Yaşam

Dünyanın en yaşlı erkeği öldü

Holokost'tan kurtulan Kristal 1950 yılında İsrail'e taşındı

12 Ağustos 2017 02:32

Dünyanın en yaşlı erkeği Yisrael Kristal, cuma günü 113 yaşında İsrail'de hayata veda etti. 114'üncü yaş gününe birkaç hafta kala ölen Kristal, Hitler döneminde Auschwitz'deki toplama kampından kurtulmayı başarmıştı.

Mart 2016'dan bu yana Guinness Rekorlar Kitabı'nda Dünyanın En Yaşlı Erkeği olarak kayıtlı olan Yisrael Kristal geride 2 çocuk, 9 torun ve 32 torun çocuğu bıraktı.

Kristal, 15 Eylül 1903 tarihinde günümüz Polonya sınırları içerisindeki Zarnow kasabasında doğdu. I. Dünya Savaşı'ndan sonra Lodz kentine taşınan Kristal, burada Nazi toplama kampı Auschwitz'de kaybedeceği eşi ile tanışıp evlendi ve iki çocuğu dünyaya geldi. II. Dünya Savaşı'nda Polonya'yı işgal eden Naziler, Kristal ailesini önce Lodz'taki Yahudi gettosuna daha sonra da Birkenau'daki Auschwitz toplama kampına nakletti. Yisrael Kristal'in karısı ve iki çocuğu Auschwitz'de öldürüldü. Baba Kristal ise hayatta kalmayı başardı.

Şekerleme dükkanı işletti

Holokost'tan kurtulan Kristal 1950 yılında İsrail'e taşındı, burada yeniden evlendi ve yeniden iki çocuk sahibi oldu. Kristal yeni memleketinde bir şekerleme dükkanı işletti.

Geçen eylül ayında 113 yaşına bastığında, yaklaşık 100 yıllık bir gecikme ile İbranice "Bar Mitsva" olarak adlandırılan Yahudilerin geleneksel ritüelini yerine getirmişti. Sinegogda gerçekleştirilen bu ritüel, çocukların dini görevlerini üstlenebilecek yaşa geldiği anlamına geliyor. Tören erkeklerde 13, kızlarda ise 12 yaşlarında yapılıyor. Ancak Yisrael Kristal 13 yaşındayken annesi öldüğü ve babası da bir Rus askeri olarak I. Dünya Savaşı'na gitmek zorunda kaldığı için bu tören yapılamamış.

Uzun yaşamın sırrı

Kristal uzun yaşamın sırrına ilişkin geride herhangi bir reçete bırakmadı. Sadece beş yıl önce Haaretz gazetesine verdiği demeçte "Herkesin kendi kaderi vardır. Bu Tanrı'nın bir hediyesi. Bunun bir sırrı falan yok" diye konuşmuştu. İlerleyen yaşında belli bir perhiz uygulayıp uygulamadığı sorusuna da şu yanıtı vermişti: "Kamplarda her zaman yiyecek bir şey bulunmazdı. Bana verileni yedim. Ben yaşamak için yemek yiyiyorum, yemek için yaşamıyorum. Çok fazla şeye ihtiyacım yok. Herşeyin fazlası zararlıdır"