günü' burukluğu

Maden işçisi Muzaffer, AA muhabirine yaptığı açıklamada, her Öğretmenler Günü'nü buruk kutladığını, sınıf yerine de maden ocağına girdiğini bildirdi.
Babasının emekli maden işçisi olduğunu, geçen yıl da geçirdiği rahatsızlık sonucu yaşamını yitirdiğini anlatan Muzaffer, şunları söyledi:
"Maden emeklisi babam, TTK'de işbaşı yapacağımı öğrendiğinde buna karşı çıktı. Madene gireceğimi duyan babamın (ben seni madenden kurtarmak için okutmuştum) diye yakınışını hiç unutamıyorum. Ben işe başladıktan iki ay sonra babamın kanser olduğunu öğrendik. Sorumluluğumun artması maden ocağı çalışma koşullarına dayanma gücümü de arttırdı. Babamın iyileşmesi için çok çabaladık ama hayatını kaybetti. Babamın hastalığı sürecinde ekonomik ihtiyaçlarımız arttığından ayrılmadığım işime artık alıştım."
Muzaffer, Öğretmenler Günü'nde öğrencilerin sevgisini hissetmeyi özlediğini belirterek, "Yerin metrelerce altında çalışma arkadaşlarım bana 'hocam' diye hitap ediyor. Her Öğretmenler Günü'nde de beni kutluyorlar. Artık hayatımı maden işçisi olarak sürdürüyorum" dedi.
Yakup Muzaffer'in mesai arkadaşları madenciler de genellikle ocaklarda eğitim seviyesi düşük kişilerin çalıştığını, Muzaffer'in öğretmen olduğunu duyunca çok şaşırdıklarını kaydettiler.