Kocaeli Üniversitesi Sismoloji Anabilim dalı Öğretim Üyesi ve Deprem Kaynaklı Tsunami Uzmanı Doç. Dr. Ergin Ulutaş, Ege Denizi'nde yaşanan çekilmeye ilişkin olarak; "Ege’deki bölgesel su çekilmelerinin olası etkilerine, son bir aylık kıyı ölçümleriyle bakmak gerekir. Gökçeada’da kıyı gelgit ölçer istasyonundan elde edilen dalga yayılım ve deniz su seviyesine göre deniz yükselim ve düşümleri gelgit etkisi ile normaldir. Ancak son bir hafta içinde, olağan en düşük seviyenin altına inmiştir. Bu durum olası herhangi bir farklı durumu nitelendirecek seviyede değildir. Lokal mevsimsel, ‘storm surge’ dediğimiz durum veya atmosferik yüksek basınç ile ilişkilendirilebilecek durum ölçeğindedir. Daha da artması durumunda takip edilmeli ve irdelenmeli” ifadelerini kullandı.
Ege Denizi'nde yaşanan depremlerin ardından Yunanistan, Santorini Adası'nı tahliye etmişti. Denizde yaşanan çekilme ise 2020 yılında yaşanan İzmir depreminin ardından Seferihisar'daki tsunamiyi hatırlatarak endişele neden oldu.
Kocaeli Üniversitesi Sismoloji Anabilim dalı Öğretim Üyesi ve Deprem Kaynaklı Tsunami Uzmanı Doç. Dr. Ergin Ulutaş, çekilmenin depremle ilişkilendirilmesinin yanlış olacağını ve çekilmede artış olursa incelenmesi gerektiğini belirtti.
Milliyet'in haberine göre Ulutaş, şunları aktardı:
"Ege kıyılarında durumun düzelmesi için tam tarih veremeyiz. Ancak mevsimsel ölçekte durum eski haline gelecektir. Aynı durum geçen sene de olmuştu. Ege Denizi genelde Akdeniz’in diğer alanlarına göre daha düşük gelgit seviyeleri içerir. Akdeniz’deki gelgit seviyelerinin düşüklüğü bir iç deniz oluşu ve Atlantik Okyanusu ile ilişkisinin sınırlı bir biçimde, sadece Cebelitarık Boğazı ile oluşundan dolayıdır. Akdeniz için genel gelgit sınırı 40 cm'ye kadar olabilir. Ancak bazı özel noktalarda (Venedik), mevsime bağlı olarak 1.5 metreye kadar yükselimler görülebilir. Ege Denizi’ndeki gelgit seviyeleri ise 20 ila 40 santim civarına çıkabilir. Aşağıdaki tabloda ülkemiz kıyılarında ortalama ay kaynaklı gelgit seviyeleri görülüyor. Buna göre yıl içerisindeki ortalama deniz seviyesindeki düşme ve yükselmeler normal ve beklenen durumlardır.
"Denizin çekildiğini görerek deprem beklentisi içine girmek yanlış"
Deprem kaynaklı tsunamilerden önce deniz çekilmeleri olur ancak bunun sebebi depremde deniz içinde kırılan bir normal ve ters fayın kırık alanına su kütlesinin girmesiyle birlikte deniz de ilerleyen bir dalga kütlesinin oluşması ve dalga kütleleri ilerlerken kıyıya yaklaştıklarında denizde oluşan çekilmedir. Bunu gözlemleyebilmek için deprem sarsıntısını da hissetmemiz ve ya depremin oluştuğu bilgisini almamız gerekir. Hiçbir büyük deprem olmadan veya deprem haberi bilgisi verilmeden deniz çekilmesinin deprem ile ilişkilendirilmesi yanlıştır. Bu nedenle Ege de denizin çekildiğini görerek deprem beklentisi içine girmek yanlıştır ve hatalı bir bilgidir.
"Takip edilmeli"
Ege’deki bölgesel su çekilmelerinin olası etkilerine, son bir aylık kıyı ölçümleriyle bakmak gerekir. Gökçeada’da kıyı gelgit ölçer istasyonundan elde edilen dalga yayılım ve deniz su seviyesine göre deniz yükselim ve düşümleri gelgit etkisi ile normaldir. Ancak son bir hafta içinde, olağan en düşük seviyenin altına inmiştir. Bu durum olası herhangi bir farklı durumu nitelendirecek seviyede değildir. Lokal mevsimsel, ‘storm surge’ dediğimiz durum veya atmosferik yüksek basınç ile ilişkilendirilebilecek durum ölçeğindedir. Daha da artması durumunda takip edilmeli ve irdelenmeli."
Botoks ücreti ne kadar olmalı, Türkiye'de yasal olan markalar hangileri; Dr. Nurhayat Gül anlattı
|