Türk şiirinin usta şairi Ece Ayhan’ın daha önce bilinmeyen ve hiçbir yerde yayımlanmamış şiirleri kitaplaştırıldı. Araştırmacı ve çevirmen Tunç Tayanç’ın hazırladığı “Adım Ece Ayhan Çağlar”, Ece Ayhan’ın ‘yokum’ dediği bir dönemin verimlerini ortaya seriyor.
Ece Ayhan, Dipyazılar’da edebiyat dünyasına adım atışını şu cümlelerle anlatıyor:
“… 1931 doğumluyum, ancak 1956’da yayınlayabildim. Ortaokuldan beri yazıyorum ama kuralları bilmiyordum. 1956’ya dek pulu yapıştırıp gönderiyordum. Kısaca 1956 sonlarına kadar ortada yokum, her anlamda yokum.”
Ece Ayhan her ne kadar 56 öncesi için “her anlamda yokum” dese de, vefatından 12 yıl sonra araştırmacı, çevirmen Tunç Tayanç tarafından bir kitap hazırlandı. Kitabın içeriğinde ise şairin kendini “yok” hükmünde saydığı yıllara ait, 1949-1958 arasında kaleme aldığı ve neredeyse tamamı hiçbir yerde yayımlanmamış şiirleri, öyküleri ve Kınar Hanımın Denizleri üzerine yazılan birkaç yazı yer alıyor.
Zehra Onat’ın Zaman’daki haberine göre, usta bir şairin yıllar içindeki gelişimini ortaya seren “Adım Ece Ayhan Çağlar”ın (Yapı Kredi Yayınları) hikâyesi de bir o kadar ilginç. 7 Şubat 2013’te, Prof. Dr. Oğuz Onaran, Tayanç’ın eline “bunlara bir bakıver” diyerek ‘sararmaya yüz tutmuş bir klasörü’ tutuşturur. Klasörde iki tomar kâğıt, biri kitap boyutunda ve klasöre özenle yerleştirilmiş, diğeri ikiye katlanmış halde… Çoğunun altında E. Ayhan Çağlar, birkaçında da A. Ebiri imzası… Kitap boyutundaki 26 şiirden oluşan nüshanın kapağında yazan isim “Çocukların Ölüm Şarkıları”, ikinci tomarda ise 91 sayfa üzerinde yer alan 81 şiir. Tayanç’ın tespit ettiğine göre kitap olarak hazırlanan nüshadaki şiirlerin büyük bölümü Pazar Postası, Seçilmiş Hikâyeler Dergisi, Yenilik, Varlık gibi dergilerde ya da kitaplarda yer alıyordu ve 24’ü daha sonra Kınar Hanımın Denizleri’nde yayımlandı. Fakat diğer tomardaki şiirlerin birkaçı dışında hiçbiri yayımlanmamıştı. Böylece bugüne dek hiçbir yerde yayımlanmamış 74 Ece Ayhan şiiri ortaya çıkmış oldu.
Dosyanın Onaran’ın eline nasıl geçtiği ise bilinmiyor. Oğuz Onaran, Çetin Ziylan, -Ece Ayhan ve Üner Birkan (o dönem iki nüsha olarak hazırlanan Çocukların Ölüm Şarkıları’nın bir nüshası da Birkan’dadır) Ankara Üniversitesi’nde arkadaş olurlar, hatta bir dönem Onaran, Ziylan ve Ayhan aynı evi paylaşır. Ancak şiirlerin nasıl Onaran’da kaldığı konusu bir şekilde açıklık kazanmıyor. Tayanç’ın anlatımıyla aktaracak olursak:
“Oğuz da Ece Ayhan’ın mı daktiloya çektiğini, Üner Birkan’dan kendisine mi geldiğini yoksa kendisinin mi yazdığını hiç mi hiç hatırlamıyordu…”
Şairin elyazmaları da kitapta
Kitap yıllarca hiçbir yayında kendine yer bulamayan Ece Ayhan şiirleri hakkında geniş çerçevede bir inceleme imkânı sunuyor. Çıkarılan ve değiştirilen dizelerle birlikte “Üç Gencin Kalbi” isimli şiir taslak ve yayımlanmış hali olarak kitapta yer bulmuş kendine. Bunun yanında ulaşılan 4 taslakla “Veda’lardan Birinde”nin nasıl şekillendiği de satır satır açıklanıyor.
Tayanç her ne kadar elindeki dosya üzerinde çalışırken büyük bir titizlik göstermiş olsa da, herhangi bir hata ihtimaline karşı şiirlerin Ece Ayhan’ın el yazısıyla yazılmış ve daktilo edilmiş orijinal nüshalarını da kitaba eklemiş. Okunamayan bir sözcüğü okuyabilecek ya da eksik bir dizeyi tamamlayabilecek ve şiirlerin son biçimini almasına katkıda bulunabilecek Ece Ayhan dostları için bu kapı açık bırakılmış.
“Aynı şiirin birkaç değişik biçimde yazılmışı da var, eksik olanlar, başlanıp bırakılmış olanlar da… Okunamayan sözcükler, dizeler de bir başka sorun… Aklımın erdiği, elimin değdiği kadarını belirtmeye, açıklamaya çalıştım ancak ne şairim ne de eleştirmen ya da edebiyatçı; ‘araştırmacı’yım ve hata yapma olasılığımı azaltmak için de, şiirlerin el yazısı ile yazılmış nüshalarını da vermenin yerinde olacağını düşündüm.”
BENİ
Hatırlamalısınız beni
Birlikte düşlerimiz vardır
Geceleri düşünüşümüz
Garipliğe karşı kişiler
Gülmemi bilirsiniz
Geç vakit anlattıklarımı
Unutmamalısınız
Günün birinde sizlere rastlayabilirim
Tanır mıydınız?
Hatırlarsınız belki
Bir zamanlar yaşamış olduğumu.